TJK fark yaratan emekçi kadınları atlarla fotoğrafladı

Erkek egemen sektörlerde iş yapan, emeğiyle para kazanan kadınların hikayesini atlarla çekilen fotoğraflarla anlatan "Fark Yaratan Emekçi Kadınlar" sergisi, 7 Mart'ta Veliefendi Hipodromu'nda açılacak.

TJK fark yaratan emekçi kadınları atlarla fotoğrafladı
Yayınlanma:

Türkiye Jokey Kulübü (TJK) tarafından Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla hazırlanan proje kapsamında, erkek mesleği olarak bilinen 12 meslek grubunda fark yaratan emekçi kadınların hikayesi, atlarla çekilen fotoğraflarla ölümsüzleştirildi.

Kadınları cesaretlendirerek farklı sektörlerde de başarıya ulaşabileceklerini göstermek amacıyla gerçekleştirilen projede mesleği oto tamircisi, el yapımı süpürge üreticisi, boyacı, belediye otobüs şoförü, itfaiyeci, erkek berberi, maden kamyonu şoförü, haberci, balıkçı, nalbant, seyis, jokey olan kadınlar yer aldı.

Projede yer alan kadınların her biri, kendi mesleklerini anlatan unsurlarla yanlarında yarış atları ile objektife poz verdi.

Çekimleri bir aydır devam eden proje sonunda seçilecek en iyi karelerden oluşan sergi, "Fark Yaratan Emekçi Kadınlar" adıyla 7 Mart Cuma günü Veliefendi Hipodromu'nda açılacak.

Aynı gün Veliefendi Hipodromu'nda dördüncü kez Dünya Kadınlar Günü Koşusu düzenlenecek.

"Amaç kadınlara başka sektörlerde de başarıya ulaşabileceklerini göstermek"

TJK Kurumsal İletişim Müdürü Aylin Sevim, TJK olarak erkek egemen sektörlerde kadın istihdamı konusunda farkındalık yaratmak amacıyla 2 yıldır Dünya Kadınlar Günü kapsamında kadınları atlarla bir araya getirerek, kadın temalı fotoğraf sergileri düzenlediklerini söyledi.

Geçen yıl, kendi alanında başarılı, erkek egemen sektörlerde ön plana çıkan girişimci kadınları atlarla bir araya getirerek "Fark Yaratan Girişimci Kadınlar" fotoğraf sergisini düzenlediklerini anlatan Sevim, bu yıl da emekçi kadınlar üzerine bir proje hazırladıklarını belirtti.

Erkek egemen sektörde iş yapan, emeğiyle para kazanan kadınlarla bu projeyi hayata geçirdikleri için sergiye "Fark Yaratan Emekçi Kadınlar" adını verdiklerini aktaran Sevim, projede oto tamircisi, el yapımı süpürge üreticisi, boyacı, belediye otobüs şoförü, itfaiyeci, erkek berberi, maden kamyon şoförü, haberci, balıkçı, nalbant, seyis, jokeyin yer aldığını ifade etti.

Amaçlarının kadınlara farklı iş olanakları sunmak, bu konuda farkındalık yaratmak ve kadınları cesaretlendirerek farklı sektörlerde de başarıya ulaşabileceklerini göstermek olduğunu vurgulayan Sevim, "Projenin hazırlıklarına bir ay önce başladık. Çekimlerin bir bölümünü Veliefendi Hipodromu'nda gerçekleştirdik. Bazı çekimleri kadınlarımızın çalıştığı alanlara taşıdık." dedi.

Emekçi kadınların projeye katılmaktan dolayı mutlu olduğunu çünkü aynı zamanda diğer kadınlara da örnek olduklarını dile getiren Sevim, "Bizler çalıştıkça, çalışma hayatının her alanında var oldukça, kendi gücümüzü ispatladıkça dünya değişecek ve çok daha yaşanılır bir hale gelecek. Mühim olan kendi gücümüzün farkına varmak ve sınırlarımızı kaldırmak. Erkek mesleği diye bir şey yok, bunların hepsi kafamızda oluşturduğumuz kurgular. Aslında bizim kadınlarımız her alanda başarılı olabilirler. Ben bu proje kapsamında buna şahit oldukça açıkçası bir kadın olarak çok gururlanıyorum. " diye konuştu.

"Birilerinin cesaretine dokunabilmek çok güzel bir duygu"

Oto tamirhanesi işleten, aynı zamanda kendisi de ustalık yapan Nuray Yücebudak, proje kapsamında eski bir yarış atı olan "My Pianist" ile kameranın karşısına geçti.

Oto tamirciliğine babasının yanında çıraklık yaparak başladığını anlatan Yücebudak, sözlerine şöyle devam etti:

"10 yaşımda babama çıraklık yapıyordum. Kendi aracını kendisi tamir ediyordu. 14 yıl yurt dışında çalışmıştı. Bütün tamir aletlerini getirmişti. Mekanik arızaları kendisi giderirdi. Onu merakla izlerdim. O yıllarda ilgi başlamıştı bende. Bir de toplumda 'kadın yapamaz' algısı ve kadın-erkek ayrımcılığı vardı. Ben hep zor işlere, 'kadınlar yapamaz' denilen işlere daha çok merak sarıyordum. Kendimi daha çok araç tamiri konusunda geliştirdim. Hobi olarak ilgilendiğim bir alandı ama çocukluk hayalim ve istediğim meslek diyerek 2011 yılında bu sektöre girdim. 2017 yılında kendi iş yerimi açtım."

Yaptığı işin insanlara ilginç geldiğini dile getiren Yücebudak, "Bazen olumlu, bazen de olumsuz tepkilerle karşılaşıyorum. Ama yapılan işi ve sonucu gördükleri zaman ön yargılarından dolayı mahcup oluyorlar. Hatta bazı müşteriler özür bile diliyor sonrasında. 'Biz kadın yapamaz diye düşünmüştük' diyorlar. Araçlarını teslim aldıktan sonra olumlu düşüncelerini dile getiriyorlar." dedi.

Diğer kadınlara örnek olabilmek adına bu projede yer almanın kendisini onurlandırdığını ifade eden Yücebudak, birilerinin yüreğine, cesaretine dokunabilmenin çok güzel bir duygu olduğunu söyledi.

Toplumda kadın-erkek ayrımcılığının devam ettiğini vurgulayan Yücebudak, "En azından bazı kadınlar görsün, içlerindeki o cesareti çıkarsınlar. Kadınların yapamayacağı iş yoktur. Yeter ki istesinler, başarsınlar." diye konuştu.

Fark yaratan emekçi kadınlar

Sergide fotoğrafları yer alan diğer kadın girişimciler ve hikayeleri şöyle:

- Balıkçı Hülya Onaran, kar, yağmur, fırtına demeden her türlü hava koşulunu, birçok hayati riski göze alarak 25 yıldır mesleğini yapıyor. "Balıkçılık, erkek mesleğidir" tabusunu yıkan Onaran, eşinin desteğiyle mesleğinin getirdiği tüm zorlukların üstesinden gelmeyi başarmış. Olumsuz tepkilere göğüs geren Onaran, bir kadın balıkçı olarak yılmadan işine odaklanmış. Bu inadı da balıkçılık camiasında, bir "kadın balıkçı" olarak değil de bir "meslektaş" olarak bilinmesini sağlamış.

- Seyis Özlem Akça, TJK Silivri Aşım İstasyonu'nda seyis olarak görev yapıyor. Kırsalda Kadın Seyisler Yetişiyor Projesi'nden haberdar olduktan sonra tam da kendisine göre olduğunu düşünüp, İstanbul Veliefendi Hipodromu'nda verilecek olan eğitimler için başvuruda bulunmuş. Eğitimlerini tamamladıktan sonra da üç yıl önce şimdiki işinde çalışmaya başlamış. Seyislik mesleğini severek yapan ve mutlu olduğunu ifade eden Akça, işini "annelik" duygularını ortaya koyarak yapıyor.

- Jokey Sinem Aydın, 2003 yılında Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi'nden mezun oldu. Dört yıldır TJK'da Atla Terapi Merkezi'nde görev yapıyor. Her meslek gibi jokeyliğin de zorlukları olduğunu söyleyen Aydın, atlara olan sevgisi ve azmi sayesinde tüm engelleri aşmış ve o yıllarda kadınların yok denebilecek kadar az olduğu bir sektörde mesleğini sürdürmeyi başarmış.

- Erkek Berberi Tutku Bodrumlu, İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencisi. Okuldan artakalan zamanlarında erkek berberliği yapıyor. Saç tıraşından memnun olmayan bir erkek arkadaşının kendisini tıraş etmesini istemesiyle ilk tıraşını gerçekleştiren Bodrumlu, şimdi bir berber dükkanında çalışıyor ve ustasından berberlik mesleğinin inceliklerini öğreniyor.

- Türkiye'nin "ilk ve tek" kadın nalbantı Şeyma Kalkan, atlara olan sevgisinin önüne geçememiş ve Atçılık Meslek Yüksekokulu'na kaydolmuş. At sevgisini, her ikisi de seyis olan dedelerinden miras alan Kalkan, nalbantlığa da bu mesleğe duyduğu ilgi ve merak ile başlamış. Nalbantlık mesleğinin en güzel yanlarından birinin, bir canlının hayatına dokunmak olduğunu düşünen Şeyma Kalkan, gelecekte de bu mesleği sürdürmek istiyor. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.