Gençlerin eğitimine katkı sağlıyorlar
SADAM Başkanı Doç. Dr. Metin Aksoy, SADAM Düşünce Okulu Projesi’ni hayata geçirdiklerini belirterek, üniversite gençlerinin sahip oldukları girişimcilik ve liderlik vasıflarına katkı sağlamayı amaçladıklarını belirtti
Selçuklu Akademik Düşünce ve Araştırma Merkezi SADAM Başkanı ve SÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Aksoy ile İçişleri Bakanlığı’na kabul ettirdikleri Düşünce Okulu Projesi ve faaliyetleri hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Metin Aksoy sizi tanıyabilir miyiz?
Yozgatlıyım. Viyana Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler Bölümünde yüksek lisans ve doktora eğitimimi tamamladım. Daha sonra İngiltere’ye gittim, Londra’da 1 yıl dil eğitimi aldım. 2007’nın sonunda Konya’ya döndüm. Yaklaşık 9 senedir, Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapıyorum. Evliyim iki çocuğum var. Bir yıldır da Selçuklu Akademik Düşünce Merkezi’nin Başkanlığını yapıyorum. Şu an merkezimizde bir hayli ivme kazandık, şükürler olsun.
SADAM ne zaman kuruldu?
17 Aralık 2012 yılında kuruldu. SADAM; toplumda insan kaynaklarının niteliğini arttırmak, akademik, sosyal ve kültürel gelişimlerini desteklemek ve bunun için gerekli olan eğitim araştırma, proje etkinliklerini geliştirmeyi amaçlayan bir kurum olarak kuruldu. Sivil toplum anlayışının giderek yaygınlaştığı ülkemizde, genç nitelikle bireylerin bugünden yarına, tarihinden aldığı kuvvetli bağlarla taşınması amaçladık. Bu düşüncelerle topluma aldığı maddi ve manevi dayanakları hatırlatmak ve bunları geleceğe yaşayarak aktarmak amacıyla SADAM oluşturuldu. Tabii ki de alanında uzman akademisyenler yetiştirmeye hem yerel hem ulusal katkı sağlayacak projeler geliştirmeye önem veriyoruz.
Çalışma gruplarınızdan söz eder misiniz?
8 çalışma grubumuz var. Bunlar; Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Koordinatörlüğü, Düşünce Okulu Koordinatörlüğü, Din Tarih ve Medeniyet Koordinatörlüğü, Uluslararası İlişkiler ve Dış Politika Koordinatörlüğü, İktisadi ve Mali Araştırmalar Koordinatörlüğü, Proje ve İnsan Kaynakları Koordinatörlüğü, Mühendislik Sağlık ve Doğa Bilimleri Koordinatörlüğü, Hukuk ve Siyaset Araştırmaları Koordinatörlüğü’nden oluşuyor.
Etkinliklerinize sadece ilgili bölüm öğrencileri mi katılıyor?
Hayır, çünkü öğrenci hangi alana ilgiliyse kendini geliştirmek istiyorsa o etkinliğe katılıyor. Sosyal Bilimler, hukuk, iktisat, uluslararası, siyaset bilimi ve kamu yönetimi, tıp, gıda mühendisliği, teknoloji olmak üzere farklı branşlarda da öğrencilere hitap etme imkânımız oldu.
Bugüne kadar yaptığınız etkinliklerden söz eder misiniz?
İlk kurulduğumuz dönemlerden itibaren çok sayıda sosyal etkinliklere imza attık. Bunlardan söz edecek olursak; İslam Medeniyet dersleri, Nimet-İ İslam Okumaları, Cuma seminerleri, ALES-YDS seminerleri, Değer okumaları, kahvaltı meclisi gibi farklı etkinlikler gerçekleştirmeye çalıştık. Tabii ilk dönemlerden itibaren temelde uyguladığımız; programlardan biri Cuma Seminerleri biri de Düşünce Okulu Projesi bu programları istikrarlı bir şekilde sürdürüyoruz. SADAM Analiz dergisini çıkardık. Son sayımız Amerika seçimleriyle ilgiliydi.
Programlara sadece Selçuk Üniversitesi öğrencileri mi katılabiliyor, diğer üniversiteden öğrencilerde gelebiliyor mu?
Tabii programlarımıza tüm öğrencilerimiz katılabiliyor. Sosyal medya üzerinden öğrencilerimize programlarımız duyuruluyor. Programlardan faydalanmak isteyen tüm öğrencilerimiz başvuru yapma hakkına sahip. Başvuran öğrenciler arasında programa katılacakları seçiyoruz. Örneğin; İslami ilimler programına en çok katılım Necmettin Erbakan Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğrencilerinden oldu. Burada da zaten öğrencilerin gerçekten ilgi duydukları programları seçtiğini görüyoruz. Cuma seminerlerimizde halka açık herkes katılabiliyor.
Programların düzenlenmesi için katılacak öğrenci sayısı önemli mi?
Tabii ki minimum öğrenci sayısı önem kazanıyor. Sayı olarak 10’u yakaladığımızda programı başlatıyoruz. Sayıdan ziyade de nitelik önemli diyebilirim.
Programları gerçekleştirirken sıkıntılar yaşıyor musunuz?
Tabii ki sıkıntılar yaşıyoruz. İlk dönemlerde insanlar; ‘ne gerek var, neyi değiştireceksiniz’ gibi yaklaşımlarla karşılaştık. Fakat ötesinde; finansal sıkıntılar yaşıyoruz. Bazı projelerimizi kaynak yetersizliğinden dolayı yapamıyoruz. Bu durumda da çeşitli birimlere kurumlara başvurma ihtiyacı duyuyoruz. 50’nin üzerinde akademisyen üye sayımız var. Üye arkadaşlarımızın alınan aidatlarla burası dönmeye çalışıyor. Kısacası Türkiye şartlarında tüm STK’ların yaşadığı sıkıntılarla karşılaşıyoruz.
SADAM Düşünce Okulu Projesi hakkında bilgi verir misiniz?
İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı tarafından hibelendirilen koordineli olarak başlattığımız SADAM Düşünce Okulu Projesi’ni hayata geçiriyoruz. Takdir edersiniz ki kolay kolay derneklerin proje geçiremediği bir projeyi kabul ettirdik başlatacağız. Proje kapsamında gençlerin girişimcilik ve liderlik vasıflarına katkı sağlanması, toplumsal örgütlenmeyi destekleyerek katılımcı demokrasinin kökleşmesine, toplumun yaşam kalitesinin yükselmesine ve olan vizyonuna katkı sağlamak amaçlı çalışmalar yapacağız. Gençlerin özellikle akademik araştırma ve yayın yapabilme kapasitelerini, siyasal bilimler ve uluslararası ilişkiler konusunda yorum ve analiz kabiliyetini arttırmak, güvenlik ve enerji konusunda dünyanın en önemli ülkelerinden birisi olan Türkiye’de toplumun bu konudaki bilincini arttırmak, bununla birlikte eğitim ve uygulamalar sayesinde insan hakları ve demokrasi bilincinin geliştirilmesine katkı sağlayacaktır. Bu amaçlar ışığında 10 ay devam edecek olan SADAM Akademi Merkezi’nde gençlere yönelik olarak, siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler, İslami İlimler, Ekonomi ve Enerji, Strateji ve Güvenlik Düşünce Okulu etkinlikleri düzenleyeceğiz. Alanında uzman hocalar, 8 haftalık bir ders verecekler. Şu anda başvuru sayımız; 75 ama biz 40 öğrenci alacağız. Siyasi düşünceler ve ideoloji konularını kapsayan temel bir düşünce eğitimi veriyoruz. Bu eğitimlerin sonucunda öğrencilere sertifika vereceğiz.
Öğrenci sayısı neye göre düşüreceksiniz?
Tabii öğrencinin ilgisi çok önemli zor durumda kaldığımız zaman öğrencinin not ortalaması ve yazılı mülakat devreye girecek. Bu şekilde bir eleme düşünüyoruz.
Önümüzdeki dönemlerde gerçekleştireceğiniz projeleriniz var mı?
Kış Okulu projemiz var. Dış politikada alanında uzman olan hocaların günde 4 saatlik ders verdiğin bir programı içeriyor. Şu anda 85 öğrencimiz var, gerçekten artık yaptığımız programlar öğrencilerde bir karşılık buluyor. Kış okulunu geçen sene yazın yapmayı da düşündük yaz okulu olarak ancak 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle gerçekleştiremedik. Bu sene onu da gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. İkincisi yurt dışı Türkler ve akraba toplulukları üzerinden bir seminer düzenlemek çünkü bu alanda eksiklerimiz var. Belçika’da bir dernek sempozyum talebinde bulundu. Ancak bir türlü karşılık veremedik. Yurt dışında bize benzer bir düşünce kuruluşuyla koordineli ortak programlar geliştirmeyi istiyoruz. Programlarımızı aşama aşama ve istikrarlı bir şekilde koordine etmeye çalışıyoruz. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Başta burada bizimle birlikte gayret gösteren koordinatörlük yapan öğrencilerimiz Fatma, Merve, Esra, Salih ve İbrahim’e çok teşekkür ediyoruz.
Melek Sarıtaş / Anadolu'da Bugün
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.