Memnuniyet Araştırması ve Enes KARA (2)
Ardından bir video ve yazı bırakan Enes, intihar gerekçesinde; “okuduğu okuldan ve çalışmaya başladıktan sonra görevinden çok memnun olmayacağını, ömrünün çalışmakla geçeceğini ve kaldığı yurtta gördüğü baskıdan şikayetçi olduğunu” belirtse de intihar bu kadar basit olmamalı. İzninizle burada bazı sorular ve açıklamalara kısaca yer vermek istiyorum:
Çoğu gencin kazanmak ve okumak istediği tıp fakültesini kazanan bir genç niçin intihar eder?
Cemaat yurdunda namaz kıldırılması, sohbet yaptırılması ve ders çalışmasına vaktinin kalmaması gibi nedenler intihar sebebi olmasa gerek. Belli ki Enes, psikolojik sorunlar yaşayan bir genç. Çoğu insan bu veya başka sebeplerden dolayı böyle sendrom yaşayabilir. Kimininki geçici olur kimininki de kalıcı. Allah kimseyi bu şekil imtihan etmesin ama Enes burada yanlış yapmıştır. Çünkü hiçbir sebep ve neden bize emanet vücudu yok etmeyi gerektirmez.
Bu genç, bu iki konuyu ailesine açamamış, yurtta kalmak istediğini ailesi ile konuşamamış, konuştu ise de ailesi bunu kabul etmemiş. Burada iletişimin her halükarda açık olması gerektiğini ve buna imkan verilmediği takdirde böyle üzücü olaylara kapı aralayabileceğimizi başta anne ve babalar olmak üzere tüm toplum olarak zihinlerimize iyice yerleştirmemiz lazım.
Her yaştan insanın intiharı bu toplumda zaman zaman görülür. Her intihar gerekçesi bundan sonraki intiharların önüne kesme adına bize ibret olması gerekirken bir cemaat yurdunda bu olay zuhur etti diye niçin cemaatleri tefe koyuyor ve tu kaka yapıyoruz? Bir cemaat yurdunda bir olay olduğunda bir tepki veya iddia dile getirildiğinde, İslamcı kesim niçin hop oturur hop kalkar, bu yapılanlar ve saldırılar, cemaatler üzerinden İslam’a bir saldırı diye niçin harekete geçer? Böyle bir anlamı nereden çıkarırlar, insanların niyetlerini nasıl böyle okuyabilirler? İnanın bunu anlamakta zorlanıyorum. Aynı şekilde laik ve seküler kesim de tüm kötülüklerin anası bu cemaatler, psikolojisinden kurtulmalı artık.
Hoşumuza gitse de gitmese de nefret de etsek, bu cemaatler ve cemaat yurtları olmaya devam edecek. Burada cemaatlere atış yapacağımıza bu cemaatlerin ve yurtlarının şeffaf olması ve buraların sıkı bir denetime tabi tutulması için öneriler getirsek ne olur. Herhalde kıyamet kopmaz. Burada cemaatler konusunda üç maymuna oynayan siyasi partileri masaya yatırabiliriz. Bu yapıları oy deposu olarak görmekten vazgeçip çağın gerekleri ne ise bunları yasal bir statüye geçirmek, bu yapıların alabildiğine şeffaf, hesap verebilir ve denetlenebilir olmalarını sağlamak, neyi yapıp neyi yapamayacaklarını devletin belirlemesi lazım. Cemaatler de “Biz bir gücüz. Nasılsa arkamızda sevenlerimiz ve bizi şeksiz şüphesiz savunanlar var” deyip üç maymuna oynamayı bırakmalı. Kendilerini alabildiğine topluma açmalı, şeffaf olmalı ve gizli ajandaları olmadığını açık etmeliler. İnsan ahlakına katkı vermenin ve iyi insan yetiştirmenin ötesinde, insanları kendilerine bende yapmaktan vazgeçmeliler. İkili oynamamalılar.
Cemaatler eğer yurt ya da ev açacaklarsa yapacakları en büyük hayrın, o çocukların okul derslerinde başarılı olmalarını sağlamak, o çocukların nezih bir ortamda barınma ve beslenmelerine imkan vermek olduğunu bir görev bilmeliler. O çocukları cemaatin bir kölesi gibi toplumdan kopuk yetiştirmemeliler.
Cemaat yurdu yetkililerinin, sebep her ne ise yurtlarında kalan bir canın, canına kıymasından dolayı kendilerini sorguladığını, demek ki metotlarında bir yanlışlık olduğunu hesaba kattıklarını, bu olaydan bir çıkarım elde ettiklerini duymadım. En azından böyle bir yüzleşmeyi ben okumadım. Bana göre en azından insan sarrafı değiller. Çocuk, açıklamasında ateist olduğunu söylüyor. Böyle bir çocuğun inanç problemi varken bunlar bu çocuğa namaz kıldırmaya devam ediyorlar. Hiç mi bu çocuğun isteksiz tavrını görüp konuşma ve bu çocuğu anlama yoluna gitmediler?
Anne ve babanın, vah biz ne yaptık, bir fidanımızı kaybettik diye üzüldüğüne şahit olmadım. Hele babanın, oğlunu bırakıp cemaati savunmaya kalkması bir facia. Benim bildiğim baba, cemaatinden önce evladının ölümüne üzülmeli önce. Bunu maalesef baba da göremedim.
Bu çocuğun sınıf arkadaşları bu çocuğun hal ve hareketlerinden şüphelenip acaba bu arkadaşı bu badireden nasıl kurtarabiliriz üzerine hiç mi kafa yordular? En azından ailesine ve fakülte görevlilerine bu durumu açabilirlerdi. Bunu da okumadım. Her ne kadar intiharların çoğu aniden gerçekleşse de bu çocuğun intiharı mektup ve videodan anlaşılacağı üzere nicedir geliyorum demiş.
Üniversite yönetimi veya devletin görevlendireceği kişiler, bu olayın ardından bir güzel inceleme başlatmalı. Çocuğun ailesi, okul-yurt arkadaşları ve yurt yönetiminin bilgisine başvurmalı. Tarafları bir güzel dinlemeli. Çocuğun davranışları ve yurdun işleyişi hakkında bilgi edinmeli. Hazırladığı raporu aynı zamanda kamuoyu ile paylaşmalı. Niçin paylaşmalı? Bundan sonra başka Enesler intihara yeltenmesin diye bunu yapmalı. Raporu okuyan bizler de en azından şu özellikleri taşıyan kimseler içinden intihar olayları görülebilir deyip çevremizdeki tanıdıklarımız hakkında tedbir almaya çalışabiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.