“Konya’nın son kalpak ustasıyım”
Günümüzün yok olmaya yüz tutmuş mesleklerinden şapkacılığın son temsilcilerinden Bayram Altun, yeni ustalar yetiştirmek istediklerini ancak gençlerin bu sektörü artık tercih etmediğini söyledi
Şapka inkılâbının ardından görkemli günler geçiren ama günümüzde gençlerin ilgisizliği nedeniyle çırak bile yetiştirilemeyen bir mesleği 30 yıldır icra eden Altun, şapkacılığın geçmişini ve geleceğini anlattı
Bayram Altun sizi tanıyabilir miyiz?
1953 Konya Çumra doğumluyum. Kıbrıs Gazisiyim.30 yıldır, kalpak ustalığı yapıyorum. Önceleri sadece hobi olarak uğraşıyordum. Ancak daha sonra mesleğim haline geldi. İşin bu duruma geleceğini tahmin etmiyordum. Evliyim 4 çocuğum var. Atölyemizde hem ailece hem de işçilerimizle birlikte çalışıyoruz.
Kalpak ve fes gibi şapka türleri hakkında bilgi verir misiniz?
Kalpak genellikle Türkiye, Kafkasya, İran, Rusya ve Orta Asya ülkelerinde kullanılır. Tarihsel olarak çeşitli Türk topluluklarında da yaygın olarak kullanılmıştır. Fes ise tepesi düz, genellikle kırmızı, püsküllü, silindirik başlıklı, ismini başlıca üretim merkezi olan Fas'ın Fes şehrinden alır. Başta Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere birçok Müslüman ülkede kullanılmıştır. Yaygın olarak kullanılan kırmızı rengini kızılcık boyasından alır. Bununla birlikte hemen hemen her renkte ve desende fes üretilmektedir.
Kalpak ustalığına nasıl başladınız?
Bu işe başlamam tamamen tesadüf oldu. Hiç aklıma gelmezdi, bu işle uğraşacağım. 30 sene önce vize almak için Ankara’ya gittim. Orada bir vesileyle terzi arkadaşıma uğradım.
O sırada İzmir’den gelen bir mühendis fes yaptırmak istemiş ancak yapamamışlar. Benim de mesleğim kunduracılık olduğu için kafamda benden istenilen çizdim. Arkadaş, ‘ben bu işi tek başıma yapamam birlikte yapalım’ dedi. O gün bugündür, bu işle uğraşıyorum. Özellikle Antalya’da turistler şapka türlerini çok alırdı. O zamanlar çok kıymetliydi. Çünkü herkes de iyi yapamıyordu.
Konya’da yaptığınız şapkaları satmak zor olmadı mı?
Tabii daha önce terzi arkadaşımla birlikte yapıyorduk. Arkadaş genelde turistik yerlere sipariş verilen şapkaları arabasıyla dağıtıyordu. Ancak Konya’ya döndüğümde yaptığımız şapkaları ‘nereye satacağız’ diye düşündük. Konya’da hac malzemesi satan mağazaları gezdim. Çünkü onlarda derviş sarıkları, Mevlevi sikkelerini dışarıdan sipariş vererek alıyordu ki Türkiye’de bu işle uğraşan çok az kişi vardı. Konya’nın da son kalpak ustasıyım. Konya’da sipariş alan mağazalara numune yapıp gönderdim, Konya’da bu işle uğraşan bir ustanın olduğunu öğrenince çok şaşırdılar ve beğendiler.
Şapka türlerinin kültür tanıtımındaki rolü nedir?
Fes, Osmanlı İmparatorluğu'nda yaygın olarak kullanılması nedeniyle Avrupa'da Osmanlılıkla ve Türklükle özdeşleştirilmiştir. Günümüzde dahi birçok Avrupalı, Türkiye'de yaygın olarak fes takıldığı kanısındadır. Bunda fesin; diğer tüm Osmanlı, İslam ve Orta Doğu kültürel elementleri ile birlikte lale, nargile, semaver, halı, deve, dervişlik gibi kültür ürünleri de Türkiye’nin yurt dışındaki turistik tanıtım çalışmalarında yer alması etkili olabiliyor.
Kalpak daha çok Kırgız halkının kullandığı bir şapka türü, Türkiye’de alan var mı? Bu şapka türünün özellikleri nelerdir?
Kırgız halkının, tarihini, geleneklerini ve kültürünü yansıtan erkek başlığı kalpaklar, bugün de önemini koruyor. Köklü ve zengin Kırgız kültürünün önemli sembolü olan kalpakların renkleri ve desenleri farklı anlamlar taşıyor. Yapımı oldukça zahmetli olan kalpaklar, keçeden üretilerek üzerine geleneksel Kırgız desenleri işleniyor. Beyaz keçe üzerine geleneksel Kırgız desenlerinin işlendiği kalpaklar, Kırgızistan tarihinden bugüne kadar Kırgız erkeklerinin vazgeçilmez aksesuarıdır. Her kalpak, rengi ve desenleri ile farklı bir anlam taşıyor. Kalpakta kullanılan beyaz renk, fikir hürriyetini temsil ediyor.
Kırgız halkı hala bu şapka türünü kullanıyor mu?
Kırgız erkekler düğünlerde, cenaze törenlerinde ve ananevî bayramlarda mutlaka kalpak takıyorlar. Ancak yalnızca düğün ve cenazelerde değil, günlük hayatta da Kırgızistan sokaklarında kalpakla gezenlere rastlamak mümkündür. Kırgızların hayatında önemli bir yer edinen kalpaklar, aynı zamanda değerli bir hediyelik eşya olarak armağan ediliyor. Kırgızistan'da, geleneksel el işlemesi kalpak üretimi, yerini artık makinelere bırakmış.
El emeği göz nuru kalpak üretimi zor mu? Kalpağı nasıl yapıyorsunuz?
Kalpak üretimi oldukça zahmetlidir. Keçe önce özel kalıplara göre kesiliyor. Ardından kalpağın görünen yüzüne geleneksel desenler işleniyor. Ütüleme tamamlandıktan sonra, kalpağın kenarları siyah kadife kumaşla çevriliyor. Özenle hazırlanan püskül kalpağın tepesine yerleştiriliyor. Sonrasında kalpağın iç tarafındaki dikişlerin gizlenmesi ve keçenin kafaya uyum sağlaması için beyaz kumaş geçirilerek tamamlanıyor.
Atölyenizde hangi şapka türlerini yapıyorsunuz? Özel kullandığınız kumaş türleri var mı?
Kalpak türlerinden; Gazi, askeri, kırım, tatar, Kırgız gibi istenilen her şeyi sipariş üzerine yapıyoruz. Son zamanlarda özellikle popüler olan Ertuğrul şapkası, padişah sarıkları, fes çeşitleri, yeniçeri şapkası, Mevlana sikkeleri gibi çok sayıda şapka türünü yapıyoruz. Geçen sene KTO Karatay Üniversitesi öğrencilerine 350 tane mezuniyet fesi yaptık, bu aynı zamanda Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun bizden özel bir isteğiydi. Güzel bir çalışmaydı, çok beğenildi. Folklor ekibinin şapkalarını yapabiliyoruz. Kalpaklarımızı kuzu tüyünden, keçeden ve astragan kumaşından yapıyoruz. Astragan İtalya’dan metresi 100 TL’den geliyor. Ancak dediğim gibi sipariş üzerine çalışıyoruz, meslekte yetişen nesil olmasa da şükür ki işlerimiz güzel, Türkiye’den ve yurt dışından sipariş alıyoruz. Özel günler de yapılan etkinlikler ve artık geçmişe bir dönüş özlem var. O yüzden işlerimiz şu anda gayet güzel gidiyor.
En pahalı şapka hangisidir?
Tabii kullanılan kumaşa göre fiyatı da değişiyor. En pahalısı 4 bin 500 TL’ye sattığımız Kırım kalpağıdır. Ürünler kullanılan malzemeye göre fiyatta değişiyor.8 farklı makinede kesim ve dikim olmak üzere 2 farklı atölyede 17 kez elden geçerek ortaya çıkıyor, oldukça zahmet isteyen bir iş olduğu söyleyebilirim. Bu işi yapabilmek için işin inceliğini bilmek gerekiyor.
(Melek Sarıtaş)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.