‘Yorgancılık bir zikirdir’

Konya Yorgancılar Odası Başkanı Çiftci, Çin mallarına karşı vatandaşları uyardı. Çiftci, “Sağlığınızı düşünüyorsanız Çin mallarında uzak durun” dedi.

Kendinizden ve odanızdan bahseder misiniz?

Babamın mesleği yorgancılık olduğu için yorgancılık mesleği ile işimize başladık. Hiçbir zamanda yorgancılıktan kopmadık. Odamız, 1954 yılında dernek olarak kurulmuştur. 1988 yılında dernekten oda şekline dönüştürülmüştür. Daha sonradan yorgancılık mesleğinin dışında çeyizcilerin çoğalması ve tuhafiyecilerinde meslek dalı altına girmesiyle hepsini aynı çatı altında toplayarak büyüdük. 2010 seçimlerinde de başkan oldum.

Oda olarak en büyük probleminiz nedir?

Elyaf dediğimiz kimyasal bir ürün ortaya çıktı. Yıkanabilir özelliği taşıdı. Böyle olunca insanlar onu kullanıp bizim yün ve pamuğumuzu kullanmamaya başladılar. Bundan dolayı da her gün çırak, kalfa ve ustalarımız iş bırakmaya başladı. Bizim en büyük sıkıntımız şu anda çırak yetişmemesi ve mesleğimizin her geçen gün yok almasıdır.

Yorgancılıkla ilgili devlet herhangi bir teşvikte bulunuyor mu?

Biz şu anda kimyasallardan uzak durarak yeniden yorgancılık mesleğini gündeme getirmeye çalışıyoruz ama maalesef bu olmuyor. Buna devlet büyükleri izin vermiyor. Devletin çırak yetiştirmek için özel kursları yok şu anda. Hatta ben meslek liselerinde yorgancılığın ders olarak verilmesini istiyorum. Yorgan ustası aslında sanatkârdır. Yorgancının küçücük iğnelerle o nakışları işlemesini görün. Nasıl yapıyor nasıl işliyor. Bir marifettir, bir zikirdir aslında. O iğneyi her batırışında beyin ve kalp birleştiği zaman Allah diye zikrederler. 

Çin malları sektörünüzü nasıl etkiledi?

Çin’de yapılan malzemelere birinci sınıf kalitede bir ürün yok. Nerde ucuz gruplar varsa oradan geliyor. Şu anda bile Çinlilerin Türklere yaptığı zulümler var ve biz onlardan malzemeleri alıp kullanıyoruz. Çin’de yapılan ipliklerden size bahsedersem bir kişi bile Çin’den gelen malzemeyi kullanmaz. Bu gün piyasada Çin’de yapılan ipliklerin hepsi polyesterli üründür. İnsanlar giyerim atarım diyor. Ama şunu söyleyeyim bu ürünler vücudumuzda her bir hücrenin ölmesine sebep oluyor. Çin’i ülkemize sokmamız lazım.

Avrupa’da durum nasıl?

2005 yılından itibaren Avrupa’da belirli ülkelere, Çin ürünlerinin ve elyafın girmesi yasaklandı. Çin’den hazır yorganlar geliyor. Bunları kullanan insanların kanser olma ihtimalleri artıyor. Kansere davet çıkaran ürünlerden biri de Çin mallarıdır.

Vatandaşa ne tavsiye edersiniz?

Alacağınız ürünleri muhakkak markalı olanlardan alın. Küçük esnaflarımızın şu anda çok güzel ve kaliteli ürünleri var. Hatta alışveriş merkezlerinden bile uzaklaşın. Şunu görüyorum muhatap olacağımız hiç kimse yok. Çok güzel tezgâhtar arkadaşlarımız var ama ürünün içeriğini sorduğum zaman onlarda bilmiyorlar.

Sosyete pazarları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Vatandaşlarımız sosyete pazarlarından asla alışveriş yapmasın. Çünkü en büyük tehlike oralarda. Bugün nasıl pazara gittiğimiz zaman çürük bir domates almadığımız gibi, konfeksiyonunda çürük malzeme satıldığı yer bu pazarlardır. İnsanlar bilgi almak istiyorlarsa gelsinler biz onlara yardımcı olalım, bilgilendirelim. 7/24 hizmetteyim onlar için.

Kaç üyeniz var?

450 üyemiz var ama şu anda, kayıt dışı olarak belki 450 üyemiz daha var. Bu da beni üzüyor, biz onlara hizmet veremiyoruz. Kayıtlı olmadıkları için etkinliklerimizden mahrum kalıyorlar. Buradan yetkili insanlara sesleniyorum. Kayıt dışı olanların hem maliyeden hem belediyeden kontrol edilmesini istiyorum. Çünkü bu da ülkemiz için zarar. Vergi ödemeyen esnaf ülkeye bence ihanet etmiş bir esnaftır.

Bayan üyeleriniz de var mı?

Çeyizcilerimiz var. Odamızda çeyizci üyemiz olarak 150’ye yakın kayıtlı bayan üyemiz var. Bu beni çok mutlu ediyor çünkü bayanlarında ekonomiye katkıları olduğu gibi ayaklarının üzerinde de durabiliyorlar. Bayanlarında en büyük sorunları, devletin bayanlara teşvikinin çok az olması. Belediye başkanlarımızdan özel yer istedim ancak bize vermediler. Ama sayın valimiz bu konuda bizzat kendisinin yardımcı olacağını, bizim mesleğimiz ölmemesi için bir yer temin edeceğini kendisi söz verdi. Valimizden Allah razı olsun. İnşallah böyle bir değer Konya’mızdan üzün süre gitmez.

Tuhafiyecilikten bahseder misiniz biraz?

Tuhafiyecilik çok kolay görünen ama zahmet ve takip isteyen bir iştir. Bu gün tuhafiyeci açabilir herkes ama devam ettiremez. Çünkü çıraklığını yapmadıysa, ustalığını da hiçbir zaman yapamaz. Tuhafiyecilikteki en büyük sıkıntımız şu, bizim bir tuhafiyeciler çarşımız, pazarımız yok. Devletin teşvikiyle güzel bir yer yapılırsa daha iyi hizmet edeceğimizi düşünüyorum. Müşterilerimize ürünlerimizi sunarken bir hizmet yarışı içinde oluruz. (ADNAN YILDIRIM)