Halime Bilgin

Halime Bilgin

Sevme Borcunu Öde Yeter

Sevme Borcunu Öde Yeter

İnsanın dağarcığına birikmiş kelimeler hazinesinden ne zaman ne dökülecek hiç belli olmuyor. Zihnimizi harekete geçiren düşünceler yumağına dönüştüren bir etki illaki oluyor. Bu gün benim zihnimi konuşturan da ben bir yetişkinim diyenlerin davranışı oldu. Hani insanların kendisini tanımladığı bazı cümleler vardır. Ben çevreciyim veya ben bir doğaseverim gibi. Dünyadaki tüm insanlara sorsak, doğayı sevdiğini söyleyecektir. Çünkü doğa insanların var olabilmesi için gereklidir. Aldığı nefesi, içtiği suyu, yediği yiyeceği ve korunduğu mekanı doğaya borçludur fakat doğasever olmak bunun ötesinde bir şey olmalı. Çünkü sevmek beraberinde saygıyı getirir. İç içe olmayı, anlamayı, değeri, dengeyi ve daha bir sürü şeyi birlikte taşır. İnsanların doğaseverim derken elindeki çöpü kimsenin görmeyeceğini düşünerek bir ağacın altına veya bir çimenliğe bırakırken, sevgisi saygıyı dönüşmemiş ve bir yalancı sevici olduğu belli. Doğanın dengeli ekosistemini bozan bir parfüm fıskiyesiden söz etmiyoruz. İçtiği suyun kaynağına pet şişesini atarak kendi dengesini bozma girişiminden, küçük bir eylemden bahsediyoruz. Ne sanıyor ki insan sevmeyi. Dilimizin ucu ile söyleyince o şeyi sevmiş mi oluyoruz. Sevgi emek ister, aşk ister, ilgi alaka özen ister. Çevrecilikten bahsetmiyoruz, küresel ısınmanın verdiği zarardan veya asit yağmurlarından konuşmuyoruz. Bir kişinin küçücük eylemlerinin sonucunda neleri değiştirebileceğine dem vuruyoruz. Doğayı sevsin veya sevmesin borçlu olduğunu hatırlatıyoruz. Borcunu ödemesi için yapması gerekeni bildiriyoruz. Kardeşim piknik yapınca çöpünü parkta ormanda açık alanda bırakma, içtiğin su ve aromadan oluşan, sanayi devlerini büyüten atıklarını her yere savurma, doğayı seviyorum diyerek temiz mis gibi nefesini aldığın sigara ile kirletirken izmaritlerini ortalığa atma ki bizde senin doğasever olduğuna inanalım. Sen kendi üzerine düşeni yap elinle, olmadı dilinle, olmadı kalbinle. Hem peygamberimizin hadisini hayata geçirmiş olursun. Hem de imanın en küçük derecesi bu biliyorsun sevap da alırsın. Yetmez mi.

Not/Hadis

Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir” (Müslim, iman/78 )

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halime Bilgin Arşivi