N’oluyor bu Avrupa’ya?
Geçen haftanın ve hatta sanırım bu haftanın da en önemli konularından birisi Avrupa Parlamentosu (AP) “Türkiye 2016 Raporu” olsa gerek.
Avrupa Parlamentosu’nda AB dönem başkanı sıfatıyla söz alan Hollanda Savunma Bakanı Jeanine Hennis-Plasschaert konuşmasında raporla ilgili ipuçlarını vermişti. Türkiye’de hukuk devleti ve temel haklar konusunda kaygı verici gelişmeler yaşandığını belirten Hollanda Savunma Bakanı: “Yargının bağımsızlığı ve ifade ve toplantı özgürlüğü alanlarında ivedi adım atılması gerektiğini, Güneydoğu’da şiddete son verilmesi ve Kürt ve Kıbrıs sorunlarına çözüm bulunması gerektiğini” belirtmişti.
AP Türkiye 2016 Raporu’nda neler deniliyor, Türkiye’den neler isteniliyor, bir bakalım:
“15 Temmuz’dan sonra gözaltına alınan, tutuklanan ya da görevinden ihraç edilen bütün gazeteci, akademisyen, siyasetçi, kamu görevlisi, hakim-savcı ya da sıradan vatandaşlar serbest bırakılsın ve görevlerine iade edilsin, kapatılan okullar tekrar açılsın.
16 Nisan Halkoylaması Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın açıkladığı üzere gayrimeşrudur ve geçersizdir. “Bağımsız bir kurul” Halkoylaması sürecini incelemelidir. Türkiye, halkoylaması sonucu kabul edilen yeni anayasayı uygularsa, AB, Türkiye ile üyelik görüşmelerini askıya alsın. Yeni bir anayasa için beraber çalışalım.
HDP milletvekilleri ve belediye başkanları derhal serbest bırakılsın. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), OHAL sonrası kendisine gelen mağdur başvurularını hızla sonuca bağlasın.
Temmuz 2015’ten bu yana terörle mücadele adı altında 2 bin Kürt öldürüldü. 500 bin Kürt göç etmek zorunda kaldı. “AP, Kürt sorununun adil siyasi çözümünün, Güneydoğu’ya ve Türkiye’ye kalıcı refah ve istikrar getireceğinden emindir. AP bu nedenle iki tarafı da müzakere masasına dönmeye çağırır.”
Türkiye ile üyelik görüşmeleri askıya alınsa da belirli konularda (göçmenler, enerji, ekonomi vb.) işbirliği devam etmeli. Türkiye dış politikasını AB’ye uydurmalı, hatta Türk Dışişleri Bakanı belirli konularda AB Dış İlişkiler Konseyi toplantısına çağırılmalı.
Türkiye büyüyen bir Pazar olduğu için Gümrük Birliğine devam edilsin hatta eksiklikleri giderilerek ilerletilsin.
Üyelik öncesi destek fonu hükümete değil doğrudan sivil topluma ve mültecilere verilsin.
Türkiye, Avrupa’daki Türkleri kendi siyasi çıkarları için kullanmaktan vazgeçsin.
Kıbrıs’tan Türk askerleri çekilsin, Gazi Magosa kapalı bölgesi Birleşmiş Milletlere devredilsin, Kıbrıs’a Türklerin gidişi son bulsun. Avrupa Parlamentosu münhasır bölgeler hakkında Kıbrıs Cumhuriyeti (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) ve diğer ülkelerin anlaşmalarına saygı duyar.
Türkiye komşularının topraklarında sınır ötesi harekât yapmasın.”
Bunlar AP’nin Türkiye’den istedikleri… Ama bunları okumak yeterli değil, asıl altından yatan ve Türkiye’den istenilenleri görmek lazımdır. Yarınki yazımda bu taleplerle asıl istenilenleri bir değerlendirelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.