Erkeklerde yaş ilerledikçe pelvik ağrılar artıyor

Türkiye Fizyoterapistler Derneği Erkek Sağlığı Çalışma Grubu Kurucu Başkanı ve Fizyoterapist Ümit Erkut, erkek sağlığı fizyoterapisinin önemi hakkında bilgi verdi.

Erkeklerde yaş ilerledikçe pelvik ağrılar artıyor
Yayınlanma:

Fizyoterapist Ümit Erkut, erkek sağlığı fizyoterapisinin, erkek pelvik ağrı ve pelvik organ (mesane,prostat...) işlev bozukluğu ile ilgilenen fizyoterapinin özel bir dalı olduğunu söyledi.  Erkeklerde görülebilecek bu problemlerin her yaşta olabileceğini söyleyen Ümit Erkut, “Yaş ilerledikçe bu problemlerin görülme olasılığı artar.Çoğu erkek, pelvik tabanın olduğunun farkında bile değildir. 10 erkekten 1'i yaşamları boyunca idrar tutma ile veya pelvik taban sorunları yaşar. Prostatektomi (prostatın alınması) ameliyatı sonrasında erkeklerin yüzde 70'ine kadar idrar kaçırma probleminden muzdariptir” dedi. 18 yaşın üzerindeki erkeklerin yüzde 16'sında aşırı aktif mesane sorunu olduğunu vurgulayan Erkut, “Erektil disfonksiyon (sertleşme problemi) 40 yaşın altındaki erkeklerin yüzde 20'sinden fazlasını, 40 yaş üzerindeki erkeklerin yüzde 50'sinden fazlasını ve 70 yaşın üzerindeki erkeklerin yüzde 66'sından fazlasını etkiliyor” diye konuştu.

“BU EKSİKLİĞİ GİDERMEK İÇİN BÜYÜK BİR İHTİYAÇ VAR”

Fizyoterapist Ümit Erkut, “Nüfusun bu kadar büyük bir insidansı ile bu eksikliği gidermek için büyük bir ihtiyaç var. Pekvik taban ise leğen kemiği, kuyruk sokumu ve kasık kemiğimiz arasında hamak gibi uzanan kas ve bağ dokusudur. Bu kaslar; etkili ve dengeli bir kıvraklık, idrar yapmak, bağırsak işlevini gerçekleştirmek, dik durmak, ereksiyonu sürdürmek gibi birçok yaşam fonksiyonlarının en temel bazlı olanları sağlar. Pelvik taban kasları, vücuttaki diğer iskelet kas grupları ile aynı düşünülmelidir; bu nedenle diğer kaslar gibi işlevsiz hale gelebileceği, zayıflayabileceği, hassaslaşabileceği unutulmamalıdır ve bu nedenle görevini yerine getiremediği vücudun diğer kasları gibi semptomlara neden olabilir. Bu semptomlar;kalça ve kasık ağrısı, karın ağrısı, bel ağrısı, pelvik ağrı, penis / testis / rektal bölgede ağrı, mesane kontrolü sorunları-ani, sık idrara çıkma -idrar kaçırma, bağırsak kontrol problemleri - ishal, kabızlık, fekal inkontinans, erektil disfonksiyon, ejakülasyon disfonksiyonu / ejakülasyon sonrası ağrı, penis / testis / rektal bölgede uyuşma / karıncalanma şeklinde görülebiliyor” diye konuştu.

“PELVİK TABAN KASLARI ZAYIFLAYABİLİR”

Pelvik taban kaslarının zayıflayabileceğini ifade eden Ümit Erkut, “Bu kaslar koordinasyonsuzlaşabilir ve hatta ağrı sendromları geliştirebilir. Böyle bir durumda basit ve normal günlük görevler imkansız hale gelebilir. Elinize bir ağırlık alıp dirsekten büküp omzunuza doğru çektiğinizi, yumruğunuzu sıkıştırıp elinizden geldiğince sıkıştırmayı hayal edin. Yorgunluk başlamadan önce ne kadar tutabilirsiniz? Sonra ne hissedersiniz? Sızı? Yorgunluk ? Ağrı? Aynı durumu pelvik taban bölgesinde sadece bu kez bırakamayacağınızı düşünün. Bu, pelvik tabanın ve intra pelvik ağrı sendromlarının daha basit bir resmidir” şeklinde konuştu.

“ERKEKLER TEDAVİDEN  HABERSİZ OLDUKLARI İÇİN  YARDIM ARAMAYA UTANIYOR”

Erkeklerde pelvik taban problemlerine neden olabilecek durumlar ile ilgili de bilgi veren Fizyoterapist Ümit Erkut, “Mesane veya bağırsak problemlerine yönelik cerrahiler, prostat, büyümesi, pelvik ağrı (kronik), tekrarlayan pelvik enfeksiyonlar, kabızlık, aşırı kilolu olmak, ağırlık kaldırma, uzun süre devam eden öksürük (sigara içenlerin öksürükleri, bronşit veya astım gibi), genel olarak fit olmama gibi erkek sağlığında görülebilecek bu problemler yaşam değişimine ve yaşam konforunu zayıflatmasına neden  olabilir. Ancak, birçok erkek bu sorunları sık sık tolere eder, çünkü bu problemlerin tedavileri bulunduğundan habersiz olduklarından yardım aramaya utanırlar. Türkiye Fizyoterapistler Derneği Erkek Sağlığı çalışma grubu olarak bu konuda dünya standartlarındaki bilimsel gelişmeleri takip edip, ülke insanımıza faydalı olmaya çalışmaktayız” dedi.

Muhabir: Gamze Erdoğan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.