Konya tarihine kaynak olacak

Selçuk üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Doçent Dr. İbrahim Kunt ve Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çetinaslan, Konya tarihine kaynaklık edecek yapı ve inşaat kitabelerine dair yapacakları yüzey araştırması hakkında konuştuk.

İbrahim Kunt kimdir?

1967 yılında Mersin’in Mut ilçesinde doğdum. Konya İmamhatip mezunuyum. 1985 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafyası Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı bölümünü 1991’de bitirdim.1993 yılında yüksek lisansımı ve 2002’de ise doktoramı tamamladım. Şu anda hala Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatında Doçent olarak öğretim üyeliği yapıyorum.

Konya tarihine kaynaklık edecek araştırmanız hakkında bilgi verir misiniz?

İbrahim Kunt: Konya’da Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalma mezar taşları, kitabeler ve sandukalar üzerinde detaylı bir araştırma yapıyoruz. Tabii Selçuklu döneminden kalma mezar taşları birçoğu da zamanın şartlarına yeni düşmüş okunamaz, durumda olduğunu söyleyebilirim. Biz araştırma grubu olarak okunabilen mezar taşları hakkında çeşitli araştırmalar yapıp, bu bilgileri kitap halinde ilim âlemine sunacağız.

Araştırmayı kaç kişi gerçekleştiriyorsunuz?

İbrahim Kunt: Yüzey araştırması için öncelikle üniversitemizden farklı disiplinlerde çalışma yapan hocalardan bir çalışma ekibi oluşturduk. Kültür Bakanlığı izniyle gerçekleştirilen bu yüzey araştırmasının başkanı benim. Başkan yardımcımız Mustafa Çetinaslan ve Kültür Bakanlığı’ndan Muzaffer Saçkesen bizimle birlikte çalışıyor. Başlangıç olarak saha çalışmasında 3 kişi çalışıyoruz. Ekibimizde diğer arkadaşımızla arşiv ve kütüphane çalışmaları ile gerekli durumlarda saha çalışmalarına katılacaklar.

Çalışmanızı nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

Mustafa Çetinaslan: öncelikle tespit ettiğimiz kitabede aşındırma ve tahribata yer veremeyecek şekilde yüzeysel temizlik gerçekleştiriyoruz. Ardından genel ayrıntı fotograflarını çekerek ölçülerini alıyoruz ve envanter kaydını hazırlıyoruz. Bazı kitabeler Sille taşından yapıldığı için çok kötü durumda, onları stanpaj alma yöntemi ile kayıt altına alıyoruz.

Araştırmada çalışma alanınız nedir?

Mustafa Çetinaslan: Bizim çalışmalarımız Konya’nın Karatay, Meram ve Selçuklu yani merkez ilçelerini kapsayacak şekilde gerçekleşiyor. Çalışmamızın ilk aşamasını tamamlamak üzereyiz. Şu anda yapı kitabelerin çoğunu tamamlamış, durumdayız. Seneye yapacağımız çalışmalarla ilgili olarak da Üçler, Hacı Fettah ve Musalla mezarlıklarında tespitler yaparak çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz. Burada öne çıkan biçimsel özellik olarak farklı olan mezar taşlarının tespitini yapıyoruz. Bunlar üzerinde çalışmaları yapacağız. Kitabelerin ve mezar taşlarında bir kısmı müzelerde yer alıyor. Mesela İnci Minarede, Medrese Taş Ahşap Eserler Müzelerinde kitabeler ve mezar taşları mevcut onlarda çalışmamızın bir ayağını oluşturacak. Bizim yola çıkarken ki amacımız kitabelerde yer alan olası yanlışlıkları da olası hatalı okumaları da gerçek şekle çevirmektir.

Konya’da bulunan bütün mezarlıklarda bu araştırmaları gerçekleştirecek misiniz?

İbrahim Kunt: Evet. Konya’da bulunan bütün mezarlıklarda bu çalışmaları gerçekleştireceğiz. Konya’da çok fazla mezarlık var. 1 senede bu çalışmanın bitme durumu yok. Hepsini araştırmaya çalışırsak ki niyetimiz o, 5 sene gibi bir sürede bitebileceğini düşünüyoruz. İlk etapta bu çalışmayı bitirdikten sonra gerekirse ihtiyaç duyulursa bu ilçelere de gidebiliriz. Çok geniş bir çalışma yıllarca süreceğini söyleyebilirim. Çalışmamızın ilk 10 gününde yapılara ait inşa ve onarım kitabelerine yoğunlaştık ve 200’den fazla yapı ve inşa kitabesi tespit ettik.

Konya’da öncelikli olarak gittiğiniz mezarlıklar hangileridir?

İbrahim Kunt: Konya’nın en eski mezarlığı, Musalla mezarlığı ondan sonra Üçler mezarlığı geliyor. Bu ikisinde 10 bine tane yaklaşık kitabe olduğunu düşünüyoruz. Sillede çok büyük bir mezarlık var. Onlarında incelenmesi gerekiyor. Aslında bu çalışmanın çok önceleri incelenmesi gerekiyordu. Ancak büyük çalışmaları kimse cesaret edemiyor. Çünkü zor bir çalışma olduğunu söyleyebilirim.

Bu çalışmalarla ilgili bir teşvik söz konusu mu?

İbrahim Kunt: Maalesef bu çalışmaları teşvik edecek bir uygulama yok. Evet. Bu çalışmalara başladık. Ama herhangi bir yerden destek almıyoruz. Devlet sadece bize izin veriyor. Ama ona da şükür izin vermezse, biz bu çalışmayı da yapamayacaktık. Bu çalışmaların artması için Devletin özellikle üniversitelere destek vermesi gerekir. Özellikle yüksek lisans ve doktora seviyesindeki öğrencilerimizi daha iyi yetiştirebilmek için desteğe ihtiyacımız var. Biz bütün iyi bir niyetimizle gelecek nesle güzel bir kaynak çıkarmaya çalışıyoruz. Umarız Türkiye ve Konya için hayırlı olur. (Melek Sarıtaş)