Çocuğunuzdaki iletişim bozukluğu otizmin habercisi olabilir

Özel Cemre Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde İdari Memur Samiye Arslan toplumun ve ailelerin bilinçli olması konusunda uyarılarda bulunurken otizmli bir bireyin annesi Gülsen keklik toplum içinde yaşadığı zorluklardan ve eğitim sürecinden bahsetti.

Çocuğunuzdaki iletişim bozukluğu otizmin habercisi olabilir
Yayınlanma:

Özel Cemre Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde İdari Memur Samiye Arslan toplumun ve ailelerin bilinçli olması konusunda uyarılarda bulunurken otizmli bir bireyin annesi Gülsen keklik toplum içinde yaşadığı zorluklardan ve eğitim sürecinden bahsetti.

Otizmli bir bireyin tedavinin nasıl olduğundan ve otizmli olmayan bireylerin eğitimiyle ne gibi farklılıklar olduğundan bahseden Samiye Arslan; “Otizm bir hastalık değil farlılıktır çünkü bu bir ilaçla geçebilecek herhangi bir durum değildir. Otizm zihinsel değil gelişimsel bir bozukluktur. Tedaviden daha ziyade otizmde kullandığımız kelime eğitimdir çünkü dediğim gibi ilaçla vs tedavisi olmadığı için eğitim olarak tercih edilir. Otizm eğitiminde en çok kullanılan yöntem aba, dolama ve floresan yöntemidir. Bu bireyler Özel gereksinimli oldukları için eğitimleri de diğer öğrencilere özel farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar içinde yapılandırılmış programlar, sosyal hayata yönelik uygulamalar vardır ve bunlar da her öğrenciye göre farklılıklar gösterir. Otizm 3 yaşında daha yaygın bir şekilde anlaşılıyor ama otizm genellikle 18 aylıkken aile biraz dikkatli ve farkındaysa otizm belirtilerini anlayabilir fakat farkında değilse anlaşılamaz fakat 18 aylık gelen bir bebeğe otizm diyemeyiz şüphelenen şeyler varsa risk altında olan çocuğun 24 aylığa kadar beklenir daha sonrada bir eğitimine başlanır. Ancak 4 yaşlarında bireye otizm tanısını koyabiliriz. Küçük yaşlarda çocukların davranışlarını tam anlayamayabiliriz bu nedenle bir çocuğun direkt otizm diye tanımlanması doğru değildir. Ben birçok otizm teşhisi ile gelen çocuğun otizmli bir birey olmadığını gördüm. Bu nedenle aileler daha dikkatli olmalı ve otizm belirtilerine dikkat etmeleri gerekmektedir. Bu belirtiler arasında en belirgin özelliği göz kontağı kurmamasıdır. Fakat her göz teması kurmayan çocukta otizmli bir birey değildir” dedi.

“OTİZMLİ BİR ÇOCUKLA SÜREKLİ İLETİŞİM HALİNDE OLUNMALI”

Ayrıca otizmli bireylerin ailesinin ne yapması gerektiğinden de bahseden Arslan sözlerine şöyle devam etti; “Otizm tanısı konulmuş bireylerin ailelerinin dikkat etmesi gereken husus çocuğun telefon bilgisayar ve tablet çok kullanmamalı ve çocukla sürekli iletişim halinde olmaları gerekir ve otizm küçük yaş grubunda tedavi edilebilirse daha iyi olur. Çünkü bireyin yaşı ilerledikçe eğitim ve tedavileri çok daha zor oluyor. Bunun dışında otizm 3 gruba ayrılır hafif, orta ve ağır şeklinde. Otizmli bir bireyin atitik otizm yani orta dereceli otizm toplum içinde daha normal olabilir fakat ağır otizmli bir bireyin bir mesleği sürdürmesi veya toplum içinde sosyalleşmesi oldukça zordur. Diğer atitik otizmli bir bireyler ise kendilerine uygun yerlerde yani çok ağır işlerde çalışmamaları gerekmektedir.”

“EĞİTİM SÜRESİ YETERLİ DEĞİL”

Otizm eğitiminin yeterliliği ve otizmli bir bireyin toplum tarafından nasıl karşılandığını anlatan otizmli bir birey olan Eren Kekliğin annesi Gülsen Keklik; “Bir çocuğun küçük yaşta otizmli bir birey olduğu göz teması kurmamasından ve gelişimin diğer çocuklara göre daha yavaş ilerlemesinden anlaşılabiliyor. Bu durumda ailelerin daha bilinçli olması da bu konuda büyük önem taşımaktadır. Eren küçük yaşlarda bizimle göz teması kuruyordu hiçbir sıkıntı yok iken birden göz teması kurmamaya başladı. Sürekli olarak bir çamaşır makinesinin çalışırken haznesinin dönmesi çok dikkatini çekiyor ve sürekli izliyordu. Bir süre sonra diğer çocuklar yürümeye başladığında Eren henüz yürümemişti. Bu durum karşısında bir Rehabilitasyon ve Özel Eğitim Merkezlerine gittik. Eğitim sürecine başladık, fakat ben eğitimin yeterli olduğunu düşünmüyorum haftalık 2 saat gibi bir eğitim sürecimiz ve cumartesi günleri de özel eğitimimiz oluyor bu eğitim sürelerinin uzatılması daha iyi bir gelişime sebep olacağını düşünüyorum. Bu süreç boyunca toplu taşıma araçlarında ve toplum içinde birçok sorun yaşadık insanların otizm hakkında bilgi sahibi olmaması otizmli bir birey için çok zor bir durum oluyor. Örneğin bir toplu taşıma aracında eren kimsenin yanına oturmak istememesi toplu taşıma araçlarında sorun yaratıyor ve bu konu hakkında tartışmalarımız oluyor. Otizm ve özel gereksinimler karşısında insanlar daha fazla bilinçlenmeli ve daha fazla dikkat etmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.