Emel Şerife Hasçağan

Emel Şerife Hasçağan

Zebaniye ne lüzum var?

Zebaniye ne lüzum var?

Eminim birçoğunuz şu fıkrayı veya türevlerini duymuşsunuzdur;

Şahsiyetin biri ölmüş. Adamın sevabı da günahı da eşit olunca arafta kalmış. Melekler adamın yanına gelmiş, “Günahında eşit, sevabın da. Sen karar ver. Cennete mi gitmek istersin yoksa cehenneme mi?” şeklinde bir sual yöneltmişler. Adam direkt, “Cennet” demiş. Ama bir yandan da cehennemi merak etmiş. Melekler de, “İyi sana cehennemi gösterelim” demişler. Başlamışlar cehennemi gezdirmeye… Adam bakmış, cehennem çukurlarını ülke ülke bölmüşler. Gözüne çarpan bir mevzu hakkında meleklere, “Niye her çukurun başında zebani var da şurada yok” diye sormuş. Melekler de, “O gösterdiğin yerde Türkler var. Onlara zebaniye gerek yok. Onlardan birisi yukarı çıkıp kaçmaya kalkıştığında diğerleri ayağından çekiyor” diye cevap vermişler…

Fıkra bu. Ama acaba artık birbirimizin ayağından çekmeyi bırakamaz mıyız?

Einstein’ın kızı babasının mektuplarını bir üniversiteye şartlı bağışlamış. 1400 tane mektup olduğu söyleniyor. Şartı da babasının ölümünün üzerinden 20 yıl geçene kadar mektubun içeriklerinin yayınlanmaması üzerineymiş. Niye böyle bir şey yaptı pek anlam veremedim açıkçası ama şimdi önemli olan o değil. Geçenlerde okuduğum bir kitapta Einstein’ın kızına yazdığı bir mektupla karşılaştım. Diyor ki Einstein; “Bilimin açıklayamayacağı inanılmaz kuvvetli bir güç var. Bu güç dünyadaki her şeyi kapsadığı gibi yönetimi de sağlıyor ve o güce ‘sevgi’ deniyor.”

Sevmeyi bilmek, güzel sevmek, sevgiyi yaymak lazım. Kendimizi, memleketimizi, birbirimizi sevmemiz lazım öncelikle. Güzel duygularımızı arttırmamız gerek. Doğayı, hayvanları, çocukları sevmeli insan. Böyle olsun ki dünya daha yaşanabilir olsun. Yoksa yıllardır süren savaşlar, hayvan ve kadın şiddetleri çocuk istismarları son bulmayacak…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Emel Şerife Hasçağan Arşivi
SON YAZILAR