Yıllardır yaşamadığımız bir kış yaşıyoruz. Her nime­tin bir külfeti var derler ya tam da o şekil bir kış oluyor. Yeraltı sularının iyiden iyiye çekildiği, obruk oluşumunun çok arttığı, kuraklığın baş gösterdiği günlerde ilaç gibi bir kar yağışıy­la karşı karşıya kalıyoruz. Bu işin nimet kısmı. Tabii ki bu soğuklarda dışarıda kalanlar insanlar için, evin­de ısınamayan fukara için, kardan dolayı yiyecek bulamayan hayvan­lar için, bir yerden bir yere gitmek zorunda kalan insanlar için de bir külfet haline geldi.

İşte burada devreye belediyeler ve Devlet kurumlan giriyor. Sokakta kalan vatandaşlarımız için bele­diyelerimiz kalacak yer ayarlıyor. Kaymakamlıkların, belediyeler va­sıtasıyla dağıttığı kömürler ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın evlerini ısıtıyor. Hayvanlar çeşitli bölgeler­de belediyelerimiz tarafından doyuruluyor. Neredeyse her yere yemler konuyor. Ve tabii ki Karayolları görevlileri şe­hirlerarası yolların trafiğe açık olması için 24 saat çalışıyor.

Bu arada öyle yolların ulaşıma kapalı olmasıyla ilgili olarak felaket tellallığı yapanlara da kulak asmayın. Evet, akşamları yollar kapanıyor donun ve kar yağışının etkisiyle ama gece yarısından sonra da olsa 5-6 saat sonra açılıyor yollar trafiğe. Yani Karayolları görevlileri canhıraş çalı­şıyorlar. Yani her yeri kar kapladığı bu günlerin kahramanları da hiç kimse kusura bakmasın Karayolları işçileri ve çalışanları.

Tabii ki şehir merkezlerinde de belediye işçileri aynı görevi can­hıraş biçimde yapıyorlar. Kısacası “Emeğin sahibi" işçilerimiz canhıraş biçimde bizlere 24 saat hizmet ediyorlar. Hepsini canı gönülden kutluyorum.

Bu arada Belediyeden bahsetmiş­ken, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay bu sene de top­lu taşımaya zam yapmayacaklarını belirtti. Sosyal belediyecilik budur. Belediye bir ticarethane ve vatan­daşlar da birer müşteri değildir. Bu böyle bilinmelidir. Konya Büyükşe­hir Belediyesi büyük bir sosyal be­lediyecilik örneği göstermiştir. Bunu takdir etmek gerekir. Tabii ki dolmuşçularımızın da bundan bir ders çıkarmalarını temenni ederim. Aksi halde yeni belediye otobüslerinin gelip hizmete başlamasıyla belediye otobüsüyle rekabet etme şansı kalmayacak ve dolmuşçu esnafı da fiyatını zamlandırmasına rağmen daha az kazanacaktır, benden söylemesi.

Bir de bahsetmeden geçmeyeyim, dün çok önemli ölüm yıl dönümleri vardı. Birisi demokrasi şehidimiz, gazeteci, yazar, hukukçu, Türki­ye’nin aydınlanmasının meşale­sini en önde taşıyanlardan Uğur Mumcu’nun kahpece katledilme­sinin ölüm yıldönümüydü. Ayrıca Diyarbakır Emniyet Müdürü iken hain bir saldırıyla şehit olan Emni­yetçi Gaffar Okkan’ın da ölüm yıl­dönümüydü. Ve de değerli siyaset adamı, Kültür eski bakanlarımızdan, Dışişleri eski bakanlarımızdan ve Yunanistan’la aramızın iyileşmesi­nin mimarı da olan değerli İsmail Cem’in de ölüm yıldönümü 24 Ocak’tı.

Ayrıca dün aldığımız bir haber de hem sanat camiasının hem siya­set camiasının hem de tüm ülkeyi üzüntüye boğdu. Dün uzun süredir tedavi görmekte olan Türk Sinema- sı’nın büyük isimlerinden, Şişli eski belediye başkanlarından Fatma Girik’i de kaybettik.

Tüm isimlere tekrar tekrar Allah’tan rahmet diliyor ve sevenlerine de baş sağlığı diliyorum. Her birinin Türkiye’ye kattığı o kadar çok şey vardı ki, ülke bu isimleri ilelebet unutmamalıdır.

Dostlukla kalın.