Kıymetli okurlar, herkese iyilik ve güzelliklerle dolu bir gün diliyorum.
Gündemin yoğunluğundan biraz uzaklaşabilmek ve sizleri de nispeten uzaklaştırabilmek adına bir yazı kaleme almak niyetiyle yazmaya başladım…
Çayı çok seven ve çok tüketen bir milletiz. Çayın menşei, tarihi ve nasıl iyi çay demlenir gibi konuları sizler araştırırsınız, bunlara değinmeyeceğim…
Çay ile ilgili en çok tartışılan konulardan biri de malumunuz olduğu üzere; çay şekerli mi içilir, şekersiz mi içilir?
Bana kalırsa, bunu çay içen şahsiyetin paşa gönlü bilir. İsteyen şekerli içer, isteyen şekersiz içer. Benim takıldığım husus şu -ki muhakkak çevrenizde vardır- çaya şeker atmayı bırakan insan tribi…
Çaya şeker atmayı bırakan şahsiyet, şekeri kesince sanki hayatın anlamını bulmuş da şeker atan daha bulamamış gibi davranıyor.
Çay servis edilirken bardağın yanında 2 şeker oluyor ya hep, bu şekerlerin iade edilişlerini falan gözlemlerim. Kimisi var efendi gibi, “şekerler ziyan olmasın” düşüncesinden hareketle şekerleri geri veriyor, kimisi var adam sanki gayrisafi milli hasılaya katkıda bulunuyormuş gibi hareket ediyor. Bir de polisler gibi “al bunu al al al” diyenler de var.
Şimdi gelelim kilo vermek niyetiyle çaya şeker atmaktan vazgeçenlere. Bu düşünce ile çaya şeker atmaktan vazgeçen kişilerin ekseriyeti kilo veremediklerini söylüyorlar. Peki neden kilo veremiyorlar? Sizler için üşenmedim araştırdım. Sadece çaya, kahveye şeker atmayı bırakmak kilo vermek için yeterli değil diye söze başlıyor uzmanlar. Yani çayı şekersiz içip de porsiyonlarca baklava yersen bir anlamı kalmıyor işin. “Ya bunda bilmeyecek, araştıracak ne var” diye düşünebilirsiniz ama düşünmeyin. Bu tür eylemleri ben değil siz yapıyorsunuz. Biz gördüğümüzü söylüyoruz.
Sağlıklı günler.
Esenlikler…