Kaçak Su Kuyuları Dev Obruklara Mı Neden Oluyor?

DSİ, yeraltı sularının kullanımına ilişkin hazırladığı raporda kaçak kuyuların yer altı sularını yok ettiğini, bunun da dev obruklara neden olduğunu belirtti.

Kaçak Su Kuyuları Dev Obruklara Mı Neden Oluyor?
Yayınlanma:
Güncelleme:

Obruk Nedir

"Obruk" kelimesi Türkçede "çukur" veya "çukur yer" anlamına gelir. Bu kelime genellikle yer altı sularının biriktiği çukurları ifade etmek için kullanılır.

Obruklar genellikle yer kabuğunun çeşitli sebeplerle çöktüğü yerlerde oluşur. Bu sebepler arasında erozyon, kaya çökmesi, yer kabuğunun hareketleri gibi etkenler yer alabilir. Obruklarda biriken su, yer altı akiferlerinden beslenir ve bazen yüzeye çıkarak akarsuları besleyebilir.

Obruklar, yer altı suları ve çevre ekosistemi için önemlidir. Ancak bazen insanlar tarafından yapılan tarım, madencilik, inşaat gibi faaliyetlerle obrukların doldurulması veya yok edilmesi sonucu, yer altı sularının beslenmesi engellenebilir. Bu durum, yer altı su kaynaklarının azalmasına, akarsuların kurumasına ve ekosistemlerin bozulmasına yol açabilir.

Obruklar Neden Oluşur

Obruklar genellikle aşağıdaki sebeplerden dolayı oluşabilir:

  1. Erozyon:

Yüzey sularının aşındırıcı etkisiyle toprak, kum ve kayaların taşınması sonucu yer altında boşluklar oluşabilir. Bu boşluklar zamanla büyüyerek obruklara dönüşebilir.

  1. Kaya çökmesi:

Bazı bölgelerde yer kabuğundaki kayaçlar, zaman içinde çökerek yüzeyde çukurlar oluşmasına sebep olabilir.

  1. Yer kabuğunun hareketleri:

Fay hatları veya diğer yer kabuğu hareketleri sonucu bazı bölgelerde yer altında boşluklar veya çatlaklar oluşabilir. Bu boşluklar zamanla büyüyerek obruklara dönüşebilir.

  1. Doğal mağaraların çökmesi:

Bazı bölgelerde doğal mağaraların tavanları veya duvarları çökebilir, bu da yer altında büyük boşlukların oluşmasına neden olabilir.

İnsan faaliyetleri: İnsanlar tarafından yapılan tarım, madencilik, inşaat gibi faaliyetlerle yer altı su kaynaklarına zarar verilebilir veya obrukların doldurulması sonucu yok edilebilir. Bu durumlar da obrukların oluşmasına sebep olabilir.

22.webpObruklar Konya Bölgesinde Neden Daha Fazla Görülür

Konya bölgesi, Türkiye'nin orta kesimlerinde yer alan ve genellikle bozkır ve step iklimi ile karakterize edilen bir bölgedir. Obrukların Konya bölgesinde daha yaygın olmasının birkaç sebebi vardır:

  • Konya bölgesi, yer kabuğundaki kalkerli yapılar nedeniyle diğer bölgelere göre daha fazla çözünme potansiyeline sahiptir. Kalkerli yapıların çözünmesi sonucu oluşan boşluklar, zamanla obruklara dönüşebilir.
  • Konya bölgesi, yer altı suları bakımından oldukça zengindir. Bu suların yer altındaki kalkerli tabakalardan geçerken çözünme etkisiyle oluşan boşluklar da obrukların oluşumuna sebep olabilir.
  • Konya bölgesinde yüksek rakımlı alanlar ile alçak rakımlı ovalar arasında genellikle keskin bir fark vardır. Ovaların tabanında yer alan yer altı suyu kaynakları, yüksek kesimlerden beslenir ve taban suyu seviyesi oldukça yüksektir. Bu da, yer altı sularının obrukların oluşumunu tetikleyecek şekilde akması ve birikmesi sonucu obrukların daha yaygın olmasına neden olabilir.
  • Konya bölgesi, eski bir göl havzası üzerinde kurulmuştur. Göl havzasının toprak yapısı, çökelti çökeltisi ile oluşmuş olduğundan, suların yer altına sızması ve obrukların oluşması kolaylaşmıştır.

Tüm bu nedenler, Konya bölgesinde obrukların daha yaygın olmasına sebep olabilir.

Kaçak Su Kuyuları Obruk Oluşturur Mu

Kaçak kuyuların obruk oluşumuna sebep olabileceği bilinmektedir. Kaçak kuyular, yer altı su kaynaklarının kontrolsüz kullanımı sonucu oluşan, yasal olmayan su kuyularıdır. Bu kuyular, yer altı su seviyesinin düşmesine ve yer altı suyunun akışının değişmesine sebep olabilir. Bu da, kalkerli zeminlerde oluşabilecek olan boşlukların genişlemesi ve obrukların oluşması riskini artırır.

Türkiye'de, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından 2014 yılında yayınlanan bir rapora göre, kaçak kuyuların obruk oluşumuna sebep olduğu belirtilmiştir. Raporda, Konya bölgesindeki bazı obrukların, kaçak kuyuların yol açtığı yer altı suyu kaybı nedeniyle oluştuğu kaydedilmiştir.

Aynı raporda, kaçak kuyuların yol açabileceği diğer zararlar da belirtilmiştir. Bunlar arasında yer altı su kaynaklarının kirlenmesi, toprak kayması, su kaynaklarının tükenmesi ve tarım arazilerinin zarar görmesi yer almaktadır.

DSİ, kaçak kuyuların kontrol altına alınması için birçok proje yürütmektedir. Bu projeler arasında kaçak kuyuların tespiti, kaçak kuyuların kapatılması, yer altı su kaynaklarının korunması ve yönetimi gibi faaliyetler yer almaktadır. Bu sayede, kaçak kuyuların yol açtığı obruk oluşumu riski de azaltılmaktadır.

33-001.jpgDSİ Genel Müdürü Açıklaması

DSİ Genel Müdürlüğü, Konya bölgesindeki kaçak su kuyularının insan sağlığı ve tarımsal hayata olumsuz etkilerine dikkat çekerek, bölgede yaklaşık üçte biri 100 bin sondaj kuyusuyla çıkarılan yer altı sularının fiili kullanımının, belirlenen yer altı suyu rezervinin üzerinde olduğunu belirtti. Bu durumun, Konya Havzası'nda yer altı suyu seviyesinin düşmesine neden olduğunu vurgulayan DSİ, bölgedeki 93 bin 948 kuyudan 66 bin 808'inin ruhsatsız şahıs kuyusu olduğunu tespit etti.

Açıklamada, Konya kapalı havzasında herhangi bir tedbir alınmaması halinde 2025'den itibaren ekonomik olarak yer altı suyu çekiminin mümkün olmayacağı uyarısında bulunuldu. Bu nedenle Yeraltı Suları Kanunu'na eklenen maddeyle tüm kuyulara ölçüm sistemi takılmasının zorunlu hale getirildiği hatırlatıldı.

DSİ'nin otomatik sayaç okuma sistemi uygulamasını başlattığına dikkat çekilen açıklamada, bu uygulamanın vatandaşın su kullanım alışkanlığına müdahale niteliğinde olduğu ve ilk aşamada sıkıntılı durumlar yaratabileceği belirtildi. Ancak, stratejik öneme sahip yer altı su kaynağının sağlıklı bir şekilde korunabilmesi için alınabilecek tüm önlemlerin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulandı.

Kaçak Su Kuyuları

DSİ 4. Bölge Müdürlüğü'nce yapılan ''Kuyu Envanter Tespitleri'' ile ''Revize Hidrojeolojik Etüd'' çalışması sonucunda, Konya Havzası'ndaki 93 bin 948 kuyudan 66 bin 808'inin ruhsatsız şahıs kuyusu olduğu tespit edilmiştir. Bu verilere göre Konya bölgesinde en az 66 bin 808 kaçak su kuyusu olduğu tahmin ediliyor.

WWF 2014 Yılında Hazırladığı “ Suyun Akılcı Kullanımı İçin Çalışıyoruz “ raporunda ki verilere göre

2007 yılında Devlet Su İşleri 4. Bölge Müdürlüğü (DSİ) tarafından yürütülen bir yeraltı suyu kuyusu envanter çalışması, Türkiye'nin Havza bölgesinde 27.140'ı ruhsatlı ve 66.808'i ruhsatsız olmak üzere yaklaşık 94.000 kuyu tespit etmiştir. 2012 yılı sonu itibariyle bu sayının 100.000'i aştığı tahmin ediliyor. Sadece 2012 yılında DSİ 4. Bölge Müdürlüğü'ne 3.337 yeni yeraltı suyu arama ve kullanma izin başvurusu yapılmış ve bu sayıya Nisan 2013 itibariyle 940 başvuru daha eklenmiştir. Bu başvuruların %60'ından fazlasına arama veya kullanma izni verilmiştir.

44.webpTMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasının Obruklar İçin Açıklaması

Anadolu'da Bugün Gazetesi'ne verdiği röportajda Şube Başkanı olan Prof. Dr. Fethullah Arık, obrukların doğal ve yapay nedenlerle oluşabileceğini söyledi. Doğal obrukların, toprağın aniden çökmesiyle meydana geldiğini açıklayan Arık, yapay obrukların ise su kaçakları veya depremler gibi olaylar sonucu oluşabileceğini belirtti. Arık, Konya'da obruk sayısının fazla olmasının nedeninin doğal jeolojik yapısıyla ilgili olduğunu söyledi. Özellikle Cihanbeyli, Kulu, Karapınar ve Çumra gibi bölgelerde farklı bir jeolojik formasyonun olduğunu açıklayan Arık, "Karstik" olarak adlandırılan eriyebilir nitelikteki kayaların bulunduğu bölgelerde obrukların meydana geldiğini ifade etti. Oluşan obrukların özellikle Karapınar bölgesinde yoğunlaştığını belirten Arık, obrukların daha çok doğal nedenlerle oluştuğunu vurguladı.

Şube Başkanı Prof. Dr. Fethullah Arık, Konya'da artan obruk riskinden duyduğu endişeyi dile getirdi. Obrukların doğal olarak veya su sızıntısı ve deprem gibi insan faaliyetleri sonucunda oluşabileceğini açıkladı. Doğal obruklar, toprağın ani çökmesiyle oluşur ve Konya'nın kendine özgü jeolojik yapısı nedeniyle özellikle Karapınar bölgesinde daha fazla obruk vardır.

Arık, Tuz Gölü ve Karapınar Havzası'nda yıllık yağış miktarının sadece 250-300 mm olduğu ve çöl ortamına dönüştüğü bölgede su kıtlığı sorununa da dikkat çekti. Hayvancılık sektörünün yüksek su tüketimi ve mısır, şeker pancarı ve yeşil sebzeler gibi su yoğun mahsullerin yetiştirilmesinin soruna katkıda bulunduğuna dikkat çekti. Küçük ölçekli hayvancılığı teşvik etmenin ve tahıllar gibi daha az su tüketen ürünlere geçmenin sorunu hafifletmeye yardımcı olabileceğini öne sürdü.

Arık, su tüketiminin azaltılması ve daha sürdürülebilir uygulamalara geçilmesi gibi düzeltici önlemler alınmadığı takdirde obruk ve su kıtlığı sorununun daha da kötüleşerek çevre ve bölgede tarıma onarılamaz zararlar vereceği konusunda uyardı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.