Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

Gaz falan hikaye

Gaz falan hikaye

Gündeme alakasız bir konu düştü mü hep endişelenirim. Acaba şimdi bu nereden çıktı diye. Yani “bayram değil seyran değil eniştem beni neden öptü” gibi bir şey, bu durum.

Dün de akşamüzeri gündeme Rusya doğalgazı ile ilgili bir haber düştü. Rusya'dan batı hattı üzerinden Türkiye'ye gaz getiren özel şirketler, iptal edilen yüzde 10,25'lik indirimin faturalardan çıkarılması üzerine yüksek bedel ödemeyi reddedince, Gazprom kısıntıya gitmiş.

Yani şu konuları artık biliyor olmamız lazım: Öncelikle Rusya doğalgazını satmak zorunda ve dolayısıyla çok fazla da alıcısı olmadığı için tabiri caizse “müşteri kaybetmeyi” göze alamaz.

Yani bu işler duygusal işler değildir. Para işidir. Bir ülke istediği kadar doğalgaz zengini olsun, bunu satacak yer bulamıyorsa ne yapacak?

Dolayısıyla bu konu öyle büyük sorun edilecek bir konu değildir. Peki, o zaman durduk yerde gündeme neden düştü ve bu konuyla ilgili enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı neden açıklama yaptı?

Rusya ile aramızın bozuk olması kimin işine gelir? Öncelikle tabii ki ABD’nin ve Avrupa’nın. Eğer işine gelmeyecek bir ülke varsa o da Türkiye Cumhuriyeti’dir. Yani Rusya ile aramızı bozmamak lazım. Bunun yanı sıra komşu ülkelerin hiçbiriyle aramızı bozmamak lazımdır. Bu konuda yapılacak en önemli şey de sağlam diplomasidir.

Ve şimdilerde ülkemiz adına baktığımızda gördüğümüz en bariz şey diplomasi konusunda yetersizliğimizdir. Yani dünyada yalnızlaştırmaya götüren bir diplomasiye sahibiz. Aramızın iyi olduğu neredeyse hiçbir devlet yok.

Bu da demek oluyor ki, gerek Cumhurbaşkanının gerekse Başbakanın, uluslar arası ilişkilerde konuşmalarında sahip çıkması gereken en önemli nokta diplomasi olmalıdır. Ve maalesef daha önce ki yazılarımda da zaman zaman yazdığım üzere bu diplomatik dili bir tülü kullanamadık.

Cumhurbaşkanlığına baktığımızda onlarca danışman alındı. İçlerinde eski milletvekilleri falan var ama eski diplomatlar maalesef yok. Başbakanlıkta o kadar danışman var. Ama her ne hikmetse burada da diplomasiye hakim, diplomatik dili kullanacak bir diplomat göremiyoruz.

İşte bunun bir eksiklik olduğunu söylemek gerekir. Ama bunu maalesef gerek Cumhurbaşkanının gerekse Başbakanın çevresindekilerden beklemek zor gözüküyor.

Devleti yönetenler o zaman yanlarına muhakkak gerçekleri gösterebilecek, devlet adamı, diplomatları bulup onlardan yararlanmalıdırlar.

İşte o zaman diplomasiyi iyi yönetebilirsek, ülkelerin durduk yerde gündem yaratmalarına ya da istemediğimiz gündemlerin yaratılmasına müsaade etmemiş oluruz.

Ne diyelim; anlayana…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erhan Dargeçit Arşivi