Haydar Öztaş

Haydar Öztaş

Lavanta; Tıbbın ve Parfümeri Endüstrisinin Kutsal Bitkisi

Lavanta; Tıbbın ve Parfümeri Endüstrisinin Kutsal Bitkisi

Lavanta” sözcüğü Latince ‘lavare’teriminden kay­naklanmış olup, ‘yıkamak’ anlamına gelir. En iyi bili­nen türü olan’latifolia’ ise ‘geniş yapraklı’ anlamına gelir. Bitkinin uçucu bileşikleri yaprak ve çiçek yüzeyindeki özel yapılarda üretilir. Ancak lavanta türleri gelişim aşa- masındabazı farklılıklar gösterir. Geleneksel Çin Tıbbında (TCM), la­vanta geçmişte kısırlık, enfeksiyon hastalıklarının tedavisi, kaygı ve ateş düşürücü hastalıkların tedavisi amacıyla kullanılmıştır. Geleneksel Arap tıbbında mide ağrıları ve böb­rek problemlerini tedavi etmek için uzun süredir kullanılmaktadır. Lavanta, günümüzde parfümlerde, sabunlarda, banyo ve talk pudrala­rında, mumlarda, kokulu poşetlerin yapımında yaygın olarak kullanıl­maktadır. Bazen çayları ve yiyecek­leri tatlandırmak için az miktarlarda katkı maddesi olarak kullanılır. Çiçeklerinin güçlü ve hoş kokusu, oldukça faydalı uçucu yağlardan biri olarak kabul edilen lavanta yağı, aromaterapide popüler olarak kullanılmaktadır. Lavanta yağı ile aromaterapi stres, anksiyete, depresyon, yorgunluk, taşıt tutması ve hipertansiyon dahil olmak üzere bir çok rahatsızlığın tedavisi için önerilmektedir.

En yaygın lavanta türü İngiliz la­vantası olup, baharatlarla birlikte değişik amaçlarla kullanılır. Lavanta dünya genelinde yetiştirilen bir bitki olup, çiçeklerinin kokulu yağları aromaterapi destekli ürünlerde, mumlarda, kozmetik ürünlerde, deterjanlarda, jölelerde, masaj yağların­da, parfümlerde, pudra, şampuan, sabun ve çay­da kullanılmaktadır.

Genel olarak, ticari amaçla Gerçek lavanta (Lavandulaangustifolia), Spike lavanta (Lavandulalatifolia) ve steril bir melez olan Lavandin (Lavandula x intermedia) (L.angustifolia x L. latifolia) türlerinin ekimi yapılmaktadır.

Onüçüncü ve 14. yüzyıllarda lavan­ta, görsel çekiciliği, aromatik ve tıbbi özellikleri nedeniyle manastır bahçelerinde yaygın olarak ye­tiştirilmiştir. 1800’lerin başında, ‘gerçek’ Lavanta (Lavandulaangustifolia) esansiyel yağı yaygın olarak üretilmeye başlanmıştır. İlk gele­neksel damıtıcıların Fransız koyun çobanları olduğu bilinmektedir.

Zamanla Fransada eski koyun çiftlikleri ve tüm çoban topluluk­ları lavanta üretimi için değişime uğradı. Buna bağlı olarak bu bölge­lerde damıtma tesisleri kuruldu ve

zamanla lavanta üreticileri örgüt­lenerek lavanta kooperatiflerine dönüştürüldü.

İlk zamanlarda parfüm endüstri­si, pomad olarak bilinen yüksek aromalı malzemeler üretmek için, bazı taze çiçekleri saflaştırılmış hayvansal yağların üzerine yerleşti­rerek, ilkel ve son derece zahmetli enfleurageekstraksiyon (kokusuz iç yağları ve petrol yağlarını taze çi­çek kokusuna maruz bırakarak par­füm özü çıkarma işlemi) yöntemini kullanmışlardır. Bir diğer yöntemde ise bitkiler ve çiçeklerialkol çözü­cüler ile muamele edilerek parfüm benzeri çözeltiler elde etme yolu­na gitmişlerdir.

Parfümeri yağlarının ve çiçek özle­rinin üretiminde kullanılan ilk düşük sıcaklıklı, düşük basınçlı imbikler 19. yüzyılın başında Fransa’ya ithal edilmeye başlanmış ve buna bağlı olarak damıtma teknolojisindeki ilerlemeler hızlı bir şekilde artış göstermiştir.

1930 yılında M. Abrial isimli eczacı, klonladığı ve Lavandinabrialis adını verdiği bir lavanta melezinden par­füm üretiminde kullanılan verimli bir bitki elde etmiştir. 1942 yılında, buhar motorları ve güçlü çelikler kullanılarak ilk çift duvarlı imbikler geliştirilmiştir. Daha fazla lavanta yağı üretimesine olanak veren bu sistem parfüm sanayinin ham madde ihtiyacının karşılanılmasında önemli rol oynamıştır.

Parfümcüler lavantaya özel bir saygı duyarlar ve parfüm üretimin­de esas ürün olarak kabul ederler. Özelliklerini otsu lavanta,kumarin (vanilya kokusuna benzeyen tatlı bir kokujve Oakmoss’un (bir liken türü) acı-tatlı etkileşiminden kaynaklanan, zıt çeşnilerin karışı­mından oluşan farklı, özel ve pahalı parfüm (fougere) üretiminin esasını oluşturur.

Bitkinin solüsyon halindeki ekstraksiyonu yalnızca fougere’lerde kullanılır ve tatlı kadifemsi, koyu yeşil bir renge sahiptir. Ancak lavanta ürünleri aynı zamanda oryantal, floral, narenciye kolonya­larına ilave edilerek farklı aromatik ürünler elde edilir. Bitkinin uçucu yağı yalnızca parfümeride değil, aynı zamanda çamaşır sabunlarının yapımında, aromaterapide, koz­metikten oda spreylerine, ilaçlara kadar her şeye ana ürün veya katkı maddesi olarak kullanılır.

Lavanta esansiyel yağı, kozmetik ürünlerinde kullanıldığı gibi, kendi başına reçetesiz olarak kullanılan, diğer ürünlere ilave edilen popüler ve etkili bir ilaçtır. Lavanta yağının yatıştırıcı, gaz giderici, antidepre- sif ve antienflamatuar özelliklere sahip olduğu bilinmektedir. Bunun yanında antimikrobiyal etkileri de vardır.

Bitkinin hem yaprakları hem de çiçekleri essentiyal yağ üretse de, çiçekler yapraklardan önemli ölçü­de daha fazla essentiyal yağ üret­tiğinden yalnızca çiçek essentiyal yağı ticari değere sahiptir. Çiçek yağları, linalool ve linalil asetat gibi arzu edilen essentiyal yağ bileşik­leri açısından daha zengin olup,- kafur gibi istenmeyen bileşiklerin oranı bakımından düşük değerlere sahiptir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haydar Öztaş Arşivi