Dün Konya’da çok güzel bir çalıştay vardı. Konya Büyükşehir Belediyesi, 2025-2030 Konya Turizm Master Planı Çalıştayı adı altında, Konya’nın turizm geleceğinde önemli rol oynayacak olan bir çalıştay düzenledi.

Konya’daki turizm sektörünün tüm etkin isimleri salondaydı. Dedeman Otel Müdürü Fatih İşkin, Ramada Otel Müdürü Yavuz Sakman, Sağlık Turizminin önemli ismi Medicana Hastanesinden Başhekim Elif Ünüvar ve Basın Halkla İlişkiler Sorumlusu Mihrap Yeşilçay, fuar turizminin önemli ismi TÜYAP Fuarcılık’tan Mehmet Ali Ayyıldız, TÜRSAB Başkanı Özdal Karahan, Turizm İl Müdürü Yardımcısı Mehmet Yünden, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Fatih Ayaz, Sanayi Teknoloji İl Müdürü Vehbi Konarılı, İletişim Başkanlığı Konya Bölge Müdürü Oğuz Tunç, Selçuk Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Bünyamin Ayhan, Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Haldun Soydal, Konya Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Osman Nuri Çelik, Selçuklu Kaymakamı Eflatun Can Tortop, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve tabii ki Konya Valisi İbrahim Akın vardı. Gözümden kaçmış ve ismini atlamış olduklarım olabilir o nedenle kusura bakmasınlar. Bunları ayrı ayrı yazmamın sebebi aslında ne kadar çok çeşitli katılımlar olduğunu ve bu yönüyle gerçekten verimli bir çalışma olasılığının yüksek olduğunu belirtmek içindi.

Konya turizm açısından oldukça büyük çeşitlilik arz etmektedir. Yani düşünsenize; Mevlana ve Şems Hazretlerinden dolayı mistik turizmde oldukça etkili bir şehirdir.

Gerek özel klinikleriyle gerekse Devlet hastaneleri ile Konya, bir hastane kentine dönüşmüş durumdadır. Bu da aynı zamanda sağlık turizmini, yükselen bir olgu haline getirmiştir.

Tarihsel anlamda da 10 bin yıllık Çatalhüyük’ten, Bin yıllık Kilistra’ya, Savatra’ya, Boncuklu Hüyük’e kadar, İvriz Kaya Anıtına kadar hatta bunun dışında Selçuklu’nun payitaht eserleri, Osmanlı’nın önemli mimari özellikleri tarih ve kültür ziyaretlerini daha verimli hale getirmektedir.

Bu arada gastronomi turizmini de unutmamak gerekir. 3-5 çeşit et yemeği ile gastronomi yaptığını düşünen şehirlerin aksine, Konya tam bir gastronomi şehridir. Yemekleriyle, yemek düzeniyle, yemek çeşitliliğiyle gastronomide belki de tek buna uygun şehirdir.

Ayrıca Konya 42 bin kilometrelik alanda Beyşehir’de gün batımından, Hadim’de Yerköprü şelalesine kadar yüzlerce doğa, kültür ve tarihsel güzelliğin merkezinde kurulmuş bir şehirdir.

Tüm bunları düşündüğümüzde belki de ülke turizmindeki etkileşimden çok da pay aldığımızı söylemek sanırım doğru olmaz. Aslında Türkiye’de ne turizmi olursa olsun Konya’yı bunun dışında tutmanın imkanı yoktur.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay Konya’nın bu özelliğinin öne çıkarılması gerekliliğine vurgu yaparak, bunu da Kültür ve Turizm Bakanı ile paylaşınca; Bakan bu konuda yapılması gerekenlerle ilgili olarak Başkan Altay’ı bilgilendirmiş. Ve Başkan Altay da buna göre yapılması gerekenlerle ilgili olarak bu çalıştayla birlikte bir adım atmış olacak.

Burada ilginç bir bilgi de vermem gerekiyor. Konya, Türkiye’de en fazla Turizm okuluna sahip bir şehirdir. Yani liselerin dışında, Selçuk Üniversitesinde fakülte ve yüksekokul olarak 4-5 okul bulunmaktadır. Bunun dışında Necmettin Erbakan Üniversitesinde de turizmle ilgili birkaç okul bulunmaktadır.

Ancak ne hikmetse Konya’nın turizm master planını bir vakıf üniversitesi olan Kapadokya Üniversitesi ile birlikte yapıyoruz. Daha doğrusu “yapıyoruz” demeyeyim “onlar yapıyor” demek sanırım daha doğru olur.

Bir kere bunu doğru bulmadığımı belirtmeliyim. Gerçi Başkan Altay bu önerinin Bakan Ersoy’dan geldiğini anlattı ama bence olması gereken Konya’nın çeşitli dinamiklerinden yararlanarak -ki bunun içerisinde gazeteciler de olmalı- çok daha rantabl ve “ayakları yere basan” bir plan oluşturulmalı. Konya’da yaşayan insanlar Konya ile ilgili her türlü konuda olaylara daha reel bakacaklardır.

2025-2030 Konya Turizm Master Planı Çalıştayı ilk kez yapılması açısından bakıldığında oldukça verimli sonuçlar doğuracağına hiçbir şüphem yok. En azından bir başlangıç olması ilerleyen süreçte eksikliklerin veya olması gerekenlerin çok daha isabetli kararlarla belirleneceğini göstermektedir.

Zaten Konya Valimiz İbrahim Akın her konuşmasında yaptığı gibi burada yaptığı konuşmada da en can alıcı cümleyi kurdu. Vali Akın “sürdürülebilir kalkınmaya ivme kazandıracaktır.” cümlesi aslında bu işin tam bir anafikri olabilir.

Sonuçta tahmin ediyorum, bu çalıştayda Konya bölgelere ayrılmış ve her bölgenin kendi içerisindeki dinamiklerinin diğer şehirlerle en uygun şekilde birleşebilmesi sağlanacaktır. Mesela “Yerköprü şelalesi ve civarındaki doğal güzellikler, Antalya’nın doğu tarafındaki turizm rotasıyla nasıl entegre edilebilir” düşüncesi değerlendirilecektir. Aynı şekilde Karatay’daki Obruk rotasından Çatalhüyük’e kadar olan alan Kapadokya ile entegre edilebilecektir. Yani bu tür reel rotalar oluşturulduğu takdirde en azından bu 5 sene boyunca bu amaca dönük çalışmalar çok büyük sonuçlar çıkarabilecektir. Bu tür çalışmalar da aynı zamanda Konya’yı turizm alanında hak ettiği konuma getirecektir.

Dostlukla.