29 gün tutulan orucun ardından gelen Ramazan Bayramı, inananlar için en kutsal hediyelerden biridir. Ramazan bayramı elbette “şeker bayramı” değildir ama şeker gibi kutlanan, yaşanan bir bayramdır.

Bayramdan önce anneannelerimiz-Babaannelerimiz, bayramda, çocuklara, gelinlere, damatlara, torunlara ne tatlı yapsam telaşına günlerce önceden düşmüş durum dalardı.

Dedeler, amcalar, dayılar, enişteler de, ziyaret edecek yeğenlere  harçlık ayarlama derdine düşmüşlerdi.

Ama bu bekleme boşunaydı. Devletimizden, büyük bayram kıyağı yapılmıştı. Tam dokuz gün tatil. Turizm sektörünü ve turizme yönelik çalışma yapan esnafı kurtarmış oldular. Sahil kenarları tıka basa dolu iken aile büyüklerinin evi boş kaldı.

Aile büyüklerinin gözleri kapıları gözlemekten yoruldu. Ancak  onlar, Ege ve Akdeniz’e akmışlardı. Sahil şehirlerinin ve turizm merkezlerinin yolları ve otellerini doldurmuşlardı. Çoluk çocuk denizin, kumun ve güneşin tadını çıkarmak için  deniz kenarına akmışlardı. Geride onları bekleyenler umurunda değildi.

Biz ne dersek diyelim, dünya değişiyor, gelenekler bile yeni kılık kıyafetlere bürünüyor. Bayram anlayışı da buna paralel olarak değişiyor. Bayramı tatil olarak görenler ve giderek yaygınlaşan “bayram geldi, fırsat bu fırsat şehirden kaçalım” anlayışı da çoğalmaya başladı.

Aslında bayramda tatile kaçanları eleştiriyoruz ama şehirde kalıyorsunuz da, ne oluyor? Bayram süresince kapınızı kaç kişi çalıyor? Koca koca sitelerde kapı karşısı komşusuna yabancı olan bireyler olduk. Kimse kimseyle değil bayramlaşma selamlaşmayı bile çok görüyor.

Dokuz gün tatili bulunduğu yerden dışarıda geçirmek isteyenlerin oluşturduğu bayram trafiğinin yoğunluğunun yanı sıra yaşanan kazalarda bayramımızı zehir etmektedir. Her yıl onlarca kişi bayram trafiğinde can vermektedir. Bu yıl da sekiz gün içinde 91 kişiyi bayram trafiğine kurban vermiş durumdayız.

Artık bayramı bayram gibi yaşayıp tatilimizi izin günlerinde yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Önümüzde Kurban Bayramı var. Yine büyük bir ihtimalle dokuz gün tatil verilecek. Hiç olmazsa bu bayramda, bayramı bayram gibi yaşayalım. Ailemizin, akrabalarımızın ve dostlarımızın bayramını yüz yüze kutlayalım.