İslam’da dilencilik men edilen bir davranıştır. Dinimizde dilencilik men edildiği halde her yerde dilencilerle karşılaşıyoruz. Özellikle ATM'lerin civarında bunları görünce de insan tedirgin olmuyor değil.
Bunlar işi ticarete dönüştürmüşler. Dilencilik yaparak geçinenler var. Emek yok, alın teri yok. Resmen insanları sömürüyorlar.
Çoğu da şehir dışından geliyor. Bunların bazıları şebeke. Bu şebeke olanlar engelli bireyler ve kurum adı kullanıyorlar. Engelli ve dezavantajlı grupların dernekleri tabii ki haklı olarak bu durumdan çok rahatsızlar. Çünkü bu dilenciler, toplumun engellilere bakışını olumsuz yönde etkiliyorlar. Halbuki engelliler dilenci değildir. Fırsat ve imkan verildiğinde her işin üstesinden gelebilirler. Azimli bireylerdir engelliler.
İslam, dilenciliği men ettiği halde neden İslam ülkelerinde dilencilik bu kadar yaygın? Neden batıda, Avrupa ülkelerinde dilencilik yok denecek kadar az? Yanlışım varsa düzeltin ancak bildiğim nispetince yazayım. Batı medeniyetinde zekat gibi, sadaka gibi dini vecibeler yok. Yardımlaşma yüzyıllardır yok oralarda. Düşünün; fakirliği, sefilliği diz boyu yaşadıkları dönemlerde bile yardımlaşmamışlar, birbirlerini desteklememişler. Öyle bir kültür yok. İslam coğrafyasında ise bu dilenciler, zekat ve sadaka gibi vecibelerimizi kullanıyorlar. Çünkü biz Müslümanlar olarak yetim doyuranlar, yolda kalmışa yardım edenler, yardıma muhtaç olanlara yardım edenleriz. Dilenmeyen ihtiyaç sahiplerini tespit ederek, onlara yardım etmeye devam edeceğiz imkanlarımız dahilinde. İnfak edeceğiz Allah için.
Veren el, alan elden üstündür.
Esenlikler...