Geçtiğimiz günlerde ABD Türkiye’nin doğusunu Ermenistan gösteren bir harita önünde Kürt- Ermeni işbirliği toplantısına tanıklık etti. Bu toplantıda Türkiye’nin güney doğusunda yalnızca Kürdistan devleti planlarından başka ikinci bir İsrail devleti kurma hevesleri ortaya çıktı.

Ermeniler doğuda, Yahudilerle Kürtler güney doğuda birer ayrı devlet ya da en azından şimdilik özerk birer devlet olmak istiyorlar. Hatta İsrail daha da ileri giderek Güney doğu, Çukurova ve Konya’dan dönümlerce toprak almayı hızlandırdı. Bu çabalar yalnızca çiftlik ya da fabrika kurmak için değil Anadolu’da toprak kazanmak içindir. Türkiye Cumhuriyeti’nin hükümeti doğru dürüst bir açıklama yapmazken; esef ederek söylüyorum ki, halkımız da bu alım satımlara kayıtsız kalmaktadır. “Satın aldıkları toprakları sırtlarına alıp götürecek değiller ya”  yahut da “Yabancılara toprak satılmasın diyorsunuz ama yabancı ülkelerde satılıyor” gibi avunmalarla kendi kendilerini uyutuyorlar. Unutulmasın ki, Filistin’de böyle satışlar sonucu bu hallere düşmüştü.

İşte bütün bunlar GOP ya da BOP projesinin ibret verici parçalarıdır. Bu projenin Eş Başkanı da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bunu kendisi defalarca söylemiştir. Bu görüntü Tayyip Bey’in hiçbir sıfatı yokken yaptığı ABD gezilerinde verdiği ödünlerin bir sonucudur. AKP iktidarını Beyaz Saray’a ve Fethullah Hoca’nın köşkünde yaptığı anlaşmalara ve Katil Öcalan’a verdiği ödünlere borçludur. Tayyip Bey’e Eş Başkan olarak verilen görevler; Yeni bir Anayasa yapılarak başkanlık ve eyalet sistemine geçmek. Var olan rejimi yıkıp ılımlı İslam modeli içinde bir Kürt İslam devleti kurup Kürtlere şimdilik özerklik vermek. Diyarbakır’ı baş şehir yapmak. Din adına tutucu taraftarları çoğaltmak.

Bilindiği gibi AKP yeni bir Anayasa yapma girişiminde çok hevesliydi ama Haziranda başlayan gençlik hareketleriyle bunu tamamlamayı göze alamadı. Bu gençlik hareketleri ve halktan gelen tepkilerle rejim şimdilik yıkılmaktan kurtarıldı. AKP bunu da başaramadı, dolayısıyla başkanlık ve eyalet sistemi askıda kaldı. AKP dershaneler konusunda Fethullah Hoca ile çıkan çatışmada yalnız kalıp cemaat desteğini de kaybetti.

“Ne iyi, Allah razı olsun. Artık şehit cenazeleri gelmiyor” diyenlere “Bunun bedeli nedir? Karşılığında neler vaat edildi?” diye soruyorduk. Verilen vaatler işte şimdi ortaya çıktı. AKP Barzani’yi yanına alarak güney doğuyu Kürdistan, Diyarbakır’ı da başkent ilan etti. Bu ilana sağduyulu halkın izin vermeyeceğine ve AKP’nin bu işi de beceremeyeceğine, bu girişimlerin birer seçim yatırımı olduğuna inanıyorum. Aksi halde Türkiye bölünür. Böylece AKP aldığı görevleri halkın tepkisinden korktuğu için layıkıyla yerine getirememiş oldu.

Şimdi Cemaat ve ABD yeni birilerini arıyor ve onların kimi ya da kimleri aradıkları hiç önemli değil. Yeter ki muhalefetten birileri iktidara gelmek için ortaya çıksın. Muhalefetten birileri şimdiden ABD ile Fethullah Hoca’ya can simidi gibi sıkı sıkıya sarılmak istiyorlar. Bundan böyle ABD ve Fethullah Hoca ile görüşmeden iktidar olunamayacağını sananlar sıkça ABD yolculukları yapmayı düşünmekteler. Yani birileri eski hamam eski tas olmaya hazırlanıyorlar. Siyasilerin ve siyasi partilerin birbirlerinden çok fazla farkları yoktur ama bazıları Ayvaz kasap aynı hesap partisidir. Ya da bazı partiler için “Benim oğlum bina okur, döner- döner yine okur” da denilebilir. Çark aynı olunca çarktan çıkanlar da aynı olacaktır.

Yazarla İletişim GSM: 05053214840