Ülkemiz hiç şüphe yok ki, çok kritik bir konuma sahip. Ülkemizin sahip olduğu bu konum itibari ile hem Avrupalı, hem Asyalı, hem Ortadoğulu. Batı ülkeleri yıllardır bizi bir türlü oyalayarak, ilerlememize ve gelişmemize engel olmaya çalıştılar.

Şöyle bir geriye baktığınız zaman oynanan oyunu rahatlıkla görebilirsiniz. Sovyet Rusya zamanında “kızıl tehlike” diyerek hepimizi korkutmayı başardılar. Sovyet Rusya tehlikesine karşı bizi NATO’ya adeta girmeye zorladılar.

“Hiç gerek yok biz veririz” diyerek kendi silahımızı üretmemize engel oldular. Sınırlarımıza koruma kalkanı kurmamıza “NATO arkanızda” diyerek engel oldular. Daha sonrada Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında da ambago koyarak elimizi ayağımızı bağladılar.

Ancak bütün bu ayak oyunlarını gören yeni Türkiye, batının isteklerine ve şartlarına engel koyarak milletinin geleceği konusunda kendisi karar vermeye başladı. Hepinizin de bildiği gibi son olarak Rusya ile S-400 savunma sistemi anlaşmasını yaptı.

Ülkemizin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte uyanışına ve ayağa kalkışına en başta yıllarca dost bildiğimiz ve gelişmesinde Türklerin emeği olan Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri ayağa kalktı.

En başta Almanya Gümrük Birliği Anlaşmasının yeniden gözden geçirilmesini istiyor. Sonra da bizimle ilgili “güvensiz ülke” yaftasını asarak turizm açısından tökezlememiz için elinden gelen gayreti gösteriyor. Kısacası dost ve müttefik diye yıllardır adlandırdığımız Avrupa ülkeleri bizi sıkıştırmaya çalışıyor.

Başımıza bela ettikleri PKK belasının yok olmaya yüz tutması canlarını sıkıyor. Bu sefer de ekonomik olarak sıkmaya çalışıyorlar. Ama özellikle Almanya bilmiyor ki, orada yaklaşık 3 milyondan fazla Türk var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir sözü ile bir gece de yüzbinlerce Türk Almanya bankalarındaki “euro”larını çekerler. İşte o zaman siz görün Almanya’nın halini.

İlerleyen ve kendi silahını ve savunma sistemini yaparak mazlum ulusların kurtarıcısı olan Türkiye, maalesef hiristiyan aleminin işine gelmiyor. Bizi parçalamaya çalışıyorlar. Bizler bu tür ayak oyunlarına itibar etmeyerek birlik ve beraberliğimizi her zaman diri tutmalıyız. Bizi bir birimize düşürmeye çalışanlar ile aramıza nifak tohumu ekmek isteyenlere fırsat vermeyelim. Bir olalım, diri olalım ve iri olalım.