Şarlatanlarla mücadeleyi Ak Parti yapmalıdır
Şarlatanlarla mücadeleyi Ak Parti yapmalıdır
Siyasette en önemli konu insan kazanmaktır. Bakın insanlar bir kurtarıcı olarak gördükleri Recep Tayyip Erdoğan’ı 1994’ten bu yana, 25 yıldır hala bırakmadılar. Çünkü ortada Erdoğan’ın kişiliğine karşı bir güven oluşmuştu ve bu güven de hala sürmektedir. Siyasette bu durum çok zor başarılabilecek bir olaydır. Hiç kolay değildir. Erdoğan 18 sene önce parti kurmuştur ve partisi de aynı sistem üzere 17 yılını iktidarda geçirmiştir. Kim ne derse desin bu durum gerçekten önemsenmeyecek, şans eseri olarak düşünülecek bir durum değildir. İnanıyorum ki bu durum birçok siyasetçinin, araştırmacının, sosyoloğun, iletişimcinin araştırma konusu olacaktır.
Tayyip Erdoğan kendisinin uyguladığı “insan kazanma” metotlarını partisine de uyarlayarak, bir sistem kurmuş ve bu sistem de son zamanlara kadar değişmeden devam ederek Ak Parti’yi iktidar koltuğunu kaybetmekten korumuştur.
Ancak parti büyüdükçe hem kitleselleşmiş hem de liberalleşmiştir. Tabii ki içerisinde Recep Tayyip Erdoğan’ı sevenler kadar, sevmeyenler de; Ak Parti’yi benimseyenler kadar benimsemeden üye olanlar da artmaya başlamıştır. Bu da parti içerisinde parti yararına hizmet verenler gibi sanki partiliymiş gibi görünüp de partiye zarar veren bir güruh da çoğalmıştır.
Bunlar bazen politikacı, bazen akademisyen, bazen de iş adamı kimliğiyle ortaya çıkıp partiye zarar verme görevlerini yerine getirip ortadan kaybolmaktadırlar. İşte bu yönüyle baktığımızda Recep Tayyip Erdoğan her ne kadar son zamanlarda oy kaybetmiş olsa bile bu şahsi oyuyla alakalı değil, partisinin bu işi daha hafife alıyor olmasıyla alakalıdır.
Ak Parti yönetimleri eğer Genel Başkan Erdoğan’a destek vermek istiyorlarsa bu tür partiye zararlı kişilerden partiyi kurtarmaları gerekmektedir.
Kendisinin akademisyen olduğunu ifade eden bir densiz çıkıp televizyon ekranlarından, fütursuzca yurdumuzun kurtarıcısı, ülkemizin banisi, ulu önder, Mustafa Kemal Atatürk’e ileri geri laf söyleyebilmektedir. Bunu ne adına yapmaktadır derseniz; Ak Parti’ye ve güya Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’a “şirin” gözükmek için yapmaktadır. Halbuki Sayın Erdoğan’a destek veren Atatürkçü grupların da olduğunu, kendisine akademisyen diyen bu şarlatan bilme gereği bile duymamaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti uluslararası arenada ülkenin daha ileriye gitmesi için çalışmalar yaparken; “mayınla örülü” dış ilişkilerimizi o mayınlardan temizlerken, Suriye ile, Irak’la, İran’la, Devletimize göz dağı vermeye çalışan emperyalist güçlere karşı, ülkenin bölünmez bütünlüğünü dimdik gözler önüne koyan çalışmalar yapan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin burada en büyük yararlandığı isim Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülke için yoğun çalışmalar içerisinde iken, arkasından güya “şirinlik” yapmaya çalışanlar en büyük zararı vermektedir.
Tarih, eğitiminin ne olduğu belli olmayan, birçok kez yazdığı bilgilerin yanlış olduğu ortaya çıkan, kendince fesli delilerin yolunu takip eden, boş şahıslara armağan edilemez.
Ezan, baş örtüsü konusunda; her dönemin adamı olan, çıkarı FETÖ’de görürse FETÖ yanlısı, çıkarı Ak Parti’de görürse Ak Parti yanlısı olan, akademik unvanını nasıl kazandığı bile tartışmalı olan sözde akademisyenlerden fayda beklenilmez.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihine de, dinin temeli ezanını da, inanç özgürlüğünü de sağlayabilecek bilinçte ve kudrettedir. 3-4 tane şarlatana pabuç bırakmaz.
Ama bu şarlatanlarla asıl mücadele vermesi gereken kurumların başında da Ak Parti gelmektedir. Bu şarlatanlar her dönem kullanacak bir isim bulabilmekte ve bu dönemde Ak Parti ismini kullanmaktadırlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.