“Belediyeler öğrenciye destek olmalıdır”
Selçuk Üniversitesi Dilek Sabancı Devlet Konservatuarı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sühan İrden,“Ekonomik sıkıntı çeken bir ülkede, gençlere en iyi yatırım belediyeler tarafından yapılmalıdır” dedi.
Sühan İrden sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1974 yılında Balıkesir’de doğdum. İlköğretim ve lise öğrenimlerimi Ayvalık’ta tamamladım. Sonra 90’lı yıllarda Eğe Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Temel Bilimler bölümünde okumaya başladım. 1996 yılında mezun olduktan sonra Malatya’nın Orduzu beldesinde müzik öğretmeni olarak atanıp, orada görevime başladım. Askerliğin ardından Malatya’ya dönüp tekrar öğretmenlik yaptım. Bu sırada Selçuk Üniversitesi’de bir teklif geldi. Konya’ya geldim.1999 yılında kadrom çıktıktan sonra da buraya atandım.2003 yılında yüksel lisans eğitimimi Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde bitirdim.2012 yılında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde ise doktora eğitimimi tamamladım. 2013 yılında bu yana Selçuk Üniversitesi Dilek Sabancı Devlet Konservatuarı Geleneksel Türk Müziği bölümünde yrd. doç. unvanıyla görevime devam ediyorum.
Dilek Sabancı Konservatuarı hakkında bilgi verir misiniz?
Okulumuz Selçuk Üniversitesi Dilek Sabancı Konservatuarı olarak geçiyor. Daha önce S.Ü Devlet Konservatuarı ismindeydi. Bu yeni binaya geçerken, Dilek Sabancı’nın yardımlarıyla SÜ Eski Rektörü Süleyman Okudan, döneminde çeşitli salonlarıyla büyük bir bina inşa edildi. Okulumuzda, şam, tiyatro ve Geleneksel Müziği bölümü ve bir de Türk Sanat Müziği ana sanat dalı olarak eğitim ve öğretime devam ediyoruz. Eğitim öğretim noktasında çok iyi bir seviyede olduğumuzu ve Geleneksel Türk müziği anlamında en iyi eğitimi veren konservatuar olduğunu söyleyebilirim. Konya, devlet konservatuar alanında en köklü okullardan Geleneksel Türk müziğinde ise en iyi eğitim veren şehirlerden biridir. Konya’nın ve İstanbul’un konservatuar eğitiminde önde geldiğini söyleyebiliriz.
Konservatuar mezunlarının iş bulma olanağı nedir?
Türkiye genelinde üniversite mezunlarının iş bulma olanağı her gün gittikçe azalıyor. Konservatuarın asıl amacı, devlet korolarına TRT’ye sanatçı yetiştirmeyi hedefleyen kurumlardır. Birçok devlet korusunda okulumuzdan mezun olan arkadaşlar, şu anda kazandıkları sınavlarda görevlerine devam ediyor. Radyolarda açılan sınavlar maalesef belli periyotlarda açılmıyor. Öğrencilerime genelde akademisyenliği tavsiye ediyorum ancak onda da yabancı dil şartı ve ALES şartı aranıyor. Bizim dönemimizde öğretmenlik hakkımız vardı. Herhangi bir ücret ödemeden formasyon alabiliyorduk. Ancak şimdi o da ücretli veriliyor.
Tabii torpile de her anlamda bir son vermek gerekir. Zamanın da devlet koraları ve radyolar torpille dolduruldukları için maalesef bir şişme söz konusu oldu. Bu nedenle ihtiyaç olmadığı yönünde bir durum ortaya çıktı. Ama kalite ve nitelik düştü.
Konya’yı sanatsal etkinlikler çerçevesinde düşünürseniz ne söylersiniz?
16 yıldır, Konya’da yaşıyorum. Konya’nın bahsedildiği gibi olmadığını gördüm. Tabii ki farklılıklar her yerde olduğu gibi var. Ama Konya’nın sanatsal anlamda özellikle Klasik Türk müziği anlamında çok önemli bir yerde olduğunu ve İstanbul’dan sonra ikinci merkez olduğunu düşünüyorum. Burada çok önemli neyzenler, udiler ve sanatçılar yetişiyor. Şeb-i Arus törenleri sebebiyle Türkiye’nin en önemli bu alandaki isimleri, sanat icra etmek için buraya gelmişler ve mutlaka bir gönül bağı olmuştur. Bu anlamda Türk müziği adındaki seviyesini birçok ilin çok üstünde olduğunu söyleyebilirim. Diğer bir nokta kişisel olarak söylersem Konya’nın enteresan bir ruhani havası var. Bunu çözümlemek kolay değil.
Okulunuzun öğrencileri Konya’da yapılan sanatsal etkinliklerde aktif olarak rol alıyorlar mı?
Akademik anlamda belli periyotlarda güz ve bahar dönemlerinde okulda konserler yapıyoruz. Sahnede olmalarını sağlamak adına, tabii onun dışında yine haftalık etkinliklerimiz gerçekleştiriyoruz. Öğrencilerimiz, cumartesi günleri Kültür Bakanlığı ve Tasavvuf Müziği’nin periyodik olarak yapmış oldukları ayin törenlerinde sürekli aktif olarak yer alıyorlar. Aynı zamanda öğrenciler KOMEK kurslarında görevde alıyorlar. Bunun yanında rektörlüğün veya Mistik Müzik Festivali ve Ateşbaz Veli programlarında aktif olarak öğrencilerimizle yer alıyoruz. Bu çok önemli bence hem kendilerini yetiştiriyor hem de maddi bir gelirleri oluyor.
Bu yıl 12. düzenlenen Mistik müzik Festivalinden beklediğiniz ilgiyi gördünüz mü?
Söylediğiniz gibi tam 12 yıldır, sürekli düzenli olarak yaptığımız bir etkinlik mistik müzik festivali. Mistik müzik festivalinde biz programlarımızı gündüz gerçekleştiriyorduk. Bu yüzden ilgi biraz daha düşüktü. Ancak tatile de denk gelmesi mutlaka etkilemiştir. Öz eleştiri yapmak gerekirse, katılım sahiplenme noktasında sıkıntılar olabiliyor. Mesela tam Mistik Müzik festivalinin başladığı tarihler eğitim ve öğretim yılının başlangıcına denk geliyor.
Biz okulda bir takım şeyleri oturtmaya çalışıyoruz. Bunun dışında aklıma gelmeyen birçok şey problem olabiliyor. Bütün bunlarla uğraşırken, bazen biz de gidemiyoruz. Dolayısıyla biz de sahiplenmiyoruz, gibi bir düşünce de ortaya çıkıyor. Konya’da çok önemli kültür ve sanat çalışmalarına imza atan Mustafa Çıpan, hocamın talebiyle festival için birlikte çalıştık. Başarılı bir program olduğunu düşünüyorum.
Yerel yönetimlerin özellikle desteklemesi gerektiğini düşündüğünüz projeler var mı?
Konyalı değilim. Ancak bir özeleştiri yapabilirim. Belediye birçok sanatsal etkinlik düzenliyor. Bu sanatsal etkinlik çerçevesinde dışarıdan çok sayıda insan getiriyor, sanatçı denir mi? Bilmiyorum. Çünkü gerçekten sanatçı kelimesini hak eden insanlara haksızlık etmemek gerekir. Konya’da belediyeler maalesef ki buradaki sanat potansiyelinin farkında değiller. Buraya Türk Sanat Müziği okuyacak, bir kişi geldiğini de sazlarıyla geliyor.
Buna hiç gerek yok. Bu okulun öğrencisi ve hocası gelen sanatçının yapacağı konserde en iyi icrayı yapacak potansiyeldedir. Yapacakları sanatsal etkinliklerde okulumuzun potansiyelini değerlendirebilirler. Konya Kültür Müdürlüğü bunu yapıyor. Ama belediyelerin Konya’daki potansiyelin farkında olduğunu düşünüyorum.
Kurumlar arasında işbirliğini olmadığını söylüyorsunuz? Sizce bu iletişim kopukluğu nasıl giderilmeli?
Maalesef kurumlar arasında bir kopukluk var. Bizim öğrencilerimize düzenlenen etkinlikler için bir talepte bulunulmuyor. Kurumlar arasında iş birliği ve çalışmalar mutlaka olmalıdır.
Projeler artırılmalıdır. Maddi sıkıntı çeken çok sayıda öğrencimiz olduğunu biliyorum. Onları rahatlatmak adına bu KOMEK tarzı programların sayısı artırabilir. Belediye bu işe öncü olabilir. Bu durum sadece şu anda öğrencilerin kişisel olarak başvurmasıyla kemençe, ney gibi dersleri verdiklerini biliyorum. Mezuniyete yakın öğrencilerin hayata hazırlanması hem bir gelir almaları hem de hayata hazırlanmaları açısından KOMEK kurslarında Türk Sanat Müziği Koroları kurulabilir. Konya Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerin böyle güzel projeleri üstlenebileceğini düşünüyorum. Ciddi anlamda ekonomik sıkıntı çeken bir ülkede eğer gençlere yatırımı belediye yapmazsa, kim yapacak? Diye düşünüyorum. Mesela okulumuzun acil stüdyoya ihtiyacı var. Belediyenin yol, kaldırım ya da üst geçit için harcadığı miktarın yarısın tutmaz, bir stüdyo yapmak. Bu nedenle belediyelerin hem eğitimi hem öğrenciyi desteklemelerini istiyoruz. (Melek Sarıtaş)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.