Gençleri geleceğe hazırlıyorlar
Girişimci Genç Ufuklar Derneği Genel Başkanı Ebubekir Ergin, “İnsana verilen değer çok önemli, insanlara gösterilen ufuk büyük önem taşıyor. Sokakta kavga eden gençlik değil, elinde kalemi olan güçlü gençlik için çalışıyoruz” dedi
Uluslararası Ticaret Birliği’nden gençlik hareketine dönüşen Girişimci Genç Ufuklar Derneği Genel Başkanı Ebubekir Ergin ile yeni yılda yapacakları çalışmaları hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Ebubekir Ergin Bey sizi tanıyabilir miyiz?
Konya doğumluyum. Selçuk Üniversitesi; elektrik ve otomasyon olmak üzeri iki önlisans bölümü bitirdim. Selçuk Üniversitesi’nde 2010 yılında önce teknisyen olarak başladım.
Daha sonra 4 yıla yakın öğrenci işlerinde çalıştım. Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde uygulamalı olarak şeflik görevini yaptım.2014’ün sonunda iş hayatına özel sektörde devam ettim. İki fabrikada farklı zaman dilimlerinde insan kaynakları uzmanı olarak çalıştım. Şu anda da Ankara Eğitim Bir -Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Genel Başkan Vekili Latif Selvi’nin buyurmasıyla özel kalem müdürlüğü yapıyorum.
Girişimci Genç Ufuklar Derneği’ni kurma fikri nasıl ortaya çıktı?
13 yaşından itibaren siyasete ve teşkilatçılığa merakım vardı. Lise yılarında bir grup oluşturmak istedik. AK gençliği oluşturduk. O zaman ki ilk Gençlik Kolları Başkanımız Faruk Şekerci’ydi. 2011’e kadar Meram Gençlik Kolları’nda mahalle temsilciliğinden, başkan yardımcılığına, üniversite başkanlığına, il yönetimine ve bölge koordinatörlüğüne kadar çeşitli görevlerde bulunduk. 2014’ün Haziran ayında beş deli olarak bir örgütlenme oluşturduk. O dönemde arkadaşlarımızla farklı olan ve değer katacak bir çalışma yapmak istedik. Yaptığımız araştırmalarda gençliğin uluslararası arenada dış ticarete katkısının olmadığını gördük. O dönemlerde özel sektörde de çalıştığım için dış ticaretin ne kadar önemli olduğunun daha da bir farkına vardım. Arkadaşlarımızla birlikte ‘ne yapalım’ diye düşünürken birlikte Uluslararası Ticaret Birliğini oluşturduk. 27 Kasım 2014 yılında resmiyetimizi de alarak bu birliği kurduk.
Uluslararası Ticaret Birliğini oluşturduktan sonra neler yaptınız?
O dönemde Kazakistan’nın Aktöbe eyaleti ticaret odası başkanlığıyla bir anlaşma yaptık. Türkiye için ilk ay 6 trilyon ikinci ay 2 trilyon satış yapmayı başardık. Buradaki amacımız; yurt dışındaki firmaların Konya’daki firmalarla tanışmasına vesile oluyorduk. Bu güzel bir ivme kazandırdı. Ancak yayıldıkça da zorlanmaya başladık. Çünkü artık farklı camiadan insanlar bizimle çalışmak istedi. Bu da açıkçası biraz geri çekilmemize neden oldu. Uluslararası Ticaret Birliği’nde İken Dış Ticaret Uzmanı Serdar Usman vardı. Kendisi Afrika bölgesinde Arap ülkelerinde oldukça geniş bir pazara sahip, Konya’da neredeyse her fabrikada odası olabilen şahsına münhasır bir dış ticaret uzmanı, onun bilgi ve tecrübeleriyle bilgi yelpazemizi genişlettik. Yine bu dönemde Musa ve Sinan beylerin tavsiyeleriyle Fas bölgesine açıldık. Özel sektörde bir dış ticaret firmasının Türkish Expo Center adında bir projesi vardı; çeşitli bürokrasi sorunlarını çözerek projenin hayata geçmesinde katkılarda bulunduk. Sayın Mehmet Ali Atiker ile öğrencileri bir araya getirerek, bir tecrübe paylaşım etkinliği düzenledik. Dış ticaret uluslararası bölümü öğrencilerinde üst düzey görevlerde 7 kişi istihdam ettirmeyi başardık. Normal düzeyde istihdam ettiklerimizi saymıyorum.
,
Dış ticaret alanında nelerin eksik olduğunun farkına vardınız?
Türkiye’de dış ticaret uzmanının çok gibi göründüğünü aslında olmadığını fark ettik. Dış ticarette orta düzeyde firmaların, dış ticarete biraz daha korkuyla yakınlaştığını ve aktivitasyon sistemini tam bilmediklerini gördük. Tabii o zaman FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü) illeti dış dünyada güçlü olduğu için, dış ticarete açılan insanlara bir şekilde bulup illet olacaklarının bildikleri için bir çekimser ortam gördük.
Uluslararası Ticaret Birliği’nin gençlik hareketine dönüşmesi nasıl gerçekleşti?
İnsana verilen değer çok önemli, insanlara gösterilen ufuk büyük önem taşıyor. Toplantılarımızda daima bize şu dile getirildi: ‘Sokakta kavga eden gençlik değil, elinde kalemi olan güçlü gençlik istiyoruz’ böyle bir ortamda yetiştiğimiz içinde hayallerimiz ister istemez büyük oldu. Şimdi aynı şeyi biz gençler için söylüyoruz. Gençlere birlikte bir şeyler üretmeyi teklif ettik. Uluslararası Ticaret Birliği’ni böylece gençlik hareketine dönüştürdük.
Çünkü bize gençlerden rağbet daha çoktu. Öğrenmek istiyorlar, çalışmak istiyorlardı ancak imkân yoktu.
Derneğinizin öncelikli hedefi neydi?
Öncelikle şunu belirteyim; derneğimiz memuriyete teşvik etmiyor. Lisede doğru bölüm seçmeyle başlıyoruz. Lise öğrencilerine doğru bölümde okumaları için meslek tanıtım programları düzenliyoruz. Üniversitedeki öğrenciler, ne kadar erken iş hayatına atılırlarsa hem okul hayatı hem de iş hayatı da ona paralel daha başarılı geçiyor. Hem okul hem iş hayatını birlikte yürüten kişiler, kariyerinde ilerleyen zamanlarda daha başarılı olduğunu görüyoruz. Hedefimiz insanların, kendini nitelikli olarak yetişmesini sağlamak.
Girişimci Genç Ufuklar Derneği olarak gençlerin kariyerini destekleyici neler yaptınız?
İŞ-KUR’un bizim politikamızı destekleyici çok güzel bir çalışması var. Üniversiteye giden bir öğrenci günlük 5 saat çalışmasının karşılığında aylık bin 400 TL maaş alıyor. Bir öğrenci için müthiş bir rakam diyebiliriz. Uluslararası Ticaret Birliği’nde sempozyum yaptık. Bu vesileyle büyük rakamlarda satışlar gerekleştirdik. Ankara’daki bürokrasiye ve siyasete Girişimci Genç Ufuklar Derneği’nin ismimizi ezberlettik. Gençlik ve Spor Bakan Yardımcımız Abdürrahim Boynukalın ile programlar düzenledik. Şu anda 81 ilde bulunan tüm sivil toplum kuruluşları derneğimizden haberdar. Konya zaten derneğimizin kalesi diyebiliriz, bunun yanı sıra Ankara, Isparta, Karaman, Şanlıurfa, İstanbul, İzmir, Balıkesir, Kıbrıs şu anda aklıma gelmeyen birçok yerde varız. Sloganımız, “Sevgiyle Geleceğe Kendimizi Hazırlıyoruz” gençleri iş hayatına hazırlamaya çalışıyoruz.
Önümüzdeki dönemlerde gerçekleştireceğiniz programlar var mı?
Önümüzdeki dönemde 21 Şubat’ta “Yakın Tarihi Okumaları” başlıyor. Bu program için özellikle Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülay Samancı Hanım ile istişarelerde bulunduk. Bu programı Konya, Ankara, Erzurum, Sakarya ve Van olmak üzere tam 5 ilde gerçekleştireceğiz. İlk oturum Konya’da yapılacak. Programa; Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülay Samancı, Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Doç. Dr. Ömer Akdağ, Gazateci Yazar Abrahman Dilipak, Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, Sendika Danışmanı Tarkan Zengin, Maarif Vakfı Başkanı Birol Akgün ve Eğitim Bir-Sen Başkan Vekili Latif Selvi’yi konuk edeceğiz. İletişim fakültesinde okuyan öğrenciler için medya akademisi başlatacağız. Ankara’da ve İstanbul’da kendi alanlarında uzman kişiler, tarafından dersler verilecek. Dersler, 4 hafta 32 saatte oluşacak. İŞ- KUR ile birlikte şubat ayında “Girişimcilik Kursu” açıyoruz. Samsung ve Microsoft ile anlaşma yaptık. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde android uyguluma kursları başlatıyoruz. Isparta’da kariyer zirvesi planlanıyor. Mart ayına yetiştirilirse Kadınlar Günü’nde kadın kariyer zirvesi yapılacak. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet -Sen ile birlikte oluşturacağımız bir projeyle sokakta namaz surelerini bilmeyen çocuk bırakmamayı hedefliyoruz. Yani toplumun sorunlarıyla dertlenip onlara çözüm üretmeyi aynı zamanda gençlere bir kariye oluşturmayı yol göstermeyi hedefliyoruz. Tabii bunları yaparken de gençleri sıkmadan gülerek eğlenerek yapmaya çalışıyoruz. Bizim için önemli olan istihdam sağlanan kişilerin bize kendilerini ispatlaması önemli, karakter yapısı çok önemli iş bir şekilde öğrenilir.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Benden önce Kurucu Başkanımız Hatice Dilekli’ye çok teşekkür ediyorum. Şu andaki ekibime Başkan Vekilim İbrahim Çetin’e, genlik liderimiz İbrahim Bayram’a, uluslararası çalışmalarda Beyzanur Demircioğlu’na kurumsal ilişkilerde Adem Şahin’e endüstri ilişkilerinde Fatih Şahin’e, sosyal işlerde Şaziye Peker’e ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.( Melek Sarıtaş)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.