Tarih boyunca Türk’e diz çöktüremeyenler, 16 Nisan’da yapılacak olan referandum da “hayır” cephesine destek vererek bizleri durdurmaya çalışmaktadır. İngiltere, Almanya, Hollanda, Norveç ve İsveç gibi ülkeler suratlarındaki sevimlilik maskesini çıkararak, gerçek yüzlerini göstermeye başlamıştır.

Geçmiş yılların acısını içinde büyüten haçlı sürüsü, bundan önce PKK, FETÖ gibi terör örgütlerini kullanarak bizleri alt etmeye çalışmıştır. Gezi olaylarından tutunda 17-25 Aralık ve son olarak da 15 Temmuz’da Türkleri bölmeye güçleri yetmeyenler, şimdi de “hayır” cephesine arka çıkmaya çalışmaktadır.

Ülkemizde ve dış ülkelerde  bulunan haçlı zihniyeti yanlıları hep birlikte “hayır” için ittifak yapmakta, ülkemizin önünü kesmeye çalışmaktadır. CHP ve HDP gibi muhalefet partileri de “hayır” için olanca güçleri ile çalışmaktadır.

Artık Türkiye, eski Türkiye değildir. 15 Temmuz’da başlayan birlik ve beraberlik duygusu her geçen gün artarak devam etmektedir. Bu yeni Türkiye ruhundan korkanlar da “hayır” için tüm güçlerini ve imkanlarını seferber etmektedir.

16 Nisan tarihinde sandıktan çıkan “evet”, aynı zamanda hayırcılarında sonu olacaktır. Çünkü,  referandumda Anayasa değişikliği kabul edilirse 2019’da hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği seçimi aynı anda yapılacak. Parti genel başkanları, liderler cumhurbaşkanlığına aday olmak zorunda kalacak.

 Aday olmazlarsa peşinen yenilgiyi kabul etmiş olacak, Cumhurbaşkanı adayı olan, milletvekili adayı olamayacağı için de, kaybeden lider, ister istemez tasfiye edilecek, kaybeden parti genel başkanı yenileyecek, yeni genel başkan da yeni ekiple kendi ekibiyle çalışmak isteyecek.

Ana muhalefet partisinin “evet” korkusunun altında bir de bu yatmaktadır. Parti yönetim kadrolarının telaşı bu nedendendir. Artık eskisi gibi seçim kaybettikten sonra koltukta kalma devri kapanacaktır. 7 seçimde de hezimete uğrayan Ana Muhalefet Partisinin telaşının en önemli nedeni budur bence.