Seçim ve fırsatçılık
Pek kıymetli okurlar, malumunuz olduğu üzere güzel ülkemizin gündemi yine oldukça yoğun.
Gündemin üst sıralarında bildiğiniz üzere seçim var. Geçim de var ama o ayrı bir mevzu…
Bu yaşıma kadar birçok genel ve yerel seçimde oy vermiş bir vatandaşım. Her seçim döneminde sayısız vaat duydum. “Şunu yapacağız, bunu edeceğiz, böyle böyle yaptık, şöyle şöyle yapayazdık” falan filan. Kimileri yerine getirildi, kimileri getirilmedi...
Tüm bunların yanı sıra bu seçim çok farklı. Diğerleri gibi değil. Fark ne? Geçmiş seçimleri 3 aşağı 5 yukarı kimin kazanacağı belliydi. Sonucu bu kadar belli olmayan bir seçim arefesi dönemini hatırlamıyorum.
Bir yanda vaatler var, bir yanda “yaptık, yine yaparız, daha iyi yaparız” var.
Vatandaşın ekonomisinin iç açıcı olmadığı bir dönemin içerisindeyiz. Bunun yanında bir ‘asrın felaketi’ yaşamışız. Ortaya çıkan olumsuzluklardan sorumlu tutulan bir iktidar var. Ki dünyanın neresinde olursanız olun bu tür durumlardan iktidar sorumlu tutulur. Bu anormal bir durum değil.
Ancak bizdeki bir fark da şu ki; böyle bir tablo dünyanın başka bir ülkesinde olmuş olsa iktidar durumda olan partinin seçim kazanmasına ihtimal verilmez. Bu noktada Türkiye’deki muhalefetin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerektiğine inanıyorum.
Tabii AK Parti’ye yönelik teveccühün yüksek olması da AK Parti’nin başarısıdır. Hakkını vermek lazım…
Bu yazıda farklı bir konuya daha değinmek istiyorum.
Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem ile sarsıldık. 11 ilimiz etkilendi.
Fırsatçılık konusu çok konuşuldu, hala tartışılıyor, geçmişte de tartışılmış idi, bundan sonra da tartışılacağa benziyor.
Koronavirüs salgınının ülkemize yeni yeni musallat olduğu dönemi hatırlayın. Maskeler, kolonyalar, dezenfektanlar vesaire dünyanın parasına satıldı.
Deprem hepimizi derinden sarsarken birileri durumu ekonomik fırsata dönüştürme derdine düştü.
Kiralık, satılık konut fiyatları yükseldi. Gıda fiyatları arttı da arttı.
“Nasılsa herkes depreme odaklandı” denilerek fırsatçılık yapıldı.
Bu yasal suçun karşısında yetkililer konunun üzerine eğildi, gereğinin yerine getirilmesi için çalışmalar yapıldı, yapılmadı değil. Yeterlidir, değildir. Takdir sizin.
Ancak bu iş yalnızca yasal bir suç değil. Bu aynı zamanda ahlaki olarak da doğru değil.
Böyle bir dönemde fırsatçılık yapılması vicdani değil. Böyle bir durumda fırsatçılık yapanlarda vicdan ne gezer…
Depremzedelerin acısı bizim yüreğimizde.
Fırsatçılar, karşılıksız iyilik yapan insanların çabalarına gölge düşürüyor…
Bu zor günleri hep birlikte aşacağız. Yardımlaşmaya, dayanışmaya devam.
Esenlikler…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.