Eğitim, gerçeklerin öğretilmesi değildir. Düşünmek için aklın eğitilmesidir.” 

Albert Einstein

REKTÖR TUTARLI VE ÜRETKEN OLMALI

Selçuk Üniversitesi’ndeki rektörlerin çoğunu gördüm. Prof. Dr. Halil Cin zamanında öğrenci temsilcisi seçilmiştim. 1984’ten 1995’e kadar bu görevi ifa etmişti. Ondan sonra Abdurrahman Kutlu göreve gelmişti. 8 yıl da Abdurrahman Hoca rektörlük yapmıştı. 1995 yılından 2003 yılına kadar. 2003-2011 yılları arasında Süleyman Okudan rektör olarak görev yaptı. 2011’den 2016’ya kadar 5 yıl görevde kalan rektör, FETÖ’den yargılanan Hakkı Gökbel’di. 2016 ile 2020 yılları arasında Mustafa Şahin rektörlüğe seçilmiş ve 2020 yılında da göreve Metin Aksoy getirilmişti. Önceleri rektör seçimlerinde, akademik kadro kendi istediği rektörü seçip, daha sonra da bu seçilenler arasında cumhurbaşkanının birini ataması ile görev alıyordu. Artık buna gerek kalmadı. Cumhurbaşkanı bir ismi rektör olarak atıyor
ve kişi rektör oluyor. 

Ve şimdi de Konya’nın hatta Türkiye’deki en büyük üniversitelerden birisi olan Selçuk Üniversitesi’nin rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy… Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim görevlisi idi. Anadolu’da Bugün gazetesi olarak çok iyi bildiğimiz isimlerden biriydi. Çünkü rektörlük söz konusu değilken 2016 ve 2017 yıllarında gazetemizde o zaman ki editör arkadaşımız hem röportaj hem de haber olarak birçok kez Konyalı hemşerilerimizle buluşturmuştuk. 

Metin Hoca rektörlüğe atandığından bu yana bir “hayırlı olsun” demeye de gidememiştik. Ve en sonunda geçtiğimiz hafta Metin Aksoy Hoca, bir nezaket göstererek, bendenizi davet etti. Ve de tabii ki biz de bunu fırsat bilerek, bu fırsatı kaçırmadık ve hem hayırlı olsun dileklerimizi hem de nazik davetlerinin gereğini yerine getirdik. 

Bir çay ve kahve içimi sürede Selçuk Üniversitesi’ni Hoca’nın ağzından dinledik. Bu konuyu dinlerken aklıma, 6 Şubat 2017 tarihinde gazetemizde yayınlanan Doç Dr. Metin Aksoy’la yaptığımız röportaj geldi. Orada, Selçuklu Akademik Düşünce ve Araştırma Merkezi (SADAM) başkanı sıfatı ile Metin Hoca’yla konuşmuştuk. Röportajın bir yerinde Metin Hoca “Programlarımızı aşama aşama ve istikrarlı bir şekilde koordine etmeye çalışıyoruz.” dediği geldi. Şimdi rektör olarak dinlerken de bunu uyguladığı ve üniversitede ilk başta birlik ve beraberliği sağlayıp, daha sonra adım adım projelerini hayata geçireceğini gözlemledim. 

Şahsen ben gördüğüm kadarıyla Rektör Aksoy, bu görevde ilk adımı gayet başarılı bir biçimde götürüyor. Selçuk Üniversitesinde güvenlik görevlilerinden, çaycısına; öğrencisinden, akademisyenlere kadar herkesle sahada görüşüyor. Konularla teker teker ve kökten çözüm yönünde ilgileniyor. Ve de tabii ki uluslararası ilişkiler akademisyeni olarak “diplomasiyi” gayet iyi biliyor. Daha fazla bir şey şimdilik yazmayacağım ama zamanla bu yazıyı okuyanlar, benim yazdığımın çok az bile kaldığını düşünecekler. 

Ben buradan Rektör Prof. Dr. Metin Aksoy’a görevinde başarılar diliyor ve aynı zamanda “hayırlı olsun” demek istiyorum. Bendeki beklentileri çok büyüttü, umarım Selçuk Üniversitesi bu güçlü ve objektif yönetimden nasibini alıp, hak ettiği yerde değerlendirilecektir.

Dostlukla kalın.