“Caminin kitabı mı olurmuş?” demeyin. Evet daha evvel de birçok kez haberlerimize konu olan Aliya İzzetbegoviç Camii’nin artık bir kitabı var.

Daha evvel birkaç kez köşe yazılarımda bu camiden bahsetmiştim. Aynı zamanda bu camiide yapılan kültürel ve sosyal faaliyetlerin haberleri de birçok kez hem bizim gazetemizi hem de birçok gazeteyi süslemişti.

İşte, bu cami ve bu camide yapılan faaliyetler, Aliya İzzetbegoviç Cami Dernek Başkanı İbrahim Günay ve Uzm. Cemil Paslı tarafından kitaplaştırılmış. Bu kitabı da geçtiğimiz gün Dernek Başkanı İbrahim Günay Hocam gazetemize kadar getirerek bizlere de birer tane armağan etti.

“Kitapta ne anlatılmış” derseniz, aslında kitapta bir cami nasıl olmalı, o anlatılmış. Yani camilerin muhakkak ki namaz kılmak ve ibadet etmek için toplanılan yer olduğu kadar, insanların sosyalleşeceği ve buluşup, değerlendirmeler yapacağı bir yer olması da düşünülmelidir.

İşte Aliya İzzetbegoviç Camii’nde, bir camide olması gereken tüm özellikler bulunmakta. Bu camii, Namazınızı kılıp, ibadetinizi ettikten sonra panellerle, konferanslarla, aşure günleriyle, helva günleriyle ve diğer birçok faaliyetiyle hem ulusal manada hem yerel manada adını duyuran bir camii olmuştur.

Tabii ki burada dernek başkanı olarak İbrahim Günay’ın ve derneğin kuruluşundan itibaren en büyük yardımcı ve destek olan Cemil Paslı’nın emeklerini unutmamak lazım. “Bilge Kral Aliya’nın Camisi” kitabını da muhakkak edinin ve camide neler yapılabilir, bir cami nasıl sevdirilir ve caminin önemini bir gözlemleyin.

Yazımı bir fıkrayla bitireyim:

“Karadeniz’de bir camide hoca vaaz veriyormuş:

-Ey cemaat camimizin tadilatı için 100 şuraya, 200 şuraya toplam 500 TL.’ ye ihtiyacımız vardır.

Köyde de herkes gurbette olduğundan ancak 300 TL. toplanır. Camiinin imamı açıklar:

- “Ey cemaat 300 TL. topladık; 200 TL. açığımız var. Ne yapacağız, ne edeceğiz” diye cemaate sorarken cemaatten biri seslenir:

-Hocam zarar ediyorsak kapatalım camiyi.”

İyi hafta sonları…