Türkiye’de taşların yerine oturması için daha çok zamana ihtiyaç var. Çünkü öncelikle kültür seviyesinin yükselmesi gerekir. Daha sonra ekonomik seviyenin yükselmesi gerekir ve en sonunda da vatandaşlık bilincinin oluşması gerekir. Bunlar tamamlanmadan bu süreç yerine oturmayacaktır.

Bunların en güzel örneğini şöyle vermek gerekir. 2000’li yılların ortalarında Mehmet Ali Talat ve Serdar Denktaş cumhurbaşkanlığı seçimi için yarışıyorlardı, birçoğunuz hatırlayacaklar.

İşte bu seçimlerde Serdar Denktaş KKTC’deki sağ kesimi temsil ederken; Mehmet Ali Talat da sol kesimi temsil ediyordu. İşin ilginç yanı; Türkiye’de anamuhalefet partisi olan CHP KKTC’nin sağ adayı Serdar Denktaş’ı desteklerken, Türkiye’de iktidar partisi AK Parti, KKTC’nin solcu adayı Mehmet Ali Talat’ı desteklemişti.

İşte Türkiye’deki taşların yerine oturması için o nedenle daha çok zamana ihtiyaç var. Neyin sağ olduğunu, neyin sol olduğunu bile daha ayrıştırmakta zorluklar yaşamaktayız.

Adam bakıyorsun “vatanım için canım feda” diyor ama diğer taraftan kamu malına zarar verirken gözünü bile kırpmıyor.

Adam “müslümanım” diyor, ağzından küfür eksik olmuyor, hırsızlık eksik olmuyor, dedikodu-gıybet eksik olmuyor.

Mesnevi’de bir hikaye vardır.

Haz Musa korkuyla, sanki arkasından birisi kovalıyor gibi Tur dağına doğru kaçıyor. Görenler bakıyorlar, arkasında bir yırtıcı hayvan yok, bir cani yok, tehlikeli bir durum gözükmüyor ama Musa dağa doğru canhıraş bir biçimde koşuyor, kaçıyor.

En sonunda durduruyorlar. Soruyorlar: “Ya Musa, arkanda yırtıcı bir hayvan yok. Seni kovalayan eli bıçaklı bir katil, bir cani yok, seni kovalayan bir şey gözükmüyor. Sen neden kaçıyorsun?” diyorlar. Hz. Musa köyü göstererek “ben cehaletten kaçıyorum” diyor.

Yani maalesef Türkiye’nin de bu cehaletten öncelikle kurtulması şart. Tabii ki bu cehaletten kurtulurken en önemli konulardan birisi de ekonomik anlamda rahatlamak.

İnsanlar ekonomik anlamda nafakalarını çıkarmak için her türlü yolu denemeye başlamışsa; ahlaki olmayan yolları seçiyorlarsa, 3 kuruş menfaat için el ovuşturup, etek öpüyorlarsa, bunlara eğitim veremezsiniz. Bunlara önce ekonomik rahatlık sunacaksınız ondan sonra eğitim vereceksiniz.

İşte yani sözün özü şu; Türkiye’de bu refahı sağlayabilmek için çok zaman ihtiyaç bulunmakta. Tabii ki bu zamanda birçok kişi de zayiat vereceğizdir ama yapacak bir şey yok. Ülkenin bekaası için zayiat vermek de gerekmektedir.

Hayırlı cumalar.