Uyursak öleceğiz!
Uyursak öleceğiz!
Eğer bir gün herşeyimizle savaşacaksak, güneyimizde bir Kürt devleti kurulmasından daha önemli bir savaş nedeni olamaz. Türkiye'nin bundan daha hayati bir meselesi yoktur. Bu işin küreselcisi, neocon'u, Obama'sı, Trump'ı yok. Kimse bize dostluk falan yapmaz. Adamın burada çıkarı var. Fırsatı da bulmuş. Üsleri kurmuş. Bizi mi dinler? Cumhurbaşkanımız görüşmeye giderken dalga geçer gibi YPG'ye silah veriyorlar. Neden çünkü dik duruyoruz. Bir saat kala haber edip bombayı tepelerine indiriyoruz. Çıldırıyorlar.
Şimdi bunun intikamını almaya çalışıyorlar. Heyetimiz Amerika'dayken ağır silah vereceklerini açıklıyorlar. Cumhurbaşkanımız 16 Mayıs'ta Trump ile görüşecek. O zamana kadar hazırlıkları bitirip belki de Erdoğan Amerika'dayken YPG ile Rakka'ya girecekler. Böylece Sincar'a yaptığımız harekatın sözde intikamını alacaklar. Biz de buna karşılık ertes gün PKK'nın en önemli yeri Afrin'i bombaladık. Membiç'e de girmeliyiz. Fırat Kalkan'ında olduğu gibi kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz. Aksi halde oyunları izlemeye devam ederiz.
Kardeşler; Müslüman Türkiye yalnızdır. Düşmanı çoktur. Bunlardan medet umarsak, uyursak, savaşmazsak öleceğiz. Kurbağanın yavaş yavaş ısıtılan suda, farkında olmadan haşlanıp öldüğü gibi...
Cesur olacağız. Devletimizin yanında olacağız. Onlar da dik duracak ve bu PKK/YPG alçağının tepesine binecek. Ölecekler. Öldükçe Türkiye'nin büyüklüğünü görecekler. Gerekirse onları koruyan, silah veren, ülkesinde militanlarını kollayanlar da ölecek. "Yanlışlıklar" olacak. Bu çemberi kırmaktan başka çaremiz yok çünkü.
Yüzüstü çok süründük. Artık Sakarya'nın ayağa kalkma vakti. Endişeniz olmasın. Kalkacak ayağa. Kaldıracağız inşallah.
Allah yardımcımız olsun