Konya'da yaşayan nereye atsın
Bazı kavramlar vardır bir yerlerde okumuşuzdur.
Okunan her şey anında işlev görmez. Beynin hafıza bölümüne atılır. Bir bilgisayarın arayüzü gibi aniden işlenmek için ne zaman çıkacağı belli olmaz. Bazen bir söz, bazen bir imaj bazen de bir davranış vesilesi ile zihnimizde beliriverir. Mesela; Beni bu gün hafızamdaki "fedakarlık " kavramına geri döndüren şey sosyal medyada gördüğüm bir espiri cümlesi oldu.
"Ben bir iyilik yaptığım zaman denize atabilirim de, Konya'da yaşayan nereye atsın "
Öğrenilen her yeni bilgi bize verilen bir nimetdir. Yalnız doğru bir bilgi olup olmadığını tartmak gerekir. Herkesin bir değerlendirme ölçüsü tartısı vardır elbette.
Benim kantarım hayatımızın her alanında bize yol gösterici olan, din (İslam) bu konuda ne diyor ona bakıyor ve değerlendirerek yeni hali ile yaşamıma dahil ediyorum.
İnsan olarak birbirimize iyilik yapıyoruz. Yakınlarımız mutlu olsunlar diye çoğu zaman kendimizden taviz veriyoruz. Sonrasında da çaresi bulunmayan bir beklenti hastalığına yakalanıveriyoruz. Mutsuzluğa sürüklenerek ânı yaşamaktan kendimizi soyutluyoruz.
ASLINDA YAPTIĞIMIZ ŞEY KENDİMİZİ FEDA EDİP KÂR BEKLEMEK
"Kendini başkalarına tercih etmek"
Dinimizde de önerilen çok önemli bir davranış biçimi. Adına da "İsar" deniyor.Yalnız bir farkı var, sonunda bir beklentiye düşmeden karşılıksız tercih olmalı.
Bizim günlük yaşantı içinde insanlar olarak her fedamızın arkasından bir kâr beklentisi içinde olmamızla aynı şey değil.
Mesela çok söylediğimiz ve duyduğumuz bir kaç tanesini sıralayalım.
"Ben onun için nelere katlandım ama o benim için kılını kıpırdatmadı"
"Ben ona neler aldım ama o benim için bir iğne bile almadı"
"Ben ömrümü ona adadım,o bir saatini bana ayırmadı."
"Ben yuvamızı kurtamak için ne fedakarlıklar yaptım ama o hiç görmedi "gibi gibi cümleler kurulur.
Bu cümlelerin sonucunda beklenen şeyler, karşılığını bulmayınca çok büyük mutsuzluklar yaşanır, streslere girilir ve sonunda psikoloğa kadar giden bir süreç başlar.
Tüm bunları kendi kendimize yapıyoruz aslında.
Yapılan feda ne kendini zora sokarak seni senden ederek mutsuzluğuna sebep olacak şekilde ne de yaptığın kişiden beklentiye girmene sebep olacak hastalık derecesinde olmalı..
Eğer kişi mutlu olarak kendini başkalarına tercih etmişse karşılığını beklemez zaten.O işi yaparak kendi de mutlu olmuştur.
Dinimizde, ömrü uzatan üç şeyden biri iyilik yapmak olarak tavsiye ediliyorsa,karşılıksız iyilik olmalı mutluluğuna mutluluk kattığı için.
İllaki de karşılığını isteyenler varsa beklemeli sessizce. Görevi bitince geçeceği diğer alemde bulmayı umut ederek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.