Hayatın gerçeklerinden bahsetmişken, bir gerçek daha var…
Önümüzdeki günlerde en çok asgari ücret konuşulacağa benziyor, ekstrem bir hadise yaşanmaz ise.
Evvela asgari ücretin tanımını yapmakta fayda görüyorum.
Asgari ücret, bir ülkenin ekonomisinde en alt düzeyde çalışan işçilere ödenmesi gereken ücrettir. Asgari ücret, işçilerin temel ihtiyaçlarını karşılamaları ve insanca bir yaşam sürmeleri için gerekli olan minimum ücret olarak tanımlanabilir.
Yani bu tanıma göre asgari ücret, işçilerin düşük ücretlerle çalıştırılmalarını önler.
İşçilerin temel ihtiyaçlarını karşılamalarını ve insanca bir yaşam sürmelerini sağlar.
Artık klişe bir tabir oldu ama asgari ücret zam yağmuru altında eridi. Bundan kısa sayılabilecek bir süre önce asgari ücrete ‘çerez parası’ seviyesinde denilebiliyordu.
Şimdi çerezin pek düşünüleceğini sanmıyorum…
Asgari ücretli, ev kirasını karşılayamayacak durumda. Türkiye’nin birçok ili için bu durum böyle…
Kiralık da olsa başın sokulabileceği bir ev temel ihtiyaç değil mi?
Gerçek enflasyon baz alınmadığından açıklanacak rakam ne olursa olsun asgari ücret yine kimseyi memnun etmeyecek.
Bence esas ele alınması gereken mevzu şu; asgari ücret madem ki işçi haklarını korumak, işçinin refahını sağlamak için önemli bir araç, e o zaman işçilerin temel ihtiyaçlarını sağlayacak bir düzeyde olması gerekir.
Öyle mi? Bence öyle.
Belki de ben karamsarımdır…
Ha bir de, asgari ücretlinin durumunu oy tercihine göre değerlendirmek pek de doğru değil bence...
Esenlikler…