Teknolojinin gelişim hızına yetişebilmenin mümkün olmadığı bir dönemde yaşıyoruz. Teknoloji gelişiyor gelişmesine de benim tuhafıma giden iletişimin arttığı dünyada yalnızlıktan dem vuran insanların artması. Peki, nasıl oluyor bu iş?
Ha şunu da söyleyeyim, baştan uyarayım; teknolojinin, sosyal medyanın geliştiği dünyada yalnızlık arttı derken yalnızlığınızı gidermek için tanımadığınız, bilmediğiniz, gözünüze güzel gelen insanlara da ‘DM’den yürümeyin.’
Bahsettiğim şey şu; Çoğu insan teknoloji bağımlısı oldu. İnsanlar artık yakın çevresi ile hatta kendi çocukları ile vakit geçirmiyor. Teknoloji ile bu kadar zaman geçirince çocuklar, gençler, yetişkinler yani kısaca kim olursa olsun yüz yüze iletişimde sıkıntı yaşanıyor. İnsanlar meramını anlatmada zorlanıyor.
Şunu da söyleyeyim; elbette ‘teknoloji karşıtlığı’ doğru bir şey değil. Ancak aşırı ve kontrolsüz kullanımdan kaçınmak da lazım. Yoksa yaşınız kaç olursa olsun, bağımlılığa yakalanıyorsunuz.
Bağımlılığın neticesinde duygu ve davranış bozuklukları da görülüyor. Düşünce süreçleri bozuluyor. İnsanların duyarlılığı azalıyor. Tabii ki de teknoloji, sosyal medya tek ‘suçlu’ değil ama bu sıkıntıların oluşmasında da rolü yok diyemeyiz.
Teknoloji bağımlılığı noktasında çocukları özellikle ele almak lazım. Takıntılı, etrafına düşmanca yaklaşan, depresif düşünen çocukların yetişmemesi için bu çok önemli. Çocukların ilgilerini çekecek, yeteneklerini geliştirecek aktivitelere yönelmeleri daha doğrusu yönlendirilmeleri gerekiyor. Aksi takdirde; aile içerisinde dışlanmış, yalnız hisseden bağımlı bireyler giderek artar. Aman dikkat diyorum.
Bağımlılığın her türlüsünden uzak günler geçirmeniz dileğiyle…
Esenlikler…