Suriye, 12 yıl süren yıkıcı bir iç savaşın ardından, yavaş da olsa normalleşme sinyalleri vermeye başladı. Ülkede çatışmaların büyük ölçüde azalması, bölgesel ve uluslararası aktörlerin barış süreçlerine daha yoğun bir şekilde odaklanmasını sağladı. Ancak savaşın bıraktığı insani ve ekonomik enkaz, bölgesel güvenlik dengeleri açısından hâlâ büyük bir sınama oluşturuyor. Türkiye, bu süreçte hem bölge barışını sağlama hem de kendi sınır güvenliğini garanti altına alma hedefiyle kilit bir rol üstleniyor.

Suriye’de Savaşın Ardından Gelen Zorluklar

İç savaşın sona erdiği birçok bölgede altyapı yıkılmış durumda. Elektrik, su, sağlık ve eğitim gibi temel hizmetlerin eksikliği, milyonlarca Suriyelinin yaşamını zorlaştırıyor. Savaş sırasında yerinden edilen yaklaşık 6 milyon Suriyeli hâlâ mülteci konumunda ve bunların önemli bir kısmı Türkiye’de yaşıyor. Suriye’nin kuzeyinde ise hâlâ terör örgütlerinin varlığı, bölgenin tam anlamıyla istikrara kavuşmasını engelliyor.

Türkiye’nin Kritik Rolü

Türkiye, Suriye’de barış ve istikrarı sağlama çabalarına aktif bir şekilde katkıda bulunuyor. Bu süreçteki öncelikleri şunlardır:

1. Sınır Güvenliği ve Terörle Mücadele:
   Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütlerini etkisiz hale getirmek için kapsamlı askeri operasyonlar düzenledi. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarıyla oluşturulan güvenli bölgeler, hem Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlamayı hem de yerinden edilen Suriyelilerin güvenli dönüşünü mümkün kılmayı hedefliyor.
2. Güvenli Bölgelerin İnşası:
   Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde insani yardım çalışmaları ve altyapı projeleriyle dikkat çekiyor. Hastaneler, okullar ve konutlar inşa ederek yerel halkın yaşam koşullarını iyileştirmeyi amaçlıyor. Bu bölgeler, mültecilerin geri dönüşleri için önemli bir üs haline gelmiş durumda.
3. Diplomatik Girişimler:
   Türkiye, Suriye’de siyasi çözüm için uluslararası platformlarda aktif bir diplomasi yürütüyor. Astana Süreci kapsamında Rusya ve İran ile yapılan görüşmeler, çatışmaların sona erdirilmesinde ve siyasi geçiş sürecinin başlatılmasında önemli rol oynadı. Türkiye, ayrıca Birleşmiş Milletler nezdinde müzakereleri desteklemeye devam ediyor.

Mülteciler ve Geri Dönüş Süreci

Türkiye, dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke olmaya devam ediyor. Son dönemde Suriye’nin kuzeyindeki güvenli bölgeler aracılığıyla, yaklaşık 500 bin Suriyelinin ülkelerine geri döndüğü açıklandı. Türkiye, bu süreci hızlandırmak için uluslararası toplumdan daha fazla destek bekliyor.

Eleştiriler ve Beklentiler

Türkiye’nin Suriye’deki varlığı, bazı bölgesel aktörler ve uluslararası toplum tarafından eleştiriler alsa da, insani yardım ve barış süreçlerindeki rolü geniş kesimler tarafından takdir ediliyor. Ancak Türkiye’nin, özellikle terör örgütleriyle mücadelede uluslararası alanda daha fazla dayanışmaya ihtiyaç duyduğu açık.

Sonuç: Türkiye’nin Dengeli Stratejisi

Suriye’de iç savaş sonrası dönemde Türkiye, hem insani yardımlar hem de güvenlik politikalarıyla barışın tesisinde merkezi bir rol oynuyor. Savaşın yaralarını sarmak ve bölgeyi yeniden inşa etmek için gösterilen bu çabalar, yalnızca Suriye’nin değil, tüm bölgenin geleceği için kritik önem taşıyor. Türkiye’nin bu süreçteki diplomatik ve insani rolü, uzun vadede bölgesel istikrar için bir örnek teşkil ediyor.