Hoş geldin Ramazan, hoş geldin
İbadetlerin mükafatının bol olduğu, kabul olduğu mübarek Ramazan ayına bir kez daha erişmenin sevinci içerisindeyiz. Hazır Ramazan’ı yakalamışken, “Fırsat bu fırsat” diyerek bu mübarek ayı dolu dolu yaşayalım. Nitekim malumunuz olduğu üzere bir sonraki Ramazan ayına ulaşıp, ulaşamayacağımız meçhul...
Oruçlu olmak yemeden, içmeden kesilmek değildir. Kalp kırmamak, sabretmek, ağzımızdan çıkan kelama dikkat etmemiz gereken bir ibadettir. Kötü huylardan ve davranışlardan uzak durmak için güçlü bir iradeye sahip olmamız lazım. İşte bu iradeyi güçlendirmek için fırsattır Ramazan. Güçlenen irademiz Ramazan sonrasında da devam ederse şayet, Allah’ın rızasını kazanmak için çalışan, çabalayan bir birey haline geliriz. Bunun da pozitif neticelerini elbette görürüz.
Helal ve haramın muhasebesinin yapılmasının sonucu bereket getirir. Bir düşünün buna ne kadar ihtiyacımız var diye. Çok ihtiyacımız var. Yalanın, riyanın dünyayı ne kadar etkisi altına aldığını düşünün. Oruç, Ramazan ne kadar önemli…
İçerisinde bulunduğumuz şu ‘kapitalist’ dünyada çıkarımız için, beklentimiz için ne gibi yanlışların içerisine düşüyoruz insanlar olarak. Maneviyat da bundan zayıflıyor ya zaten. İşte o aradığımız maneviyatı yakalama fırsatı.
Ramazan ayının maneviyatını her yönüyle yaşamak gerekir. Çünkü bu mübarek ay, kötülükten arınmanın ayı. Peki kötülükten nasıl arınacağız? Dürüst olacağız. Yalandan, kibirden, israftan, kul hakkından, haramdan, fitneden uzak duracağız. Şeytanı sevindirmeyeceğiz. Yardımlaşma ve dayanışmayı en üst seviyede tutacağız.
Nefsimizi her türlü kötülükten korumak ve temizlemek için bu ayı fırsata dönüştürmeliyiz. Herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum. Hoş geldin Ramazan, hoş geldin.
Kalın sağlıcakla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.