Atalara saygı böyle olur
Dün Konya için çok önemli bir olay vardı. Tahmin ediyorum ki birçok kişi bunun farkında bile değil ama gerçekten tarih adına çok önemli bir olay olduğunu söyleyebilirim.
Tam adı şöyle: “Türkiye Selçukluları Konya Hanedan Türbesindeki Naaşların Tanzimi Projesi”. Dün bu projenin bitişi ve nasıl bir çalışma uygulandığıyla ilgili bir panel yapıldı.
Öncelikle bu konuda, bu çalışmaların ortaya çıkması için canını dişine takan, canhıraş bir biçimde bu işle ilgilenen Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar’ı tebrik ediyorum. Tabii ki çok komplike bir iş olduğunu biliyorum ama kim ne derse desin bu işin lokomotifi İl Müdürü Yarar’dı.
Muhakkak ki Bakanlık’tan başlayarak, Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Üniversiteler, Odalar ve tabii ki Halkbank Genel Müdürlüğü olmadan bu iş sonuçlanamazdı. Ama bu işin büyüklüğünü muhakkak ki anlamak gerekir.
Olay şu; birçoğunuzun bilmediğine eminim ama Alaaddin Tepesi’nde, Alaaddin Cami yanında Sultanlar Türbesi bulunmaktadır. Burada Selçuklu Sultanlarından 13 tanesinin naaşları bulunmaktadır. Bu naaşlar zaman içerisinde maalesef çeşitli sebeplerle talan edilmiş ve bütünlük durumu ortadan kalkmıştır.
Yıllarca hep konuşulmuş bir durum olan bu konuda İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar bu projenin uygulanması için çalışmaya başlamış ve de proje başlatılmış. Buradaki amaç Selçuklu Sultanlarının naaşlarının beden bütünlüğünü sağlayıp, tekrar defnetmek ve Sultanlar Türbesini onarıp ziyarete açmak olduğunu bir kez daha söyleyeyim.
Ama bunun hiç de öyle kolay olmadığını sanırım tahmin edebilirsiniz. Çuvallarla kemikler, karman çorman naaşlar ve içinden çıkılması çok güç bir bulmaca niteliğinde bir projeyle karşı karşıya kalınmış.
2017’den bu yana onlarca uzmanla işbirliği yapılmış. Öncelikle Sultanlar Türbesi açılarak naaş kalıntıları tasnif edilmiş. Numuneler alındıktan sonra geçici olarak teçhizi (Ölen kişi için genel olarak yapılması gereken hazırlıklar), tekfini (Ölünün yıkandıktan sonra kefenlenmesi) ve tedfini (gömme) tamamlanmış. Bu arada DNA analizleri yapılmış. Neticede 13 Selçuklu Sultanının ayrıca Hanedana mensup 2 kadın ve bir çocuğun da naaşları tespit edilmiş.
Ve bu tespitlere göre bu naaşlar yeniden “yüzlendirme” ve “bedenlendirmeye” tabii tutularak canlandırılmaya çalışılmış. Ama tabii ki bu kadar kısa değil iş. Bedenlendirme için dönemin kumaşları müzelerin de yardımıyla ipliklerin analiziyle dokutturulmuş. Ayrıca dönemin aksesuarları, takıları, silahları ve diğer gereçleri de aynı titizlikte aynı uzmanlıkta meydana getirilmiş.
Bu yapılanların anlatımı oldukça dile kolay geliyor ama 2017’den bu yana ilmek ilmek harcanan bir emekten bahsediyorum.
Bu sergi nihayetinde Kılıçaslan Meydanında bulunan Darül Mülk Sergi Salonunda sergilenmeye başladı. Bu sergideki yüzlendirme ve bedenlendirmenin, Selçuklu Sultanlarının DNA’larından oluşturulmuş görüntüleri olduğunu unutmayın.
Bu sergiyi gezerken yukarıda yazdıklarımı muhakkak hatırlayın ve ne kadar büyük bir emek olduğunu da kesinlikle unutmayın.
İşte burada kısaca anlattığım tüm bu olayların geniş geniş anlatıldığı ve adım adım izah edildiği bir panel yapıldı.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Konya Valimiz Vahdettin Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay, Cumhuriyet Başsavcımız Halil İnal, ilçe belediye başkanlarımız, Ak Parti İl Başkanı Hasan Angı ve MHP İl Başkanı Remzi Karaarslan, SÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy, NEÜ Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı, Sanayi Odası Başkanı, Ticaret Odası Başkan Vekili, MÜSİAD Başkanı kısacası tüm protokol oradaydı.
Tabii ki protokolün çok olduğu yerde her zaman konuşmacı da çok olur. Evsahibi olarak İl Müdürü açılış konuşmasını yaptı. Ardından çalışma hakkında yararlı bilgiler veren NEÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şerafettin Demirci konuştu. Daha sonra NEÜ Rektörü, ardından SÜ Rektörü, onun ardından eski Osmaniye Milletvekili Ruhi Ersoy daha sonra Büyükşehir Belediye Başkanı daha sonra Vali daha sonra da Bakan Yardımcısı derken 1 saat 40 dakika bu şekilde seremoniyle geçti. Bu durumdan her ne kadar katılanlar huzursuzlansalar da olayın büyüklüğünü düşünmek gerekir.
Bu olay inanın bana Konya tarihinde çok önemli bir rol oynayacaktır. İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar’ın Konya’da kültürel ve turistik anlamda katkıları çok fazladır. Ancak “hiçbir şey yapmamış bile olsa” inanın bu yaptığı iş ona ömür boyu yetecek ve onu şükranla anacağımız bir iş olmuştur. Hani Nalçacı caddesinden geçen herkes yıllar önce bu caddeyi hayata geçiren Ahmet Hilmi Nalçacı’yı şükranla anar ya bu projede bundan yıllar sonra bile hep konuşulacak ve övülecek bir proje olacaktır.
Böyle bir projede 1 saat fazla kalmak, yarım saat fazladan konuşma dinlemek kimseyi gocundurmasın. Protokol merakı ayrıca tartışılabilir ama bu konuda kesinlikle bütün gün bile sürse seve seve şahit olunacak bir proje olduğunu söyleyeyim.
Ve son olarak tabii ki Atalarımıza sahip çıkan, mezarlarını ziyaret etmemizi sağlayacak olan ve de Atalarımızın yüzlerce yıl sonra bile canlandırılmasını sağlayan bu büyük projede tüm emeği geçenlere teşekkür etmek gerekliliğini unutmuyorum.
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.