İnsan ilişkilerinde en önemli yapılardan biri karşılıklı tatminin duygusal manada da sağlanmasıdır. Karşılaştığımız temel sorunlardan biri ise tüm ilişki tipleri içerisinde hayır diyememek…

Neden hayır diyemiyor olduğumuzu basit bir neden sonuç mekanizması halinde ele aldığımızda hayır dersem ayıp olur, değersizleşirim, dışlanırım, yok sayılırım, kimse sevmez… gibi otomatikleşen düşünce şekilleri olduğunu söylemek mümkün. Kişinin kaygılandığı bu durumların arkasında yatan birçok sebep vardır.

Aslında hayır demeyerek elde ettiği şeyler kısmi anlamda kendisini kaygılardan koruduğu için hayır diyemez. Fakat farkında olmadan kendisini başka bir kaygının içerisine atar “benlik saygısının yok olması”… Kişi kendini hep göz ardı edilen, mağdur, ezilen, yok sayılan hale getirmekte ve sonuç bu tarz durumlarda genellikle tükenmişlik sendromu ve depresyon olmaktadır.

NASIL HAYIR DERİZ?

Hayır diyemediğimiz zamanlarda gösterdiğimiz direnç ya da söylediğimizde sağladığımız agresiflik, sağlıksız bir karşı gelme durumu tükenmeyi ifade eder. Kişinin bu tür anlarda söylediği “hayır” sağlıksızdır. Çünkü artık yoruldum, yapmaya takatim yok, beklentimi almak istiyorumun somutlaşmış halidir.

Tükenmenin olmadığı bir “hayır” ise bir sınır belirleme davranışıdır. Böyle bir davranış kişinin kendisine sınır belirlemesi ve karşı tarafında bu sınırlar etrafında hareket etmesini sağlar. Hayır demek konusunda en yanlış bilinen durum ise “hayır demek, reddetmektir” sanılmasıdır. Hayır demek benim düşüncem, duygum, isteğim, yaşama bakış açım, kurallarım, fikirlerim, kültürel değerlerim bana söylediğinden daha öncelikli demektir. Bu nedenle hayır demek kendini ihmal etmemekle eş değerdir. Çünkü bizleri biz yapan şey bahsettiğimiz duygularımız, düşüncelerimizdir onları ihlal etmemenin bir başka adıdır hayır demek…

Hayır derken olabildiğince normal kabul ederek karşı tarafı incitmeden kendinizi anlattığınızda hayır demek daha kolay olacaktır.

Sevgilerimle…