PAZARTESİ HADİSİMİZ
Berâ İbni Âzib radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Bir adam Kehf sûresini okuyordu.Yanında iki uzun iple bağlanmış bir at vardı. O adamın üzerini bir bulut kapladı ve yaklaşmaya başladı. Atı da o buluttan ürkmeye başlamıştı. Sabah olunca, adam Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e geldi ve bu durumu anlattı. Bunun üzerine Peygamberimiz:
“O sekînedir; okuduğun için inmiştir” buyurdu.
(Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 11; Müslim, Müsâfirîn 240)
AÇIKLAMALAR
Bir başka rivayette açıkça belirtildiği gibi, Kehf suresini okuyan kişi Üseyd İbni Hudayr’dır. Atını iki uzun ve sağlam iple bağlamasının sebebi, atın çok kuvvetli ve hırçın olmasındandır.
Berâ İbni Âzib’in ifadesinden bu olayın gece meydana geldiği anlaşılmaktadır. Nitekim hadisin Ebû Saîd rivayetinde, Üseyd bir gece hurma harmanında Kur’an okurken bu olayın cereyan ettiği belirtilir. Çünkü Üseyd İbni Hudayr, Resûl-i Ekrem’e sabah olunca gelerek olup bitenleri anlatmıştır. Peygamber Efendimiz, Kehf sûresini okuduğu sırada Üseyd’e yaklaşan, onu gölgeleyen ve atının ürkmesine sebep olan bulutun “sekîne” olduğunu söylemiştir.
Sekînenin çeşitli anlamları vardır: O, kalbe huzur ve rahatlık veren şeydir; rahmettir; vakardır; rahmet melekleridir; Allah’ın yaratıklarından biri olup kendisinde sükûnet ve rahmet vardır. Daha başka tevcihlerde bulunanlar da olmuştur. Bu anlamların her biri bu makamda doğru ise de, itibar edilen görüş, inenin melekler olduğudur. Nitekim, aynı hadiseyi etraflıca anlatan Ebû Saîd el-Hudrî rivayetinin sonunda Resûl-i Ekrem: “Bunlar meleklerdir. Seni dinliyorlarmış. Eğer okumaya devam etseydin, sabaha kadar seni dinlerler, halk da onları görür, halktan gizlenmezlerdi” buyurmuştur(Müslim, Müsâfirîn 243).
Sahâbîlerden bazısının bildirdiklerine göre, Üseyd İbni Hudayr’ın sesi son derece güzel ve yanıkmış. Bu sebeple Efendimiz kendisine: “Oku ey Üseyd! Sana Dâvud aleyhisselâm’ın mezâmirinden hisse verilmiş” buyurmuşlar. Bu ve benzer rivâyetler, iyi bir tilâvetle okunan Kur’an’ı meleklerin de dinlediklerine delil olarak getirilmiştir. Ayrıca, mü’minlerin bir suret ve şekle bürünmüş vaziyetteki melekleri görebileceğinin de delillerinden biri kabul edilmiştir. Fakat her Kur’an okuyan melekleri görme imkânına sahip değildir.
Hadisimizde, Kehf sûresi’nin önemine de işaret edilmiş olmaktadır. Bu sûrede birçok olağanüstü olay ve insanları hayrete düşüren şeyler vardır. Müfessirler burada geçen olayları ve garip hadiseleri, önce konuyla ilgili sahih rivayetler, sonra da kendi yaşadıkları zamanın ilimleri, bilgi seviyesi ve ayrıca her birinin sahip olduğu anlayış ve kavrayışı nisbetinde açıklamaya gayret etmişlerdir. Kur’an’ın anlaşılması, ilim ve bilgi düzeyinin gelişimiyle daha ileri seviyelere ulaşmıştır. Onun için, her asırda Kur’an’ın yeniden tefsirine ihtiyaç hissedilmiştir. Özellikle mevzûî tefsir denilen, aynı konudaki âyetlerin bir araya getirilip açıklandığı tefsirlere daha çok ihtiyaç hissedilmiştir. Bu kadar önemli özellikleri içinde bulunduran sûreyi okumanın fazileti de böylece anlaşılmış olmaktadır.
HADİSTEN ÖĞRENDİKLERİMİZ
1. Geceleyin okunması faziletli olan sûrelerden biri Kehf suresidir.
2. İhlaslı, salâh ve takvâ sahibi olan ve güzel sesle Kur’an okuyanları melekler de dinler.
3. İnsanların melekleri görmesi mümkün ve câizdir.
4. Sâlih ve takvâ sahibi insanlarda olağanüstü hallerin görünmesi mümkün olup, bu kendileri için bir keramettir.
5. Kur’an’ı okumak da dinlemek de faziletlidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.