Damgalanma korkusuyla insanlar pskolojik tedavi olmuyor

Depresyon, anksiyete, bipolar bozukluk, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi yaygın psikolojik rahatsızlıklar, hem bireyler hem de toplumlar için ciddi bir sağlık sorunu haline gelmiştir.

Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre, dünya genelinde 300 milyondan fazla insan depresyonla mücadele ediyor. Anksiyete bozuklukları ise nüfusun yaklaşık %5’ini etkileyerek bireylerin sosyal ilişkilerini ve iş hayatlarını zorlaştırıyor. Özellikle pandemi sonrası dönemde bu rakamların daha da yükseldiği gözlemleniyor.

Uzmanlara göre, psikolojik bozuklukların artışında hızlı yaşam temposu, ekonomik belirsizlikler, sosyal medyanın etkisi ve yalnızlık gibi faktörler önemli bir rol oynuyor. Özellikle gençler arasında dijital bağımlılık ve sosyal medya baskısı, ruh sağlığını olumsuz etkileyen önemli unsurlar arasında yer alıyor.

Psikolojik rahatsızlıklar genellikle tedavi edilebilir olmasına rağmen, damgalanma korkusu nedeniyle birçok kişi yardım almaktan kaçınıyor. Bu durum, erken müdahale fırsatlarını azaltarak bozuklukların kronikleşmesine yol açabiliyor. Uzmanlar, bireylerin ruhsal sağlıklarını koruyabilmeleri için düzenli uyku, sağlıklı beslenme, egzersiz ve stres yönetimi gibi önlemler almalarını öneriyor.