“İsrail, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye saldırıyor” diye başlayan haberlere şahit oluyoruz.

Ancak; İsrail hep saldırıyor. Kınanmaktan korkmuyorlar. Dünyada birilerinin yürüyüşler düzenlemesinden çekinmiyorlar, bu onları korkutmuyor. “Terörist” demenize alınmıyorlar.

İsrail, tüm dünyanın gözleri önünde haddini aşmaya devam ediyor. Hastaneler, okullar, ibadet yerleri bombalanıyor.

Savaş zaten başlı başına bir suç. Ancak savaşın da kaideleri var. Hastane bombalamak savaş suçu değil de nedir?

Üzgünüz, adeta yüreğimiz kanıyor. Dua ediyoruz. Konuşuyoruz, yazıyoruz, çiziyoruz… O kadar.

Daha dün Türkiye’de üniversite eğitimi almış Gazzeli bir Filistinli ile görüşme fırsatı buldum.

Çok haklı sorular sordu, sözler söyledi. Bir yandan düşündürdü, bir yandan utandırdı, bir yandan umut verdi. Duygudan duyguya sürükledi…

“Siz Türkler şerefli bir milletin evlatlarısınız. Osmanlı’nın torunları, İslam’ın sancağını taşıyanlarsınız. Sevgiyi ve saygıyı sonuna kadar hak ediyorsunuz” diye başladı, sonra şunları söyledi:

“Topraklarımıza, İslam coğrafyası üzerinde emelleri olan, kendilerince hak iddia eden Yahudiler getirildi, bölgeye yerleştirildi. Burada Britanya’nın rolü büyük. O uzun bacaklı İngilizler geçti bu İslam coğrafyasından, ortalığı karıştırdılar, Müslümanları birbirlerine düşürdüler, kendilerinin istedikleri gibi kullanabilecekleri bir İsrail devletinin kurulmasına yol açtılar…

Bugün; Filistinlilerin, Müslümanların hakkı olan topraklarda kurulan İsrail’e ABD başta olmak üzere batı dünyası her türlü desteği verirken ‘İslam ülkeleri’ neden Filistin’e maddi, manevi destek vermiyor?

Neden, “sen kardeşimizin topraklarını işgal ettin, kardeşimizin yaşam hakkını elinden aldın, sana ekonomik yaptırım uygulayacağız” bile diyemiyor ‘İslam ülkeleri’? Resulullah’ın (sav) ümmetinin cesareti bu kadar mı? Onların bir askeri bile ölse, batının her türlü imkanla bizim üzerimize geldiğini görmüyor musunuz?

Rusya, Ukrayna’yı vurduğunda neredeyse tüm dünya, İslam ülkeleri de dahil olmak üzere Ukrayna’nın yanında yer almadı mı? Rusya’ya yaptırımlar uygulamadılar mı? Neden İsrail’e yaptırım uygulanmıyor?

Dünya neden seyirci kalıyor? Daha kaç masum insan can verecek? Daha kaç çocuk annesiz, babasız büyüyecek ve ölecek? Hani ‘hümanist’ idiniz? Nerede sizin hümanistliğiniz? Bildirgeler, anlaşmalar imzalamıştınız. Yıllarca bunlarla övündünüz. Ne oldu? Kurallarınızı, kanunlarınızı, hukukunuzu, anlaşmalarınızı, bildirgelerinizi çiğneyen bir İsrail var. Ne yapıyorsunuz? Hiç.

Peki bir Müslüman bu kanunları çiğnese ne olurdu? Haydi Müslüman ülkesi olmasını da geçtim, Hristiyan, laik adına ne diyorsanız deyin, bir ülke bu kanunları çiğnemiş olduğunda ne yaptığınız ortada. Yaptırım uyguluyorsunuz, dışlıyorsunuz, yola getiriyorsunuz...

Maalesef Müslümanlar, ‘kafirler’ kadar cesur olamıyor. Aslında Yahudiler çok korkak. Ama Müslümanların sessizliğinden, tepkisizliğinden, harekete geçmemelerinden cesaret alıyorlar. Filistinliler kıt imkanlarla harekete geçti; Yahudilerden bazıları kaçmaya başladı bile. Bir de Müslümanların omuz omuza verip mücadele ettiklerini düşünün.

Tüm batı ülkeleri İsrail’e destek verirken, Gazze halkı kısıtlı imkanlarla direniyor. Filistinliler hakkı olanı savunuyor. Allah, mücahidlerin yanındadır. Korkmayın, bir Gazzeli Gazze’de doğar, Gazze’de Gazze için ölür.

Biz kaçmayacağız.

Çünkü biz Allah’a inanıyoruz; günün birinde zafer bizim olacak.

Allah’a inanıyoruz; Filistin elbet özgür olacak.

Allah’a inanıyoruz; Kudüs, Mescid-i Aksa elbet Müslümanların olacak.

Ama bu dava sadece bizim değil, Türkler de dahil olmak üzere tüm İslam ümmetinin davası olmalı. Ancak bugün görüyoruz ki; Müslümanlar ‘Selahaddin’ bekliyor. Sadece sessizce bekliyor. Onlar beklerken, kardeşleri can veriyor.

Soruyorum size; sizler Müslümansınız, bunun hesabını Allah ahirette sizlere sorarsa ne diyeceksiniz? ‘Falanca kulum can verirken sen neden ona destek olmadın, neden zalimi durdurmadın’ diye sorarsa ne diyebilirsiniz?”