Emel Şerife Hasçağan

Emel Şerife Hasçağan

Tarihle gelecek arasında Konya

Tarihle gelecek arasında Konya

Tarihin tozlu sayfalarını karıştırmaya gerek yok; Konya’nın taşlarında, sokaklarında ve havasında o tarih zaten yazılı duruyor. Mevlana’nın “Gel ne olursan ol yine gel” çağrısında yankılanan evrensel hoşgörü; Selçuklu’dan bugüne uzanan mimari zarafet; Anadolu’nun ortasında, zamanın ortasında bir şehir: Konya.

Ama bugün sorulması gereken esas soru şu: Konya bu köklü geçmişiyle sadece övünerek mi yaşayacak, yoksa geleceği inşa ederken bu mirası nasıl taşıyacak?

Bugün Konya, sadece geçmişin hatırasını yaşatan değil, aynı zamanda geleceğe yatırım yapan bir şehir olarak öne çıkıyor. Tarımın başkentinden teknoloji vadisine uzanan bir vizyon var ortada. Bilim merkezi, TEKNOFEST başarıları, üniversitelerin uluslararasılaşma çabaları, çevreci ulaşım yatırımları ve daha fazlası...

Ancak bu gelişim süreci beraberinde kritik bir dengeyi de gerektiriyor: Modernleşme ile kültürel kimliğin korunması.

Alışveriş merkezlerinin gölgesinde kaybolan tarihi hanlar, geleneksel mimarinin yerini alan tek tip apartmanlar, sokaklardan çekilen el sanatları… Tüm bunlar bir dönüşümün bedeli mi, yoksa bir ihmalin sonucu mu?

Şehirlerin sadece binalarla değil, hikâyelerle de büyüdüğünü hatırlamak gerek. Konya, bu hikâyeleri kaybetmeden büyümek zorunda. Çünkü onu diğer Anadolu şehirlerinden ayıran şey sadece nüfusu ya da yüzölçümü değil; yüzyıllar boyunca inşa ettiği manevi ve kültürel derinliktir.

Bugün yeni bir tramvay hattı yapılırken, o hattın geçtiği yerin tarihini de düşünmek gerek. Yeni bir park açılırken, o parkın çocuklara Mevlana'yı nasıl anlatacağını da hesaba katmak gerek. Kalkınma ile kimlik arasındaki köprü; işte Konya’nın asıl yürümek zorunda olduğu yol bu.

Konya, hem dünüyle gurur duyan hem de yarına umutla bakan bir şehir. Bu eşsiz dengeyi koruyabildiği sürece, ne sadece bir açık hava müzesi olacak ne de kimliğini yitirmiş bir metropol. Tam tersine: Tarihiyle barışık, geleceğe hazır bir şehir olacak.

Geçmişten gelen izleriyle, yarınlara uzanan yolları arasında duran Konya, tam da bu yüzden özel. Bu dengeyi kurabildiğimiz sürece, Mevlana’nın dediği gibi: “Dün dünde kaldı cancağzım, şimdi yeni şeyler söylemek lâzım.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Emel Şerife Hasçağan Arşivi