Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

Belediye başkanlığı veballi iştir

Belediye başkanlığı veballi iştir

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek elektrik çarpması sonucunda kaldırıldığı hastanede maalesef hayata gözlerini yumdu. Başkana Allah’tan rahmet; sevenlerine ve ailesine baş sağlığı diliyorum.

Manisa’nın benim için çok önemli özellikleri vardır. Manisa çok sevdiğim ve siyasete başladığım şehirdir. Manisa’nın insanı çok iyidir. Hatta orada kaldığım dönemde hep söylediğim bir laf vardır: “ Manisa’nın serserisi bile kravatlı gezer” diye.

Ayrıca mevcut Manisa Valisi, önceki dönem Konya Valiliği yapan çok değerli büyüğümüz, Saygıdeğer Vahdettin Özkan’dır.

Tüm bunların dışında Manisa belediyesi 1980 darbesinden sonra ilk kez CHP’li bir büyükşehir belediye başkanına sahip olmuştur.

Bu nedenlerden ötürü Manisa Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in ölümü hem üzücü hem de önemlidir.

Belediye Başkanları iki şekilde seçilir. Ya partisinin adı dolayısıyla belediye başkanı seçilir ya da kendi adı dolayısıyla seçilir. Seçildikten sonra yapılan icraatlar sonraki dönemin devamını sağlar veya sağlamaz. Bunun çok örnekleri vardır.

Mesela 1989 yerel seçimlerinde SHP parti olarak çok beklentisi olmadan Ankara Belediye Başkanlığına Murat Karayalçın’ı aday göstermiş ve Karayalçın seçilmiştir. Ankara halkı Karayalçın’ı sevmiştir ama genelde bu tür sevgiler maalesef siyasetçiler tarafından yanlış değerlendirilir ve de Karayalçın SHP genel başkanlığı uğruna 1993’te belediye başkanlığını bırakmıştır. Halbuki o sevgi belediye başkanlığına olan sevgi iken bunu çok büyütüp, “ego” haline getirirseniz ülkenin siyasi geleceği ile bile oynamış olursunuz.

Şöyle ki; 1994 seçimlerinde eğer Murat Karayalçın Ankara’da tekrar aday olmuş olsaydı Melih Gökçek’in seçilmesi çok zor olacaktı (Tabii ki bu belli olmazdı ama o dönemin olasılıklarını söylüyorum). Ama Karayalçın, elindeki imkanları genel başkanlık uğruna heba ettiği gibi aynı zamanda, 1993’te SHP genel başkanı olan Murat Karayalçın 1995’te de SHP’yi kapatan genel başkan olmuştur.

İşte 24 yıla yakın belediye başkanlığı yapan Melih Gökçek’in önü bu şekilde açılmıştır. Refah Partisi Fazilet Partisi, Bağımsız, Demokrat Parti ve Ak Parti belediye başkanları olarak 5 partinin adı altında belediye başkanlığı yapabilmiştir. 24 seneye yakın Ankara’nın kaderi tek bir belediye başkanının elinde olmuştur. Belediye başkanlıklarında isimlerin ne kadar önemli olduğunun göstergesidir bu durum.

Manisa’da da Başkan Ferdi Zeyrek tüm halk tarafından çok sevilen bir mimardı. Aslında bu sevgi onu belediye başkanı yaptığı gibi CHP’nin de 1980 darbesinden sonra ilk kez Manisa’da belediyeyi almasını sağlamıştı.

Konya’da da CHP, son yerel seçimlerde büyük bir atak yapmış ve tek belediyesi Tuzlukçu’nun dışında; Akşehir, Cihanbeyli, Seydişehir ve Ereğli Belediyelerini almıştı. Bu belediye başkanları da çok ilginçtir.

Akşehir Belediye Başkanı Ahmet Köksal 1999 yılında DSP’den Akşehir Belediye Başkanı seçilmiş ve bir dönem belediye başkanlığı yapmıştır. Tekrar seçilemeyen Köksal, o günden itibaren tekrar belediye başkanlığına hazırlanmaya başlamış ve ilmek ilmek belediye başkanlığına giden yolu örmüştür. Akşehirliler başkanı çok sevmektedirler. Çünkü Başkan Köksal iyi, yardımsever ve vefalı bir doktor olarak neredeyse Akşehir’de her evde bir iz bırakmıştır.

Seydişehir Belediye Başkanı Hasan Ustaoğlu da Seydişehir’de çok sevilen ve herkesin kabul ettiği bir belediye başkanıdır. Belediye Meclisi üyesi olarak Seydişehirlilerin sorunlarına parti farkı gözetmeksizin çözüm olmaya çalışmış bir mühendistir.

Cihanbeyli Belediye Başkanı Fırat Kızılkaya daha önce Yeniceoba Belediye Başkanlığı da yapmış; dürüstlüğüyle bilinen ve herkesin tanıdığı bir belediye başkanı olarak mevcut belediye başkanına yaklaşık yüzde 8 fark atarak seçimi kazanmış bir doktordur.

Ereğli’de, efsane belediye başkanı olarak gösterilen; 1980 darbesinde belediye başkanı olan ve de 1994’te tekrar belediye başkanlığı yapan Kenan Akpınar’ın yeğeni Umut Akpınar aday gösterilmiştir. Umut Akpınar aynı zamanda önceki dönemde İzmir Karşıyaka’nın çok başarılı Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ın da kuzenidir. Ve seçimi de çok güçlü gözüken Cumhur İttifakı’na karşı kazanmıştır.

Yani kısacası belediye başkan adaylarının kim olduğu çok önemlidir. “Nasıl olsa kimi aday göstersek kazanırız” ile “nasıl olsa kimi aday göstersek kazanamayız” cümlesi aslında aynı cümlelerdir. Bu ikisi de tembellik, atalet ve başarısızlığın cümleleridir.

Aslında ne olursa olsun belediye başkanlarının hal ve tavırları çok önemlidir. Selçuklu’da belediye başkanlığı fırsatı verilen ve bu fırsatı çok iyi değerlendiren, çok sevilen Uğur İbrahim Altay’a bu sevgi Büyükşehir Belediye Başkanlığının kapısını açmıştır. Şimdi de hala bu sevgi Büyükşehir’de rakipsiz bir belediye başkanı görüntüsü çizmektedir.

Burada çok önemli bir konu ortaya çıkmaktadır. Belediye Başkanları acaba partilerini mi sırtlamaktadırlar yoksa partileri mi belediye başkanlarını sırtlamaktadırlar? Mesela Manisa’da rahmetli Ferdi Başkan partisini sırtlamıştı. Sizce Konya’dakilerde durumu nasıl değerlendirmek gerekir?

Dostlukla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erhan Dargeçit Arşivi