Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

Gündemden birkaç konu

Gündemden birkaç konu

İRAN KADERDAŞIMIZDIR

Malumunuz olduğu üzere İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi bir helikopter kazasında hayatını kaybetti. Öldü mü, öldürüldü mü, bu konuyu İran Devleti çözecektir muhakkak.

Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak üzerimize düşen komşuluk vazifemizi tabii ki yerine getireceğiz ve getiriyoruz. Ülkemizde bir günlük yas ilan edildi. Devlet olarak yapılması gereken bir görevdi onu da yerine getirdik.

Bu yas konusu nedense bazılarını hemen itiraza sevk etti. Çünkü siyaset, ülkemizde, geçmişten bugüne o kadar anlaşılmaz bir haldeydi ki İran, Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerden bahsedildiği anda, onlarla işbirliği olduğu anda bir kesim ayağa kalkıveriyor. Ve işin garibi bu kesim kendini bir de ilerici veya solcu ilan ediyor. Ama konu ABD veya AB ülkeleri olduğunda aynı kesim “demokrasi havarisi” kesiliveriyor.

Bakın şu iyi anlaşılmalıdır. Bu coğrafyada İran, Suriye, Filistin, Katar, Arabistan ve diğer Ortadoğu ülkelerinin halkları emperyalizm tarafından ezilen halklardır. Ve bu ülkelerin içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti de vardır. İran kan ağlarken, Suriye kavga ederken, Ortadoğu yanıp kavrulurken, Filistin zulüm içerisinde inlerken, Türkiye Cumhuriyeti rahat ve refah içerisinde yaşayamaz.

Bu ülkelerle bütünüyle bir araya gelmeliyiz, tamamıyla el ele vermek zorundayız. Buna Hindistan’ı, Azerbaycan’ı ve tüm emperyalizme karşı koyan ülkeleri katmak zorundayız. Dolayısıyla ülkeleri ayırırken dil, din, ırk vb. argümanlarla değil sadece ve sadece emperyalizm karşısındaki tutumuyla ayırmak gerekir. İşte İran Devletine karşı yapılanları “ABD ağzıyla” nitelemeye çalışanlar kendilerini bir kontrol etmelidirler.

FETÖGİLLERE GÖZ AÇTIRTMAMAK GEREKİR

Son zamanlarda yine FETÖ ve benzeri cemaat yapılanmaları gündeme gelmeye başladı. 2 ay sonra, 15 Temmuz 2016’nın üzerinden 8 yıl geçmiş olacak. Ancak hiçbirimiz 15 Temmuz’u unutmayacağız, unutmamalıyız.

Ülkemizde en büyük zaaf “din” konusudur. Bir kişinin ne olduğuna, ne yaptığına bakmayız. Sadece dini görüşü birçoğumuz için geçerlidir. “Ya adam beş vakit namazında abdestinde” lafı toplumumuzda gelişmiştir. Bunu çok iyi bilen emperyalizmin kaynakları, dini cemaatleri ve tarikatları bu konuda her zaman çok iyi kullanmışlardır. Şimdi bu yazdığım için bana kızanlar çıkacaktır ama maalesef kızmaları yazdığımın yanlış olduğunu ortaya çıkarmayacaktır. Ülkemizdeki neredeyse tüm cemaatler ve tarikatlar maalesef emperyalist güçler tarafından kullanılır. Emperyalizm birçoğunun kuruluşundan itibaren, bir kısmının da sonradan idaresinde bunların izlerini bulmak mümkündür.

Ve de Devlet artık bu emperyalizmin oyuncakları olan gruplara geçit vermeme kararı almıştır. Bunu da en güzel şekilde ortaya koymaktadır. Yani bir müddet daha gündemimizde bu tür FETÖ ve benzeri bölücü oluşumlarla mücadele haberlerini göreceğe benziyoruz.

HAYVANSEVERLER DAHA AKTİF OLMALI

Bilindiği üzere gündemin konularından birisi de sokak hayvanları bilhassa sokak köpekleri durumudur.

Genelde beni tanıyanlar ne kadar hayvansever birisi olduğumu ve evde de beslediğimi bilirler. O nedenle gönül rahatlığıyla yazacağım.

Öncelikle işin sosyolojisini değerlendirmeliyiz. TV’lerde, dizilerde bir bakıyoruz her evde, her ailede çok tatlı, şirin, imrenilecek kedi köpek gibi hayvanlar bulunmakta. Evinden üniversiteye gelip, bir de burada ev arkadaşlarıyla bir eve çıkan genç; TV’de gördüklerinin de etkisiyle bir ev hayvanı almak istiyor. Ama bu akvaryum balığı veya kafes kuşu değil ki bir kedi veya köpek nereden bakarsanız bakın bir aile ferdi, evin bir nüfusu gibi olmak zorunda. Ancak TV’lerde böyle görmediği için bilemiyor ve bir müddet sonra hayvancağıza bakamıyor. Ardından tenha bir yer bulup hayvancağızı oraya bırakıyor kaçıyor. Hayvancağız burada hayatla mücadele etmeye başlıyor. Yiyecek bulmaya çalışıyor, kendini korumaya çalışıyor vs.

Hayvancağız açısından bakınca durum böyle. Ama sokak hayvanlarının saldırısına uğrayan ve uğrama tehlikesi olanlar için düşününce durum çok daha farklı.

Dün Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik bir çalışma yapıldığını ve bu durumun çözümleneceğini anlattı. Bence bu durumun çözümünde hayvansever dernekleri de ellerini taşın altına sokmalılar. Tabii ki hayvansever dernekleri derken, oraya buraya çıkıp, avaz avaz bağıran sahtekarlardan bahsetmiyorum. Bu canlara gönül vermiş gerçek sivil toplum kuruluşlarından bahsediyorum. Avrupa’da bu sorun yoksa ülkemizde de illaki çözümlenecektir diye düşünüyorum.

TURGAY BİLGE’YE BAŞARILAR DİLİYORUM

Konyamızın dürüst, namuslu ve çalışkan politikacılarından Rahmetli Turan Bilge’nin oğlu sevgili arkadaşım, Hukukçu Turgay Bilge İstanbul Baro Başkanlığına aday olmuş. Öncelikle canı gönülden tebrik ediyorum ve başarılar diliyorum.

Turgay Bilge efendi ve saygılı kişiliğiyle, çalışkanlığıyla, dürüstlüğüyle ve tabii ki çok iyi bir Hukukçu olmasıyla tanınan bir arkadaşımızdır. Konya’da birçok STK’da ve mesleki kuruluşlarda başarıyla görev yapmış vefalı bir Konyalıdır. İstanbul Baro Başkanlığı’na daha sağ duyulu, mesleğinde uzman, insani ilişkilerde oldukça başarılı ve de temsil kabiliyeti yüksek bir isim aranıyorsa Turgay Bilge bunun için vazgeçilmez bir örnektir.

İstanbul Barosu, çok iyi bir aday çıkarmıştır. Hem Sevgili Turgay Bilge’yi aday yapanları hem de Sevgili Turgay Bilge’yi bir kez daha kutlarım.

Dostlukla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erhan Dargeçit Arşivi