Aşır Karye

Aşır Karye

Asırlık Çınar

Asırlık Çınar

Türkiye Cumhuriyetinin dini yoktur sloganıyla büyüdüm. Dini yok demek dinsiz demekti. Bir devletin dini olmaz mıydı? Dinsiz devlet olur muydu? Hele yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede dinsizlik... Olacak şey değildi.

Miting ve yürüyüşlerde "Dinsiz devlet yıkılacak elbet" diyenlere eşlik ettim. Yıkınca ne olacaktı. Ona da çaremiz vardı: "İslami devlet kurulacaktı elbet". Böyle bir düzen kurulunca devlet İslami bir devlet olacak. Devletin düzeninde İslami yasalar hakim olacak. Hakça paylaşım olacaktı. O yüzden küçüklüğümde katıldığım her miting ve yürüyüşte sloganla da olsa bu dinsiz devleti hem yıktım hem kurdum. Bu işi miting sonrası özel sohbetlerde de dillendirdim. Bu dinsiz devleti çok defa önce yıktım sonra kurdum. Bu tür sohbetler de çok tatlı olurdu. Gecenin ne zaman geçtiğini bilemezdim.

Bu dinsiz ve genç Cumhuriyeti yıkamadım. Halbuki ne kadar da içten atmıştım sloganları.

Gel zaman git zaman benden 40 yaş büyük Cumhuriyet büyüdü. Aynı Cumhuriyette ben de büyüdüm. Ben 60'ı devirdim. Cumhuriyet ise 100 yılı.

Devletin dini hala olmamasına rağmen Cumhuriyet 100 yılı devirerek kökleşe kökleşe yoluna doludizgin devam ediyor. Asırlık çınar oldu. 60'ına merdiven dayayan ben ise yaşa bağlı olarak tökezlemeye başladım. Öyle görünüyor ki ben tökezleye tökezleye bu fani aleme bir gün veda edeceğim. Çiçeği burnundaki genç Cumhuriyet ise ben ona kelimeyi şehadet getirtemeden asırlık yaşının ardından ilelebet nice yüzyıllar yaşayacak.

Küçüklüğümdeki devletin dini İslam olmalı hayalinden ise vazgeçeli çok oldu. Hatta devletin dini olmamalı diyorum. Çünkü devletin dini olmaz.

Halkın dini olur ama devletin dini olmaz. İlla devletin dini olacaksa, devletin dini adalet olmalıdır. Çünkü bir devlette adalet olursa, o devlet ilanihaye yaşar. Adaleti yoksa zulüm devleti olur ki zulümle abat olamayacağı için sonsuza kadar yaşayamaz.

100 yılı devirmesine rağmen Cumhuriyetimiz hala genç ve eksiklikleri hala çok. Bu aşamadan sonra yapılacak iş, bu genç Cumhuriyetin eksikliklerini gidererek nice asırlar yaşamasının önünü açmaktır. Bu da devlet eliyle adaleti tesis etmekle olur. Adalet olursa, o devlet İslam'a en uygun devlet olur. Çünkü mülkün temelidir adalet ve her şeyin başıdır, ortasıdır ve sonudur. Devletin adaleti yoksa bu devletin adında dini İslam yazsa ne olur, yazmasa ne olur?

Hüseyin Hatemi’den dinlemiştim geçmişte. Ben sloganla yaşarken o ise ayakları yere basan biri idi. İdeal hukuk, meri hukuk derken programda konu İslam anayasasına gelmişti. Aklımda kaldığı kadarıyla Hatemi, “Yaşayan ve yürürlükte olan anayasalar içerisinde İslam’a en uygun anayasa Almanya anayasasıdır. Çünkü adında İslam olsa da olmasa da bir anayasada adalet hakim ise o anayasa İslamidir” demişti.

Ne yapıp ne edip hem anayasamızda hem mahkemelerde hem toplumsal ilişkilerde, kısaca hayatın her alanında devlet ve millet olarak adaleti tesis etmemiz, asırlık çınarı adaletle doldurmamız gerekiyor. Çünkü adaletin olduğu yerde huzur olur, güven olur. Kestiği parmak da acımaz. Devlet de ebet müddet yaşar.

Bu vesileyle asırlık Türkiye Cumhuriyetinin 100.yılı hayırlı olsun. Nice sonsuz yüzyıllara hep birlikte inşallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aşır Karye Arşivi