Son dönemlerde konut, emlak sektöründe sorunlar yaşandığına dair görüşler paylaşılıyor. “Fiyatlar çok yükseldi. Konut yapımı da alımı da zorlaştı” deniyor.

Türkiye’de durumlar böyle iken, geçenlerde bir haber okudum sizlerle de paylaşayım.  Haberde, “Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da boşalan evlerini, belediye tarafından belirlenen süre içerisinde kiraya vermeyen ev sahipleri, para cezasına çarptırılacak. Son 2 yılda Amsterdam’daki 10 bin ev, sahibi tarafından kullanılmak yerine, yüksek fiyattan kiralandı. Amsterdam’da aylık ev kiraları ortalama bin 500 euro civarında. Kentteki ev sahiplerinin önemli bir kısmı, yüksek kira beklentisi nedeniyle evlerini uzun süre boş tutuyor. Hollanda İstatistik Kurumu (CBS) verilerine göre, Amsterdam’daki evlerin yaklaşık yüzde 6’sı uzun süredir boş” ifadelerine yer verilmiş. Düzenleme ile ilgili bir de şöyle bir ifade var: “Mal sahiplerini piyasaya dayalı bir kira karşılığında ev kiralamaya zorlayabiliriz. Pahalı kiralık evlere talep yoksa, kiranın düşmesi gerekir.”

Tekrar gelelim güzel ülkemiz Türkiye’ye. İnsanın aklına bazı sorular takılmıyor değil. Mesela, 2 bin ya da 2,5 bin TL kirası olan evlerde kimler oturuyor? Kiracılar kira bedellerini düzenli olarak karşılayabiliyorlar mı? Bir adamların sıkıntılarına bakın, bir de bizimkilere. Bir onların insani duygularına bakın bir de bize. Biz bu dünyada aynı gemide miyiz?

Sahaya bakıyoruz; inşaat maliyetleri arttı. Maliyette yaşanan artışlardan dolayı vatandaşın sıfır konut sahibi olması neredeyse imkansız hale geldi. Ev sahibi olamayan, kirada oturan vatandaşların da kira bedelleri arttı. Sürekli yazıyoruz; vatandaşların alım gücü düştü. Bu gerçek öylece ortada duruyor. Herkes de görüyor. Ekonomide yaşadığımız sorunlar, sıkıntılar ve geleceğimizi karanlık görmek bizleri mutlu hissettirmiyor. Daha adil bir dünyayı hak etmiyor muyuz?

Sağlıcakla kalın.