Halis Özdemir

Halis Özdemir

Bunun bir sakıncası yok!

Bunun bir sakıncası yok!

Hz. Ebû Bekir’in kızı Esmâ radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

İslâmiyet’i kabul etmemiş olan annem Resûlullah zamanında yanıma gelmişti. Resûlullah’ın görüşünü almak için:

- Annem, beni özleyip gelmiş. Ona ikramda bulunabilir miyim? diye sordum.

Peygamber aleyhisselâm:

- “Evet, annene iyi davran!” buyurdu. (Buhârî, Hibe 29, Cizye 18, Edeb 8; Müslim, Zekât 50. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Zekât 34)

AÇIKLAMALAR

Hz. Esmâ’nın annesinin kim olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Onun İslâmiyet’i kabul edip etmediği de belli değildir. Müslümanlarla Mekkelilerin birbirleriyle savaşmamak üzere Hudeybiye’de anlaşma yapmalarından sonra kızını ziyarete geldiği rivayet edilmektedir. Hz. Ebû Bekir’in Câhiliye döneminde boşadığı da söylenen bu kadın İslâmiyet’i kabul etmediği gibi, bazı rivayetlerden anlaşıldığına göre bu din hakkında iyi düşüncelere sahip değildi. Belki de maddî sıkıntıya düştüğü bir zamanda hem kızını hem de onun yardımını görmek arzusuyla yanına gelmişti.

Hz. Esmâ annesi de olsa bir müşrikeyi evine alıp alamayacağını, ona yardım edip edemeyeceğini bilmiyordu. Bütün sahâbîler gibi o da, bilmediği konuda kendi başına hüküm vermek istemediği için kalktı, Resûl-i Ekrem’in evine geldi ve problemini ona arzetti. Kâinâtın Efendisi Hz. Esmâ’ya, annesi müşrike de olsa onu evine kabul etmesini, iyilik ve ikramda bulunmasını söyledi.

Bu bahsin başında zikrettiğimiz âyette Allah Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu görmüştük:

“Biz insana, ana ve babasına iyi davranmayı emrettik. Özellikle de anası nice sıkıntılara katlanarak onu karnında taşımış; emzirmesi de iki yıl sürmüştür. İşte bu sebeple bana, ana ve babana şükret, diye tavsiye ettik” [Lokman Sûresi (31), 14].

Âyetin devamında, Müslüman olmayan anne ve babaya ancak Allah’ı inkâr etmek için zorladıkları takdirde itaat edilmemesi emredilmekte, hemen peşinden de “Onlarla dünyada iyi geçin!” buyurulmaktadır.

Demek ki anne ve baba hangi dinde bulunursa bulunsun, Müslüman bir evlâdın görevi onlara saygıda kusur etmemek, aynı zamanda kendilerine iyilik ve ikramda bulunmaktır.

HADİSTEN ÖĞRENDİKLERİMİZ

1. İnsan bilmediği bir konuda hata etmemek için, o konuyu bilen birine sormalıdır.

2. Kâfir olan anne ve babaya ikramda bulunmak sakıncalı değildir. Gerektiğinde onların geçimini sağlamak müslüman bir evlâdın görevidir.

3. Kâfir olan anne ve baba ile ilişkiyi sürdürmek dinen sakıncalı değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halis Özdemir Arşivi