“İşimiz zamanı tamir etmek”

Konyalı saat ustası Mustafa Yavuz, “Saat işçiliği çok özen isteyen maliyeti çok yüksek olan bir eserdir. Bir saati eğer kullanıcı bozarsa onu tamir edebilirsin. Ama saatçi bozarsa onun tamiri yoktur” dedi

“İşimiz zamanı tamir etmek”
Yayınlanma:

Bir zamanlar gözde meslekler arasında gösterilen saat tamirciliği de tıpkı televizyon ve ayakkabı tamirciliği gibi son dönemlerini yaşıyor. Eskiden bu alanda çalışmak isteyen kişiler saat ustalarının yanında işe girebilmek için yoğun uğraş verirken şimdi ihtiyaç olmasına rağmen mesleği devam ettirmek isteyen yok. Konya’da saat ustalığıyla ilgili sohbet etmek istiyorsanız, sektörün en büyük duayenlerinden Mustafa Yavuz’dan daha iyi bir muhatap bulma şansınız elbette yok. Mustafa Yavuz, saat ustalığının geçmişini ve geleceğini anlattı.

Mustafa Yavuz kendinizi tanıtır mısınız?

1938 yılında hadimde doğdum. 15 yaşıma kadar hadimde bulundum. 15 yaşından sonra Erkek Sanat Enstitüsü’nde tesviye bölümünü tercih ettim. Okulunu bitirdikten sonra iş bulma konusunda hocalarımızdan biri bana yardımcı oldu.1962 yılında Konya’da çalışmaya başladım. Tabii o zamanlar üniversite kurulmamıştı. Akşamları eğitim veren Tekniker Okulu kayıt oldum orayı da bitirdikten sonra işsiz kaldım. Bu arada askerliği yapmanın daha doğru olacağına kanaat getirdim. Askerlikten sonra Beden Öğretmenliği yapan arkadaşım Sabahattin Şengül ile karşılaştık. Mevlana Ortaokulunda memur olarak çalışmamı teklif etti. Ancak bu işten memnun kalmadım. Bir hobi olarak başladığım saatçilik yöneldim. Sarraflar içinde bir dükkânda 2 yıl çalıştım. Daha sonra Almanya da 16 yıl kalite kontrolde çalıştım. Ardından dönüş tekrar Türkiye’ye oldu. Türkiye’de maalesef kalite standartları yok. Bıçak ve benzeri aletler inşaat demirinden yapılıyor. Bir makinenin kopyasını bile düzgün bir şekilde yapamıyoruz. Kalite konusunda çok eksiklerimiz var. Kalite kontrol için metalin iç kristallerini genleşmesini ve teknik özelliklerini bilmeniz gerekir.

Saatçiliği bir meslek olarak seçmeye nasıl karar verdiniz?

Kolejde çalışırken tamir etmem için bir saat verdiler. Bu saatin içini açtım, fırçayla benzinle tamir ettim daha sonra bunu başka saatler takip etti. Saat tamiri yapan kişilerle görüştüm. Elleri çok büyük ama buna rağmen bu işi gayet iyi yapıyorlar. Kendi kendime düşündüm, benim ellerimi bu iş için çok uygun, onlarda da iyi yapacağıma inandığım için bu işe girmiş oldum. İşimi çok seviyorum.

Saat sektöründeki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tabii artık tüketim çağında olduğumuz için artık her şey daha basitleşti. Bir şeyi tamir etmek yerine yenisini alıyoruz. Konya ile sınırlamayalım ama Türkiye genelinde de saat ustalığı konusunda yeterli bilgi birikimine sahip kurum zaten yok, kişilerde bir elin parmağını geçmez. Şu anda benim frez tezgâhından diğer makinelere kadar saat imalatında kullanılan her türlü imkânım var. Saat imal etmek kolaydır, tamir etmek zordur. Saat yapımındaki en zor husus dişlilerin hesabıdır. Ancak bu konular hakkında yeterli bilgiye sahip olunacak bir yer yok.

Saatçilik yaparak geçiminizi sağlayabiliyor musunuz?

Saatçilik sektörü terzilik gibidir eğer saat tamiri yapıyorsanız bunun fazla bir getirisi olmaz. Ancak kendinizi idare edebilirsiniz ama saat imalatı yapıyorsanız ve bu yüksek rakamlarda ise o zaman bunun getirisi daha yüksek olur. Mesleği sevdiğim için yapıyorum. Eğer bir işi severek yapıyorsanız o zaman verim elde edebilirsiniz.

En çok hangi nedenden dolayı saat tamiri ettiriliyor?

Özellikle kol saatleri çok yanlış kullanılıyor. Kol saatleri cep saatleri gibi olmaz ve bunları kullanırken elimizle hareket ettiği için daha dikkatli olmalıyız. Saate genelde su kaçırılıyor, buna dikkat etmeliyiz. Su saate temas ettiğinde metale zarar veriyor.

Mekanik saatler ve elektronik saatler arasındaki farklar nelerdir?

Elektronik saatlerde dağlarda bulunan kraks isminde bir taş bulunur. Bu taşa elektrik verdiğiniz zaman 2’nin 15 üssü kadar titreşim yapar. Onun için saat doğru işler mekanik saatler ise ısınmadan genleşmeden etkilendiği için doğru ilerlemeyebilir. Ancak elektronik olmadığından dolayı insana hiçbir zarar vermez. Günümüzdeki elektronik saatler insana belli bir titreşim birikimi yapar. Dijital her eşya insanlardan belli bir etki bırakır ve zararlıdır.

Bir saat alırken nelere dikkat etmek gerekir?

Günümüzde plastik saatler üretiliyor. Bunların tamiri yapılmaz. Tamiri mümkün olan taşlı yataklı saatleri öneririm. Bu taşları alüminyum oksitten yapıyorlar. Alüminyum oksitin hayatımızda girmediği yer yok. 1500 derecede alüminyum oksit eritildiği zaman cam boncuk şeklini alıyor. Yazmaların kenarındaki boncuklardan tutun da çanta örerken kullanılan boncuklar bile alüminyum oksitten elde edilir.

Eskiden kullanılan el işlemeli duvar saatleri neden günümüzde üretilmiyor?

İşlemeli duvar saatlerinde el emeği olmasından dolayı maliyetleri çok yüksek oluyor. Uzakdoğu saatlerin maliyetini çok aşağılara çekti. Haliyle maliyetin yüksek olması da bu saatlere olan talebi bitiriyor.  

Saat ustası olmak zor mu?

 

 

 Bu insanın kabiliyetini yeteneğine bağlı bir konu ama ortalama olarak bir iki sene içerisinde öğrenilebilir bir meslek olduğu düşünüyorum. Şimdi pilli saatler çıktı. Bu saatlerin çalışma sisteminin öğrenilmesi gerekir ki tamiri yapılabilsin. Ben bu bilgilere yabancı kitap tercümeleriyle hazırlanmış mecmualardan ulaşıyorum ki onlarda çok nadir bulunuyor. Bu şekilde kitaplar yardımıyla daha kısa bir sürede de öğrenilebilir. Saat işçiliği çok özen isteyen ve dolaylı olarak da maliyeti çok yüksek olan bir eserdir. Saatçilik sadece bir saate pil takmak değildir. Ustası olmadan saat tamiri yapmasın. Aksi halde tamirci saati kendisi bozar. İşimiz zamanı tamir etmek.

İyi kullanılan bir saatin ömrü en fazla ne kadardır?

Pilli saatlerin en az 20 sene ömrü vardır. Kurma saatler ise halen kullanılmaktadır. Bunun ömrü nerde biter bilinmez. Eğer taşlı saat kullanıyorsanız. Sürtünme daha az olacağı için saatin ömrü de yirmi beş senenin üzerine çıkar. Taşlı olmayan saatler daha fazla pil tüketir ve elektrik bominini bozabilir. Bu saatlerin ömrü daha kısadır. Saat tüm insanlar için gerekli olan ve alışkanlık yapan bir gereçtir. 7’den 70’e herkes saat kullanıcısıdır.

Eskiden yaygın olarak kullanılan köstekli saatlerin özellikleri nelerdir?

Mekanik saatleri saati saatçi bozar. Eğer doğru bir tamir yapılırsa bunlar ebedi kullanılabilir. Bir saati eğer kullanıcı bozarsa onu tamir edebilirsin. Ama saatçi bozarsa onun tamiri yoktur. Kol saatleri devamlı kullanılan hareket halinde olan saatlerdir. Bu nedenle bozulma riskleri çok fazla fakat cep saatleri sabittir. Kol saatleri kadar yıpranmazlar, eğer sahibi de itinalı bir kişiyse ebediyen kullanılır ölmez. Satın alma noktasında bir talep yok ama hala kullanılan ve tamire getirilen saatler var. Buraya gelen saatlere hiç tamir görmemiş gibi bakım yapılır ve sıfır şekilde kullanıcısına sunulur.

Saat kasaları hangi ağaçtan imal ediliyor ve neden önemlidir?

Saat kasalarının ilk görevi, saatin dış etkilerden korunmasıdır. Su ve toz, saat mekanizmalarının hep düşmanı olmuştur. Bu yüzden kasanın koruma özelliği ön plandadır. Arka kapağın kasa ile teması; saat ayar kolunun kasa ile uyumu; su geçirmezlik oranı ve daha sonra kasanın yapıldığı malzemenin özelliği ön plana çıkar. Kolumuzda bazılarımızın 24 saat taşıdığı ve tenimize direk temas eden saat kasalarının hangi metalden yapıldığı tabii ki çok önemlidir. Saat kasası yapmak için kavak ağaçlarını kesiyorlar. Bu çok yanlış kavağı kestiğiniz zaman gövdesinin için kıpkırmızıdır. Bunun nedeni kavağın toprağı temizlemesidir. Topraktaki kurşun ve cıvayı sadece kavak ağacı temizler. Sonumuz hızlı bir şekilde asit yağmurlarının yandığı bir dünyaya doğru gidiyor. Günümüzden insanlar çok yanlış işler yapıyor.( Melek Sarıtaş)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.