Hayatınızdan şekeri çıkarmak için 6 neden!

Şeker pancarından elde edilen ve beyaz şeker olarak adlandırılan şekerin aslında vücuda hiçbir faydası bulunmuyor. Yararı olmadığı gibi zararı da saymakla bitmiyor.

Hayatınızdan şekeri çıkarmak için 6 neden!
Yayınlanma:
Güncelleme:

Şeker pancarından elde edilen ve beyaz şeker olarak adlandırılan şekerin aslında vücuda hiçbir faydası bulunmuyor. Yararı olmadığı gibi zararı da saymakla bitmiyor.

Şeker normalinden fazla şekilde vücutta bulunması durumunda proteinlere bağlanıyorlar ve proteinlerin yapısını değiştiriyor. Glikasyon adı verilen bu değişim insan cildinin elastik yapısını etkiliyor. Cildin ihtiyacı olan kolajenin zarar görmesine neden oluyor ve bu da ciltte kırışıklıklara yol açıyor. Çağımızın en önemli hastalıklarından biri olan “beyin küçülmesi” olarak da bilinen Alzheimer hastalığının tetikleyicisi olarak rol oynuyor. Şeker kullanan kişilerin, bu hastalığa yakalanma ihtimalinin, kullanmayanlara göre çok daha fazla olduğu biliniyor.

Ayrıca şeker, öğrenme güçlüğü, konsantrasyon eksikliği ve dikkat eksikliği gibi sorunlara da yol açıyor. Vücudun olmazsa olmazı olarak bilinen ve savunma mekanizması olarak adlandırılan alyuvar hücrelerine de şekerin zararı var.

Şekerin fazla tüketildiği durumlarda, C vitamini bağışıklık hücrelerinin ihtiyaç duyduğu şekilde kullanılamıyor. Bu nedenle de bağışık zayıflıyor.

Peki, şekeri hayatımızdan tamamen çıkarırsak vücudumuzda ne gibi değişikler meydana gelir?

ENERJİNİZ ARTAR: İronik bir şekilde halsizlik hissedildiğinde şekere yönelinir, aslında tüm bu ekstra alınan şeker olmadan da enerjiniz yüksek kalacak. Fazladan tüketilen şeker vücudun enerji seviyesini maksimumda tutmasına engel oluyor . Şekerden uzaklaştığınız zaman kan şekeriniz ne yükselecek ne de düşüşe geçecektir. Böylelikle özellikle öğleden sonra yaşadığınız “çökme hissi” git gide sizi terk edecektir.

KİLONUZ SABİTLENİR: Şeker tüketmek daha fazla şekere can atmanıza neden olacaktır. Bu da fazladan aldığınız bir sürü kalori demek. Çoğu kolay ulaşılabilir şeker kaynağı yanında ya yüksek yağ ya çok yüksek şeker ya da içinde bir sürü katkı maddesini de yanında getirir. Tabii ki meyveler bunun dışında kalıyor. Şekerle aldığınız her kalori başka bir kaloriyi çağıracaktır. Şeker tüketmeyi bıraktığınızda tüm bu fazla kalorilerden kurtulmuş olacak ve zaman içinde kilonuzun sabit bir çizgide seyrettiğini göreceksiniz.

BAĞIRSAKLARINIZ DAHA DÜZGÜN ÇALIŞIR: Şekeri bıraktığnızda bağırsakların, katkı maddeli şekerli gıdaları vücudunuza katabilmek için sarf ettikleri ekstra çaba ve yapısal değişiklik zaman içinde azalacak. Bağırsaklarınız normal yapısal hallerine ve çalışma düzenine girecektir. Daha fazla tuvalete çıkmaya başlayabilirsiniz, bu normal bir durumdur.

ŞEKER İSTEĞİNİZ AZALIR: Gerçek şudur ki “şeker şekeri çağırır”. Alışkanlıklarınız değiştirdiğinizde git gide daha az şekerli gıda yeme ihtiyacı veya hayali kuracaksınız. Tükettiğiniz meyvelerde bol miktarda ham şeker bulunmaktadır. Zamanla alışacağınız bu tattan sonra tüketeceğiniz şekerli gıdalar (kek, pasta, çikolata vb.) ağızınıza aşırı bir şeker tadı verecek, bu tadı duyunca şok olacaksınız. Daha önce nasıl bu kadar şekerli yediğnize inanamayacaksınız.

CİLDİNİZ DAHA SAĞLIKLI GÖRÜNÜR: Şekeri hayatından çıkaran çoğu insan cildinin çok daha sağlıklı göründüğünü belirtmekte. Ciltteki şişkinlikler geçer ve cildin aşırı yağlanma sorunu azalır. Ayrıca cilt kızarıklıkları da düzelmektedir.

BEYİN, ATARDAMARLAR VE BÖBREKLERİNİZ İYİLEŞİR: Böbrekler yüksek şeker miktarları ile tahrip edilen bir organdır. Çok fazla şeker tüketen kişilerin idrarında şeker görülmektedir. Şeker ayrıca filtrelenmek üzere böbreklerden geçen kan damarları gibi tüplerde çok fazla iltihaplanmaya ve oksidasyona neden olur. Buna diyabetik nefropati adı verilmektedir.

Atardamarlarda çok fazla şeker bulunduğunda diyabetik arter hastalığı meydana gelir. Şeker kesildiğinde ise atardamarlardaki iltihaplanma iyileşmeye başlar.

Kolesterol değerleri düşer. Ardından beynin ve sinirler de iyileşmeye başlar. Şeker kesildiğinde sinirler otomatik olarak toparlanmaya başlar.
Beynin iyileşmesi ile ise, hafıza güçlenir ve odaklanma süresi uzar. Kişi daha mutlu ve dinç hale gelir.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.