Kulakta tıkanıklık hissi ve işitme kaybıyla kendini gösteren dış kulak yolu enfeksiyonu ağrılı bir sürece neden olur. Bazı hastalar, ağzını açıp kapatırken bile dayanılmaz bir ağrıyla karşılaşır. Sarı veya yeşil renkli akıntı, kulakta dolgunluk hissi ve işitme kaybına neden olan bu hastalık tedavi edilmediği takdirde çok sık tekrarlayan akut ataklara yol açar. Yazın kısa süreli yüzen, kulak zarında perforasyon olan kişilerin de mutlaka silikon tıkaç kullanması gerekmektedir. Suya dalmadan yüzeysel bir şekilde yüzülmesi de suyun kulağa kaçmasını engelleyecektir. Kulağa kaçan su çıkarılamıyorsa mutlaka bir doktora başvurulması gerekmektedir. Suyu çıkarmak ve kurutmak için pamuklu çubuk ve benzeri ürünler kesinlikle kullanılmamalıdır.

Dalgıçlar Su Altında Kulaklarını Nasıl Koruyorlar?

Dalgıçlar su altında derinlere indikçe vücutlarına etki eden basınç artar. Bu durumdan en çok kulak ve akciğer gibi hava boşlukları olan organlar etkilenir. Kulaktaki zar basıncın etkisiyle içe doğru esner. Basınç arttıkça zar ve iç kulakta hasar oluşabilir.

Dalgıçlar bu duruma uyum sağlamak için kulak eşitleme denen yöntemleri kullanırlar. Çeşitli kulak eşitleme yöntemleri vardır. En yaygın kullanılanı valsalva manevrası olarak bilinir. Bu yöntemde ağız ve burun kapalıyken dışarıya hava verilmeye çalışılır. Dışarı çıkamayan hava orta kulağa yönelir, içe doğru bükülen zarı dışarı iter ve dengeleme yapılır. Basınç arttıkça bu işlem tekrarlanır. Frenzel manevrasında ağız ve burun kapalı iken ağız tabanındaki kaslar kasılarak hava orta kulağa itilir ve dengeleme yapılır. Valsalva ve frenzel manevrası yapılırken alt çene ileri doğru itilirse etki daha da artar. Bu, Edmonds tekniği olarak da bilinir. Bir diğer eşitleme yöntemi olan Toynbee manevrasında ise ağız ve burun kapalıyken yutkunma hareketi yapılır ve kulak dengelenir.

Bu tekniklerin hangisinin kullanılacağı kişinin fizyolojik yapısı ile ilgili. Yani herkes her tekniği uygulayamayabilir.

Karada çiğneme, yutma, esneme veya çenemizi hareket ettirerek kulaklarımızda oluşan basınç farkını eşitleyebiliriz. Karada oluşan basınç değişiklikleri, serbest dalışa göre, özellikle ilk on metrede yaşanan basınç farkına göre çok daha azdır. Kulak eşitlemesi düzgün yapılmayan dalışlarda, giderek artan kulak ağrısı hissetmek ve devam edilmesi durumunda kulak zarı ve orta kulakta hasar meydana gelme riski yüksektir.

Özellikle kulak basıncının su altında eşitlenemediği durumlarda; kulak zarı perforasyonu dediğimiz orta kulak iletim mekanizmasında meydana gelebilecek bazı riskli durumlar oluşabilir. İşitme kaybı, kulakta meydana gelen tıkanıklı hissi , ağrı vb.

Geçmeyen ve artan şikayetleriniz için mutlaka bir Kulak Burun Boğaz uzmanına başvurmalısınız.