Ne okuyorsunuz?

Merve Çetin

Kıymetli okurlar, hatırlayacağınız üzere bir önceki yazımda; okumak, okuduğunu anlamak, okuduğunu idrak etmek üzerine bir yazı kaleme almış, “okumayı bilmiyoruz” demiştim. Bana göre ekseriyet böyle. Tabii bir de bunun dışında kalan bir kesim var. Bu kez de onlar için yazıyorum…

Aranızda illa ki kişisel gelişim temalı kitaplar okuyanlarınız vardır. “Okumayın” demiyoruz ancak önceliğiniz gerçekten bu mu?

“Önceliğiniz bu mu?” mevzusunu şöyle açayım; Bazı şahsiyetler bu kişisel gelişim olarak adlandırılan türden kitaplara aşırı yöneliyor. En çok okuduğu alan bu yani. Halbuki bana göre öncelikli okunması gereken tarih kitaplarıdır…

Niye?

Ben de “geçmişi bilmeden geleceğe yön vermek imkansızdır” sözüne katılıyorum. Her kim söylediyse saygıyla anıyorum.

Geçmişe takılı kalmadan, ‘geçmişinden kopamama hastalığına’ yakalanmadan geleceği şekillendirmek gerekir. Geçmiş tecrübelerden hareketle kişisel ve hatta toplumsal gelişimi yakalamak mümkündür diye düşünüyorum.

Nasıl olacak o iş?

Bir kere; her birimizin ülkemize ve milletimize karşı sorumluluklarımız var. Tek tek saymaya gerek yok.

Türk milletinin var olduğu günden bu yana içeride ve dışarıda düşmanlar var. Geçmişte nasıl bir tavır takınıldı, atalarımız bu düşmanlarla nasıl mücadele etti, nasıl bir yol izlenildi? Ne yapıldı başarılı olundu, neyi yaptılar veya yapmadılar da başarısız oldular? Bunları bilmek lazım. Bunları bildiğiniz vakit genişleyecek ufkunuz emin olun…

Bir de “neme lazım, aman ben kendimi düşüneyim” demeyeceksiniz.

Tarihimizden ilgimi çeken -ki çevremden bazı büyüklerimin de ilgisini çekmiş- bir hadiseyi paylaşayım:

Kanuni Sultan Süleyman devrinde Devlet-i Aliyye’nin en parlak dönemlerinden biri yaşanıyordu. Günlerden bir gün aklına takılmış, günün birinde devlet çöküşe geçer mi diye. Bu düşünce kendisini iyice yorunca o devrin meşhur alimlerinden Yahya Efendi’ye sorusunu iletmiş ve yanıtını merakla beklemiş. Nihayetinde Yahya Efendi, “Neme lazım denildiği zaman çöker” yanıtını vermiş. Sultan Süleyman bu yanıtı uzun uzun düşünmüş ama manasının ne olduğunu anlayamamış ve “Verdiğiniz yanıt beni ziyadesiyle düşündürdü. Çeşitli yorumlar yapıyorum fakat bu işin doğrusu nedir, ancak siz söylersiniz” demiş. Bunun üzerine Yahya Efendi, “Bir devlette zulüm yayılırsa, haksızlık, hukuksuzluk sıradan bir hal alırsa, tüm bunları işitenler de ‘neme lazım’ deyip uzaklaşırsa o vakit fakirlerin, muhtaçların, kimsesizlerin, yoksulların feryatları göklere çıkar. İşte o vakit devletin sonu görünür” demiş.

“Neme lazım” demeyin, okurken önceliğiniz Türk tarihi olsun.

Esenlikler…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.